.................................................................................................................Eskişehir, 07.03.011


Sabahın körü. Börekçileri dolaşayım dedim. Haşhaşlı ekmek istedi bu can. Oysa beyaz undan yapılan tüm hamur işleri yasak sağlığım açısından.

Reşadiye Camii karşısında asıl isimlerini simitçi olarak sürdüren ama her türlü hamur işi yapan iki tanesinin açık olup-olmadığına başımı köşeden uzattığımda ince-uzun, başında rengi solmuş örgü yün başlık, sırtında döküldü dökülecek eski elbisesi, elleri ceplerinde, otuz-otuzbeş yaşlarında birisi:
“- Abi, birisine mi baktınız?” dedi.

Sayıları az sonra artacak olan bu insanlar, günlük işleri olanlar tarafından ‘yövmiyeci’ olarak alınıp, yapılacak işe götürüleceklerdi.
Muhtemelen bu insanlar, her köye elektrik, arkasından televizyon girince süratle değişen toplum yapımızın birer ferdiydi.

Kendi öz kültürü verilmeden, şehirlerdeki hayatın nasıl sürdüğü bu insanlara sergilenmeden, televizyonların çok kanallara dönüşmesinden ve bunların sorumsuzca yabancı dizileri seyirciye sunmasından sonra öncelikle genç kızların ‘şehre göç’ hevesleriydi bunları buraya sürükleyen. Bunlar, evlenmeye niyetlendikleri kızların:
“- Şehre göçersek,” diretmeleri sonrası evlenip, yaşlı ana-babasını bağ, bahçe, tarlası ve hayvanıyla köye bırakıp gelenler ve de geri dönemeyenlerdi.

Kızılay’a doğru yürüdüğümde birisi Osmangazi Üniversitesine, diğeri otogara giden tramvaylardan ilki tenha, sonraki öğrenciler ve hastalar ile yakınları tarafından doldurulmuştu.
Meteoroloji yanılmamış, kar yavaş yavaş yağmaya başlamıştı.

Okullarına gitmek için hayli erken çıkmış oniki-onüç yaşlarında iki kızdan kürdan bacaklı olanı:
“- Oğlan sarışın mı, ııh, iğrenirim. Sarışınlar bende sınıfta kalır,” diyor, esmer ve uzunca olanı ise:
“- Sen sarışınsın da ondan beğenmiyorsun,” diye, herkimse sarışın çocuğu savunuyordu.

Bayii, gazeteleri tezgâha dizerken gözüme bir haber çarptı:
“- Çorum merkeze bağlı Erdek Köyü’nde rahatsızlanıp, yakınları tarafından hastaneye getirilen 13 yaşındaki S.K.’nın, 26 yaşındaki Mustafa K. ile birlikte yaşadığı ortaya çıkınca, jandarma…”
Daha fazlasını okuyamadım.

Eskişehir’in ayazı.. Kar lâpa lâpa yağsa da kırılsa…

Yüksel ÖNAÇAN