____Ben öyle sevmişim güzel düşlerini.Sevecenliğine sığdırmışım o saf isyankar duygularımı.Bir gün özlem daha bir ağır basacak ve ben kaybettiklerimi düşünüp hepsini tekrar seveceğim.


En sevgili diye çırpındığım yaşlılığım ve deniz gibi yalnız birini sevdiğim için sana en güzide kapımı açacağım.Saçların yine benim dediğim gibi salınık olacak sen yaşlanıncada benim...


Dudağım bükülmüş ölüm bana yakışmaz diyorum.Sen ve senin o kalp çırpınışların öyle utangaç böyle hoyrat.Bırakıp gitmemek seni iyileştirdiğim hayalimde.Üzülüyorum ama ne zamana kadar böyle yalnız sevebilirim.


Olmayan kadınım ,yaşlılığım,çok eski bir şeye aşığım o kadar eski ki çocukluğum geçiyor yeryüzüne sonra havalanıyor gökyüzüne ve dünya diye bir yerde hayat tanımlaması kalkıyor.


Özgür kadınım rüzgarda aşk gözleri yaşıyorum,yaşlanıyorum.Ölüm tutunmuyor ruhum’da nasılsa sen aşka hazırsın.Uyandığımda o samimiliği tıpkı annenin gözleri gibi bana mutluluk veriyor.Doğamda ki kadınım...


’Yitik bakma erkeğim bana çok eski bak düşlere uzanalım senin kadınınım ben.Sar beni çok sıkı sar.Biliyorum yaralısın acılara mahkumsun o gözyaşlarını öpüyorum,birlikte bu yaşlılığımızda geçişlere gidiyoruz.Ama erkeğim bana çok eski bak...


Güzel düşlerin hoyrat denizi gibi kadınım ilk aşkına yakınlığınla bilinen sen .Tükenmemek ikimizin elinde.Yastığında bulduğum saç tanelerini sen sanki oradaymışsın gibi, yüzünü çıkarıyorum.Öyle bırakıp ağlıyorum yalnızlığıma nasıl ...