Evet, biraz kolay olanı seçiyorduk
İkna edilmeyi marifet telakki ederek, o an gönlümüzü hadsizce seriyorduk
Zor olanı istemiyorduk, hesabi manadan kaçıyorduk, rasgeleliğe bağlanıyordum
O an ve içinde bulunan anlam serdetmeyen bir zamanda niye aklı serdetmiyordum






Neden malumat az,vakit kimin içinde naz
Ey yolcu kaz toprağı kaz, neden akıl ve ihsan muhakemesinden yoksundur insan
Kim hakikati için ağlar, inayet neden yolda bırakmayan bir nazar, aşka kim kızar
Yıllardır ihmal edilen bir sevda nerde kaldı, gözü yaşlı ana niye bizarlık için sızlar






Kime kalıyor duyulmayan o acı çığlıklar
Hangi ahın feryadından bir insan haz duyar, mezalim için neden kullar korkar
Ateş bilmem ki nasıl yakar, korlaşmayan kalpler gözyaşıyla aşk için bir yol arar
Ey yitiklerin sahibi, yetimlerin maliki, hadsiz ve hudutsuz nefislerin Rabbi, karar






Hangi kitabı okusamn, sahifelerinde ayılsam
Sinem sızlar, her yanımda suskunlaşan acılar, dillenmeyen kanaatin ahını duysam
Yazsam, içim durulana kadar, zihnim ayılana kadar gözyaşlarımı bir aşka sunsam
Şura nedir, irfan hangi dilin vecdindedir idrak bu denli fakirlik içindedir’i anlasam






Ey ruhumun sahibi, aşkın hak ve yegane hakikati
Haşyet var kalbimde, bilmem ki inşirah nerde, heryerde zulüm var vicdan derdinde
Hangi suali sorsam, kalbi sefilliğimle durmadan ağlasam, mültecilik var gönlümde
Hasret artık yutkunmaz eder, bilmem ki hangi vadide çileler biter, aşk hangi saikte






Mustafa CİLASUN