-Hey Mert! Bir sümüklüböcek ne kadar uyurmuş biliyomusun?

- Ne kadar uyurmuş?

-Bir sümüklüböcek 3 yıl kadar uzun bir süre uyuyabilirmiş.

-Vay hayvan vay!

-Demesene öyle garibime.

-İyi de öyle de uyunmaz ki hayvan gibi. Ayı gibi uyuyo.

-Ayı değil çocuğum, sümüklüböcek.

-Bana söyleme git ona söyle. Kendini ayı zanneden o. Yaa hem sen nerden bulursun böyle tuhaf şeyleri!

-Amaann ne bilim can sıkıntısı işte. Fena mı oldu, ilim öğrenmek için Çin’e gitmene gerek kalmadı.

-Ne Çin’i yaa... onlar kendi derdine yansın. Ürettikleri oyuncaklar bi halta benzemiyor.

-Doğru söylüyorsun evlat. Zaten pilav yapmayı da bilmiyorlar.

-Sümüklü böcekten pilava gelebilen başka anne var mıdır ki...

-Belki pilavı da sümüklü böcekle yapıyorlardır... et niyetine. Ha, ne dersin?

-Anne yaaaa ! Bak böle yaparsan bidaha pilav yemem.

-Niyeymiş o! Sanki sümüklü böcekten pilav yapan benim de...

-Hadi anne hadi... git televizyon izle. Senin Yaprak Dökümü başlamıştır.

-Aaa onu iyi hatırlattın. Yaprak döker bir yanımız, bir yanımız bahar bahçe.

-Sümüklüböcek/Suya düşecek/Adam olacak/Beni dövecek

:) İyi bayramlar.