8 Mart Dünya Kadınlar günü ülkemizde 1921 yılından itibaren kutlanmaya başlamıştır...


Peki neden böyle birgün kadınlara verilmişte erkeklere verilmemiştir...


Birçoğumuz kadının ve erkeğin eşit olduğunu düşünür hatta bu düşüncemizi savunuruz...evet kadın ve erkek eşittir lakin sosyal hayatta değil kanun kayıtlarında eşittir...Dünyanın birçok ülkesinde kadınlarımız hakları olduğunu bilmeden bir erkeğin veya bir toplum peşi sıra hayatını idame ettirmeye çalışmaktadır...


peki nedir biz kadınlara tanınan bu haklar :


seçme ve seçilme hakkı vardır: kişi kendi özgür iradesiyle istediği kişiye oy verme hakkına sahiptir.Lakin günümüz seçimlerinde dahi oy verme işleminde erkek karısını yönlendiriyor, eşinin fikrini sormadan falanca yere mühürü basacaksın diye baskı uyguluyor...


kadınlar da erkekler gibi çalışma haklarına sahiptir : evet eski zamanlarda kadınlarımız evle erkekler ise işte çalışır bu şekilde hayatlarını devam ettirirlerdi..Şimdi ise erkeğin çalışabileceğe her alana kadınlarımız da girmiş bulunmaktadır...fakat düşündüğünüz gibi her şey tıkırında gitmiyor...iş yerinde veya yolda uğradığı tacizler malesef bir cok kadını bu haklarından mahrum bırakmıştır...


eğitim ve öğrenim hakkı : herkesin eşit şartlarda eğitim alabileceğini öngören bir haktır...bu olayı şöyle biraz ele aldığımızda kırsal kesimlerde yaşayan ailelerin kız çocuklarına nüfus cüzdanı dahi çıkarmadıklarına şahit olduk...devletin verdiği mecburi eğitim sürecini tamamlatan aileler özellikle kız çocuklarının başarılarını görmezden gelip,eksik etek tanımlamasıyla okullarına devam ettirmediği görülmektedir..


insani olarakyaşama hakları : kadın erkeğinin zorlamasıyla dünyaya bir çocuk getiremez,kürtaj olamaz...şiddet hangi yaşta olursa olsun kabullenilmeyecek bir suçtur ve malesef ki şiddet gören hatta gördüğü şiddetten hayatını kaybeden kadın sayımız hiç de az değil...hatta bazı kesimler de töre denilen vahşette kurban edilen kadınlarımızın sayısı da görülmeyecek kadar küçük değil...tecavüze uğrayan kızlarımız,kadınlarımız günahsız yere öldürülüp asıl suçlunun ise ortalıklarda gezinmesini kabul eden bir toplum kesinlikle takdiri beklememeli...


yukarıda birkaç maddeyi ele aldım sadece...bunun gibi nicelerini yazabiliriz...l


dünya üzerinde okur yazarı olmayan bircok kadınlarımız haklarından bihaberler...tv de yayınlanan programlar bile kadının yediği şiddeti normalmiş gibi kabullendirtip (kocandır döver de severde, her evde olur bu tür kavgalar,bir tokatla yuva dağıtılmaz vb. gibi)doğru yolu gösterebilecek kaliteli yayınlara sahip değil...


şimdi bugünü görmezden gelen erkeklere veya topluma seslenmek istiyorum...öncelikle unutmayın ki sizleri de dünyaya getiren bir kadındır...aşağılanmayı,şiddeti,baskıyı haketmeyen kadınlarımızın haklarını en iyi koruyabilecek ve uygulanmasına yardımcı olabilecek yine sizsiniz...Neden mi çünkü öncelikle siz en yakınınızdaki kadına hakettiği değeri verirseniz meyvesini mutlaka alırsınız...


bunu sadece bir güne sığdırıp kutlamak da doğru değil ama hiç değilse yılda birgün kadınların çığlıklarına kulak verin....




Nuray ELİKCİ