Tam bin dört yüz yıl önce, Rebiyülevvel ayında âlemlere rahmet olarak doğmuştu. Kuran’ın sırrını açıklayan, mesajlarını deşifre eden, sevgililer sevgilisinin doğum yıldönümü.
Peygamberimizin doğum gününü içine alan hafta, "Kutlu Doğum Haftası" olarak 1989 yılından beri gelenek halinde kutlanmaktadır. Yüzyıllar önce İnsanlığa müjdeci, uyarıcı olarak gönderilen peygamberimiz Hazreti Muhammed(SAV) 571 yılında Mekkede doğmuş, 632 yılında Medine’de vefat etmiştir. Kabri bugün dünyanın en büyük camisi olan Mescidi Nebevi’de bulunmaktadır.

Unutulmamalıdır ki, insanlık için en güzel rehber; bütün güzellikleri bünyesinde toplayan ve güzel ahlâkı tamamlamak için gönderilen Hz. Peygamberdir. Kurtuluş modeli ise Peygamberimizin insanlığa sunduğu modeldir. Çünkü O, tam bir anarşi ve kargaşa ortamında, insanlık için bir güneş olmuş, çirkinlikleri güzelliklere tebdil etmiştir. İnsanlık O’nun getirdiği yüce değerler ve prensipler doğrultusunda büyük medeniyetler kurmuş, insan olmanın şerefini ondan öğrenmiş, fıtratında var olan yüce değerleri farkına varmış, mutluluğun hazzını tatmıştır.

Bu gün üzülerek belirtmek gerekirse “Asr süresinin” manasında yer alan, “Müslümanlar, insanlar ve insanlık ziyandadır, hüsrandadır.” Sebebine gelince inancını bilmiyor, Kuran’ın mesajına kulak vermiyor, peygamberinin söylemlerini öğrenmiyor, ya da gereğini yapmıyor. Böylece hayat hedefini bulmuyor, gayesine ermiyor. Yüce dinimiz, her iki dünyada da huzurlu ve mutlu olmanın en büyük rehber kaynağıdır. Bunu bizlere en güzel anlatan da peygamberimizdir…

Gerek Kur’an-ı Kerim içeriği, gerekse Hz. Muhammed’in uygulamaları hayatımızın her alanında bir model olarak karşımızdadır. Bu önemli faktörlerin yaşamdan uzaklaştırılması, pratiğin sadece ibadet ile sınırlandırılması, eğitimsizliğin, akıl dışılığın, şiddet ve terörün, insani olmayan davranış ve tutumların cemiyete yerleşmesine sebep olmuştur, olacaktır…
Rahmet, merhamet peygamberi samimice, kalpten ‘’Ümmetim’’ diyordu, bize yüzyıllar ötesinden selam gönderiyordu. Gelin görün ki bu gün ümmeti mahcup. O’nun söylediklerine, kurtuluş, mutluluk reçetelerine uymuyor. Bu gün İslam dünyası ve bizler ibadette, ilimde, ahlakta, hikmette, ekonomide, adalette ve benzeri güzelliklerden hangisine ulaşabildi? Dinen hoş karşılanmayan kusurlarını ne kadar azaltabildi? Bu soruların gerçek cevabı bizim kurtuluşumuzun ve mutluluğumuzun anahtarı olacaktır.
Peygamber Efendimiz günümüze, çağlara ışık tutarcasına, evrensel bir eğitim-öğretim sistemi getirmiş ve bütün kalpleri, ruhları, akılları, bütün nefisleri ideal ufka yükseltecek bir mesaj sunmuştur. Sadece O’nun getirdiği sistemdir ki hem ruhu, hem aklı, hem nefsi, hem de medeniyetleri yükselebilecek, en son noktaya ulaştıracaktır.

Günümüzde İslam dünyasını büyük bir çoğunlukla sömürgeci güçler karşısında zillet ve yenilgilerle yüz yüze bırakan en önemli sebeplerden birisi Allah’a güvenmemek, Allah’ı unutmak, peygamberin yolundan gitmemek olarak düşünülmelidir.
Bu gün ülke ve Müslümanlar olarak karşı karşıya bulunduğumuz çok sıkıntılı ve nazik durumlardan kurtulabilme çabalarından biri de Hz. Peygamber’in hayatından ibretler almak, onun mesajlarına kulak vermek gerektiğidir…
Müslümanlığımızdan bahsederken her an yaşanması gereken gerçek; şekilcilikten uzak, sözde değil özde Müslümanlığa dönebilmeli ve inancımızı her zaman, her alanda samimice yaşamamızdır...

Peygamberimizi nasıl anlamalı ve nasıl anlatmalıyız. Tabiî ki bu Kuranın ve İslamın ölçüleri içersinde olacaktır. Hurafelerden uzak ve süfli düşüncelerden arındırılmış olarak.
Örnek insan Hz. Muhammed’in evrensel prensiplerini ve insanlığa getirdiği yüce değerleri, hayatımızın her alanında ve günümüz şartlarında insan olarak yaşamak, insanlığa ulaştırmak zorundayız. Ancak böylece müjdelenmişlerden olabiliriz. Peygamberimizin örnek hayatını okumak öğrenmek, kendimize rehber edinmek hayatımıza çok şeyler kazandıracaktır. Selam, salât sana ey nebi…
“Mü’min olanların çoktur cefası/Ahirette olur zevk-u sefası,
On sekiz bin âlemin Mustafa’sı/Adı güzel, kendi güzel Muhammed”