Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
Nermin Kaçar
Nermin Kaçar

ELİM NEREDE BABA ?

Yorum

ELİM NEREDE BABA ?

27

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1573

Okunma

Okuduğunuz yazı 2.3.2011 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.

ELİM NEREDE BABA ?

Yığılırcasına bir oturağa oturdu.

- Yardım et Allah’ım oğluma! Ne olur bir şey olmasın. Nasıl bir insanım ben. Her şeyi ellerimle mahvediyorum.

Müşahede odasına almışlardı onu. Umutsuzca, elleriyle saçlarını karıştırdı. Kafasını duvarlara çarpmak, kendisini cezalandırmak istiyordu.Ne yaparsa yapsın olan olmuştu.Kapıyı görebileceği bir yere oturdu. Korku ve endişenin etkisiyle, ayakta zor duruyordu. İçeriden gelecek bir haberi bekliyordu.Zaman, her zamankinin aksine bir türlü ilerlemiyordu.

Yerinden kalktı. Kapının önüne geldi. Oğlunun çığlıklarını duyuyordu. O çığlık attıkça, kulaklarını kapattı. Olay, tüm çıplaklığı ile gözlerinin önündeydi.

Marangozdu… Üstelik, uzun yıllardır yaptığı bir işti.Ufak tefek kazalar olağandı onun mesleğinde. Bıçkı makinesi çalıştığında, bir sanatçının kişiliğine bürünür, hayalindekileri tahtalarla bütünleştirirdi. Baba mesleğiydi. Nesilden nesle devredilen bir hükümranlık gibi bir şeydi. Dedesinden, babasına, babasından ona, ondan oğluna… Oğlu Murat’ı düşündüğü için yanından ayırmamıştı. Ona mesleğin inceliklerini öğretecekti. Onu tehlikelerden koruyacaktı.

Sokaklar tehlikeliydi. Her gün kaç genç heba olup gidiyordu sokaklarda. Okullarda farklı değildi. Üstelik, İstanbul gibi bir metropolde. Uyuşturucu satıcıları, korkusuzca, peynir ekmek gibi esrar satışı yapıyorlardı. Daha geçenlerde anlatmıştı bir müşterisi. Oğlunun başına gelenleri… Çaresizdi. Olanları anlatırken, gözyaşlarını tutamamıştı.

- Çaresizim Ahmet Usta ! İşin içinde çocuğun varsa, çaresizliğin bir kat daha artıyor. Çözüm arıyorum, bulamıyorum. Okuldan aldım çocuğumu fakat yine kurtaramadım onu uyuşturucudan. Bir aşk gibi sarmış ruhunu. Diz çöküp yalvardım.Doktora götürdüm. Mahallemi değiştirdim. Kurtaramadım çocuğumu. Çaresizim…

- Her şeyin bir çaresi vardır Kenan Bey. Biz çocuklarımız için varız, onlar için ayaktayız.Ataysan, babaysan, son nefesine kadar sürecek bu görev. Bak! Oradaki oğlum. Okumak istedi. Çok istememe rağmen okumasına izin vermedim. Hep yanımda olsun, gözümün önünden ayrılmasın istedim. O da alıştı artık buraya. Ümidi de kalmadı artık. Kabullendi. Zamanla zevk almaya başlayacak bu işten. Zanaatçıyız biz. Yüreğimizden ellerimize, ellerimizden ağaca… El bizim için çok önemlidir. Onlar hayat verir ağacın ölümünden sonra ortaya çıkan tahtaya… Pencere olur ışık verir, hayat verir. Masa olur, aileyi bir araya getirir yemek bahanesiyle. Yeni doğmuş bebeğe beşik olur, dolap olur, sandık olur, özelimizi saklar yıllarca. Yatak odası olur, yeni evlenmiş bir çiftin gerdek gecesine şahit olur. Olayların en yakın şahididir elimizden çıkan eşyalar. Ser verip, sır vermeyen, ağızları bağlı, gözleri mimli, kulakları lâl… Onlara biz ruh veririz ellerimizle, yüreğimizle. Çenem iyice açıldı Kenan Bey. Kusuruma bakma.Konuşmayı özlemişim galiba. Herkesle sohbet edilmiyor bu devirde. Yoruluyorum artık. Şu oğlan, biraz daha büyüsün, yavaş yavaş elimi ayağımı çekerim. Uzaktan takip ederim. Herkes yerini bilmeli. Babam rahmetli de aynısını yapmıştı bana. Ne zaman sıkışsam, Hızır gibi yetişirdi imdadıma. Atalık böyle bir şey işte. Çocuğunun eline iğne batsa senin canın daha çok yanıyor.Çocuklarım için her şeyi yaparım. Onlar benim her şeyim…

Bu konuşmanın ardından bir süre sonra yine gelmişti Kenan Bey. Her şeyi bırakarak, terk ediyordu İstanbul’u. Oğlunu kurtarabilmek için tek çaresi sılaya dönmekti. Bir babanın yapacağı en büyük fedakarlığı yapıyordu.

