9
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1000
Okunma

Muhtarla Dila yola çıktılar. Okulun hemen yanından yokuş aşağıyı inip tek katlı derme çatma bir evin önünde durdular. Masmavi gözlü yalın ayak minik bir çocuk kapının önünde oynuyordu.
" Anan buban nirde ?" dedi muhtar ve çocuğun başını okşadı.
"Anam evde.Bubam yoh."
" Hele bir çığırıver ananı" dedi."
Koşa koşa içeri girdi " aneeeee"
Iraz topluca ,beyaz tenli her haliyle fedakar ,cefakar tipik bir Anadolu kadınıydı.Muhtarı görünce çekingenlikle yemenisinin ucuyla ağzını örtmüştü.
" Hoş gelmişsiniz muhtar emmi."
" Hoş bulduk Iraz Bacı.(Dila yı göstererek) köyümüzün yeni öğretmeni Dila.
" Evet köyünüze yeni geldim. Bu sene çocuklarınızı ben okutacağım.
"Anadım."
" Senin kaç tane çocuğun var Iraz bacı ?"
" Beş dene iki denesi uşah üç denesi gız."
" Peki çocukların kaç yaşındalar ?"
" Durdu 8 İsmayil 9 Düriye 7 Hazer 10 küçük kızını kucağına aldı aha bu da Dilber 6 yaşında .Başını önüne eğdi .
Dila gülümsedi " Yani bi tanesi de yolda"
" Dogri" yüzü pembeleşmiş,utanmıştı.
" Peki büyük olanlar okula gidiyorlar mı ?"
" Hepisi deeel ."
" Hangileri ?"
" İki uşah gidii."
" Kızlar ....???
" Yoh."
" Neden yollamıyor sunuz ?"
" Erim gız gısmı anasının dizinin dibidir deyi göndermi."
Dila çok üzülmüştü.Bu insanları hangi sözlerle ikna edebilirdi ki...
" Bakın bende okuyup öğretmen oldum. Onlarda okula gitse...
"Ben bilmimm...????"
Muhtar
" Hele Hurşit nirde?"
"Kaveye gittiydi."
"Çağırsak konuşsak ..." dedi Dila.
" Heç sanmirem nuh dir peygamber dimez ." "İsmayıııllllll...!!" diye seslendi ."
" Ne oldi anaaa ?"
" Hele bi goşi kaveye git bubanı çığırıver .Muhtar emmi ile hoca bekliii dee."
Yanakları çilli çakır gözlü çok tatlı bir oğlandı İsmail.
"Hemen anaaa." Koşa koşa babasını çağırmaya gitti.
Iraz içeri girip mutfakta bardaklara ayran doldurup tepsiyle geldi.
" Buyrun."
" Çok teşekkürler."
Ayranlarını içerken Hurşit çıkagelmişti.Çatık kaşlı,iri yarı birisiydi .Dila içinden ( işim zor) diye geçirdi.
" Ooo hoş gelmişsiniz muhtar emmi ."
" Hoş bulduk Hurşit."
Hurşit Dilaya meraklı gözlerle bakıyordu.
" Merhaba Hurşit Bey ben köyün yeni gelen öğretmeniyim. Sizlerle tanışmak istedim."
"Sağolasınız."
Iraz acele acele bardakları toplayıp içeri girdi.
" Beş tane çocuğun var Allah bağışlasın.
" Heee dogri dirsiniz."
" Erkek çocuklarını okula yollaman... bu çok güzel gerçekten."
Hurşit bu övgüden pekte memnun kalmış koltukları kabarmıştı.
"Ama..." dedi Dila."Hani kız çocuklarını okula yazdırmamışsın."
Birden yüzü değişti.
"Hee yollamiiim."
" Niye ?"
" Hem gucum yetmiii; hemide gız gısmi okiyipte nidecek?"
Dila patlamak üzereydi; zor tutuyordu kendini. Ahh şimdi Mehmet Öğretmeni yanında olsaydı ahh, Offff ki offf dedi içinden.
" Yarın gelip kızlarınızı kayıt ettirmeniz gerekiyor. Gücünüzün yetmediğini biz tamamlarız
Hurşit donup kalmıştı.Dila nın bakışları ve sözleri o kadar sert ve kesindi ki...
Iraz kapının aralığından korka korka bu konuşmaları dinliyordu.
Muhtar da başıyla onayladı.
"Gızlarını uşahlarını okula göndermeyene devlet ceza veriii haberin ola Hurşit."
Hurşit birşey diyemedi.Dila inatla
" Şimdilik hoşçakalın tekrar görüşeceğiz "
Iraz yanlarına geldi.Genç öğretmene bakışlarıyla öyle çok şey anlatıyordu ki...dertlerini
çilelerini,çaresizliğini.....
NEŞE KIZILYAR
DEVAM EDECEK...