Son günlerde uyuyamıyordu Ahmet Usta. İşler eskisi gibi iyi gitmiyordu. Bir kaç müşterisinden de alacağını tahsil edemeyince, açık giderek büyüyordu. Borçlanmayı sevmezdi. Vergi borçlarını bile ödeyememişti. Babasından gördüğü şekilde, ticari ahlakını kirletmeden sürdürüyordu. Birkaç gün önce gelen ihbarnameye canı sıkılmış olmalıydı. Mali durumuna baktığında, ödeyemeyeceğini anlamıştı. Bir yolu bulunmalıydı fakat nasıl olacağını bilmiyordu.

Saatlerce düşündü durdu o gece. Elindeki işleri bitirip, müşterilerinden alacağı parayla borcunu ödemeye karar verdi. Yetiştirebilir miydi ? Sonra yetiştirebileceğine karar verdi. Yatağa yattığında hâla aynı konuyu düşünmekteydi. Yatağında döndü durdu. Nice sonra uykuya dalabildi. Dikkat gerektiren bir işti onun işi. Kesici makinelerle çalışmak kolay değildi.Uyku düzenine çok dikkat ederdi. Babasıyla çalışırken, teferruatlı ve gelişmiş aletler yoktu. Daha mesleği yeni öğrenmeye başladığında, bir kaç tehlike atlatmış, elini kestirmişti. Sonra da dikkatli olmayı öğrenmişti. Makinelerle çalışmak daha riskliydi. Yanında çalışanları sık sık uyarırdı.

Fakat kendisi aynı dikkati gösterememişti. Bir uğursuzluk rüzgarı esiyordu sanki o sabah. Tersliği üzerindeydi. Yüzü asıktı.Uykuyu çok seviyordu Murat. Yine de kalkardı erkenden. Kalkamadı. Yataktan çıkmak istemiyordu nedense. Başında bekleyen babasına baktı. Yatağından aceleyle kalktı. Kahvaltısını yaptıktan sonra yola çıktılar.

Düşüncelerinden, acı bir feryatla sıyrıldı. Salonda bir kadın çığlık atıyor, kendini yere atıyordu. Ne olduğunu anlamaya çalışırken, sedyede cansız yatan çocuğu gördü. Yüzü bembeyaz kesildi. Kalbi sıkıştı. Gözlerini kapattı. Kulaklarını tıkadı. Sedye, ritmik sesler çıkararak, ilerledi bilmediği bir tarafa doğru. Kadının çığlıkları, kulaklarında bomba etkisi yapıyordu. Bir süre, düşünmeden, görmeden o şekilde kaldı. Gözlerini açtı korkuyla. Etrafına baktı. Kadın yoktu ortada. Ses kesilmişti. Bir an ne için geldiğini anımsamaya çalıştı. Tekrar kapıya baktı. Hâla kapalıydı….

Ahmet Usta işe başladı. İşin en zor kısmıydı. Hızarla çalışmak için iki kişi gerekliydi. Oğluna seslendi. Koşarak babasının yanına geldi Murat. Bir anda bir çığlık kapladı atölyeyi. Kan fışkırıyordu elinden. Hızarı kapatmak istiyor fakat başaramıyordu. Bir an bakışları, Murat’ın eline gitti. El, tezgahın üstünde duruyordu. Bayılacak gibi hissetti kendini. Sonra toparlandı. Murat’ı kucağına aldı. Yanında çalışan Kemal’ e;

- Eli al ! Hırpalamadan. Haydi koş. Arabayı çalıştır.

Diyebildi. Yolda, üstünden çıkardığı gömleği kesik kola sardı. Hastaneye geldiklerinde; Murat bayılmıştı. Kendisi de ayakta duramayacak bir haldeydi. Oğlunu tehlikelerden uzak tutmak isterken, bilmeden en büyük zararı kendisi vermişti.


Düşüncelerinden bir anlık sıyrıldı ve tekrar kapıya baktı. Kimse çıkmıyordu. Beklemek çıldırtıyordu onu. Bir süre sonra ameliyathanenin kapısı açıldı. Doktoru görünce koşarak yanına gitti. Kalbi duracak gibi hızla atıyordu. Korkuyla doktora, soru dolu bakışlarla baktı.

- Başarılı bir operasyondu. Gözünüz aydın. Geçmiş olsun…



01.03.2011 Nermin KAÇAR

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Elim nerede baba ? Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Elim nerede baba ? yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ELİM NEREDE BABA ? yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Fatma KALKAN
Fatma KALKAN, @fatmakalkan
3.3.2011 21:43:21
Evet çok güzeldi nermin hanım tebrikler yürek sesinize saygılarımla...
Sami ASLAN
Sami ASLAN, @samiaslan
3.3.2011 21:06:40
tebrik eder saygılar sunarım
Mehtap ALTAN
Mehtap ALTAN, @mehtapaltan
3.3.2011 20:21:45
Yaşamın bağrından kopup gelen sesler bir kalemin ucunda çığ olur sonra okunur okunur....

tebrikler...
hu
huseyintoy, @huseyintoy
3.3.2011 17:36:21
öf be,son satırda rahatladık.
kutlarım.
canandemirel
canandemirel, @canandemirel
3.3.2011 13:12:37
ÇOK ACI BİR ÖYKÜ..
GÜNÜN YAZISINI VE YAZARINI TEBRİK EDİYORUM, SEVGİLER..
Gülayşe DELEN
Gülayşe DELEN, @gulaysedelen
3.3.2011 11:28:08
aman sonu iyi bitsin derken oh şükür dedim :) artık acı sonlara tahammülümüz kalmadığından olsa gerek..sürükleyici ve sorgulamalarla güzel bir öykü çıkmış ortaya kutlarım..sevgilerimle...
handan akbaş
handan akbaş, @handanakbas
3.3.2011 09:20:58
Kutlarım Nermin'ciğim okurken, işte demiştim kendi kendime güne gelmeyi hak eden bir öykü.
Tahminim tuttu bu defa, selam ve sevgiler.
muzaffer40
muzaffer40, @muzaffer40
3.3.2011 09:07:40

Dramatik bir öykü ve öyküden alınacak dersi, sırası üzerine,duygusallığını ve bilgeliğini de katarak okuyucuya aktaran bu güzel öyküyü kurgulayan ,yazan yazarı kutluyorum..
Saygılarımla..
buket cihan temür
buket cihan temür, @buketcihantemur
3.3.2011 00:44:41
başarınızı kutlarım dokundu yüreğe hemde nasıl sevgilerimi yolluyorum size
ayhansarıkaya
ayhansarıkaya, @ayhansarikaya
3.3.2011 00:31:25
10 puan verdi
Başarılarının devamını diliyorum yazarım. Daha nice güzel eserler yazman dileklerimle...

Tebrikler...
su_misali(Gülhun Ertilav)
su_misali(Gülhun Ertilav), @su-misali-gulhunertilav-
3.3.2011 00:26:25

hayattan bir kesitti

güne düşmeyi hak eden

kutlarım Nermin Hanım

selam ve sevgilerimle


Emine UYSAL (EMİNE45)
Emine UYSAL (EMİNE45), @emineuysal-emine45-
3.3.2011 00:11:34
Kutlarım sevgili Nermin öykü hak etmişti.

sevgimle...
Nermin Kaçar
Nermin Kaçar, @nerminkacar
3.3.2011 00:06:58
SEÇKİ KURULUNA VE DEĞERLİ DOSTLARIMIZA TEŞEKKÜR EDİYORUM. BEĞENİNİZ MUTLU ETTİ BENİ. SEVGİLERİMLE...
Eser Akpınar
Eser Akpınar, @eserakpinar
3.3.2011 00:05:46
Kutluyorum arkadaşım...İnan hiç şaşırmadım...Harikaydınız, öykü de sen de. Sevgilerimle.
Aysel AKSÜMER
Aysel AKSÜMER, @ayselaksumer
3.3.2011 00:04:24
Güne gülen öykünü tebrik ederim Nermin'ciğim. Sevgilerimle..
direniş
direniş, @direnis
2.3.2011 23:03:48
10 puan verdi
TEBRİKLER CAN KARDEŞİM KANKAMA :)))

ENFES BİR HİKAYE

SELAM VE SAYGILAR ÇOKÇA YOLLANDI UZAKLARDAN...
Hüseyin Akdemir
Hüseyin Akdemir, @huseyinakdemir
2.3.2011 16:21:47
güzel öyküyü tebrik ediyorum.
Bilerek ve isteyerek,
severek ve takdir ederek takip ettiğim öykücülerden birisiniz.
saygı ve sevgiyle kalın...
tacettin yıldırım
tacettin yıldırım, @tacettinyildirim
2.3.2011 11:28:34
final için teşekkürler.....yoksa içim son...derece...sıkılmıştı....işte bu durum kavi kalemlere mahsustur...saygılar
Toynak
Toynak, @toynak
2.3.2011 09:06:46
7 puan verdi
TOPLUMSAL HAYATIN İÇİNE yaşanabilen öyküler bunlar
baştan beri planlanışı,kurgulanışı ve kaleme alnışı ile çok gerçekçi..belki yaşanmış bir öyküdür ki,m bilir...çok güzel olmuş sevgili kardeşim
yüreğine sağlık diyorum
Aysel AKSÜMER
Aysel AKSÜMER, @ayselaksumer
2.3.2011 07:56:16
Çok başarılı bir öyküydü. Çok etkilendim. Hayatta her şey gelebiliyor insanın başına. Allah kimseye böyle acılar tattırmasın.Tebrikler. Sevgilerimle...
Emine UYSAL (EMİNE45)
Emine UYSAL (EMİNE45), @emineuysal-emine45-
2.3.2011 07:35:57
Hayatın gerçekleriydi yine öykü. Başarılı bir şekilde işlenmiş. Ekmek parası, yaşam kavgası ne dersen de işte. Eser'in dediği gibi Çoluğumuzu çocuğumuzu Allah'a emanet ediyoruz. Yüreğine sağlık Nermin. Kalemin susmasın.

Sevgimle...
ayhansarıkaya
ayhansarıkaya, @ayhansarikaya
2.3.2011 07:34:38
10 puan verdi
Oldukça dramatik olduğu kadar da güzel yazılmış bir öykü...

Seni okumak mutlu ediyor beni.

Selam ve saygılarımla...
handan akbaş
handan akbaş, @handanakbas
2.3.2011 07:24:51
Öykünün başında okurken oldukça gerildim, eyvah oldukça acıklı bir öykü olacak dedim, neyse mutlu sona ulaştı.
Değişik, bir o kadar da hayatın içinden bir anlatım, tebrikler canım, sevgiler.
Bedri Tokul
Bedri Tokul, @bedri-tokul
2.3.2011 06:08:36
Bacım benimmm... Öykünü okuyunca kendi ellerimi öptüm. Allaha şükrettim...
Bu günlerde sitede hemen hemen bütün öyküler acıyla başlayıp mutlu sonla bitiyor...
Biz okuyanlar da önce üzülüyor, sonra da seviniyoruz...
Nerden bulursun böyle konuları?... Ne de güzel anlatmışsın..
Selam ve sevgiyle Nermin bacı...
Sevgi Salman
Sevgi Salman, @sevgisalman
2.3.2011 04:33:29
Bir çocuk doğduğu andan itibaren anne- baba için geçmiş yoktur artık. Sanki çocukları hayatlarının her döneminde vardır. Onunla doğmuşlar, onunla bu zamana kadar gelmişlerdir. Kısacası çocuk demek, hayatın tümü demektir anne-babalar için.

Kızım bu hafta 4-12 vardiyesinde. Gece 11.40 gibi geldi, ateşler içinde yanıyor. Hemen hastaneye acile götürdüm. İğne vurdular düşmedi ateşi. Soğuk pansumanla birlikte ilaçlı serum taktılar. 4 e kadar acildeydik. Neyseki düştü, şimdi mışıl mışıl uyuyor. Ama ben uyuyabilir miyim? Ya uyuduğum da ateşi yine çıkarsa? Sabaha kadar ara ara ateşine bakacağım. Büyüse de çocuk, her zaman çocuk olarak kalıyor.Keşke ben hasta olsam, kızıma birşey olmasa.

Ahmet ustayı ben de her anne- baba gibi,çok iyi anlayabiliyorum...

Kurgu mükemmeldi arkadaşım....Yüreğine sağlık. Sevgimlesin...
incidal
incidal, @incidal
2.3.2011 00:29:33
Evlat sahibi olup onu hayatın acımasızlığından korumanın zorluğu satırlara çok güzel yansımış.Bazen ufak bir dikkatsizlik hayatı daha zor hale getirebiliyor.
Usta kalemden ustaca aktarılmış bir öykü.
Selam ve sevgiler
Eser Akpınar
Eser Akpınar, @eserakpinar
2.3.2011 00:25:50
Bazen düşünürüm: Çocuklarımı öyle bir korumaya alsam ki hiçbir kötülük onlara dokunamasa. Tabi ki mümkün değil. Hayatın içindeler ve herşey, tün insanlar gibi, onlar için de. Tek yapabildiğim; Allah'a emanet etmek ve iyilikleri, sağlıkları için dua etmek.

Harika bir anlatımdı Nermin. Her öykün, bir öncekinde mükemmel. Kutluyorum arkadaşım. Sevgilerimle.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL