‘’Tunus İsyanı’’ hepimizin gözleri önünde gerçekleşti, ülkesini yıllardır ezen, sömüren, yakın çevresini zengin eden, inançlara zorbalıkla karşılık veren bir zalim, halkın öfkesi sonucu yıkıldı, devrildi, kaçıp saklanmakla canını zor kurtardı..
Hemen akabinde Mısır’da da bunun bir benzeri , ‘’Domino Etkisi’’ şeklinde başladı..Abd’nin yıllardır kullandığı ‘’Mistır Mübarek’’ sanırım bu yazının yazıldığı sıralarda yıkılmakla yüz yüze kalmış olacak, muhtemelen o da yıkılacak ve Abd dahil kimseden destek göremeyecek, hatırlarsanız Tunus’un zalim lideri ‘’Bin Ali’’ sığınacak yeri çok zor bulmuştu, aynı akıbet yakın zaman da ‘’Mübarek’’ içinde geçerli olacak emin olun buna..
Dünya tarihinde bu hep olmuştur, zulüm eden zulüm bulmuş, zalimin yaptığı yanına kalmamıştır..Kimse zulüm ile abad olunduğunu görmemiştir..Bundan sonrada görmeyecektir..İslam düşmanları ile dost olup, halkına kan kusturanların akıbeti ortadadır..
Bu isyanların sıçrama alanı İran ve Suriye olarak görünmektedir, elbette bunun olmasını kimse dilemez ama sanki Sıra İran’a doğru gelmektedir..
Asıl sorun elbette bu değildir, asıl sorun ülkemizdeki hastalıklı ruhlardır, sırf Akp İktidarının gittiğini görmek için bu isyanların bize sıçramasını isteyecek kadar hastalıklı ruhlar vardır, ve sayıları oldukça çoktur..
Hatta bunlardan biri geçtiğimiz hafta ‘’ Sivil Direniş’’ gibi bir saçmalıktan bile söz etmiştir, ve bu sözleri söylerken emin olun Tunus ve Mısır örneklerinden ilham almıştır..
Ne gariptir ki ; bu ülke geçmişiyle yüzleşmeye çoktan başlamıştır, Ogün Samast gibi kahraman yaratanlar(!) gazeteci öldürenler, istedikleri gibi darbe yapanlar, eşkıya ile uçak düşürme pazarlıkları yapanlar, giyim kuşam yüzünden kızlara okuma hakkı vermeyenler, tapınaklarda kökleri dışarıda olanlar, kendini bu ülkenin sahibi zannedenler ile hesaplaşma çoktan başlamıştır, bu yeni değildir..
Şimdi bu isyanların bize sıçramasını bekleyenler daha çok beklerler, çünkü sıra kendilerine de gelecek bundan hiç şüpheleri olmasın..
Bizim ‘’ Bin ali ‘’ ve ‘’Mübarek’’ ile savaşımız yeni değil, 28 Şubat’tan sonra ayyuka çıktı bu savaş, bizim dinimizle, kıyafetimizle, değerlerimizle uğraşanlara karşı verdiğimiz savaş yeni değil ..
Elinde resim yapma aparatları olan, bir zamanlar omuzları apoletli nice suçlu ile elbet hesaplaşacak, onlara gereken dersi vereceğiz..
Belki bu dünyada kendilerini kabul eden bir yer bulabilirler, ne acı ki ‘’ Bin Ali’’ Araplara sığındı, bizim yerli ‘’ Bin Ali’’ ler Araplara bile sığınamazlar, malum Araplar gerici ya !!
Yani kimse bu ülkelerdeki isyanların burada olmasını beklemesin, isyan zaten var, isyan başlayalı çok uzun zaman oldu, isyanı sulandıranlar, teröristlere avukatlığa soyunanlar, olmadı onları milletvekili yapmaya kalkanlar , Şehit ailesini değil, devlete kurşun sıkanların mezarını ziyaret edenler isyandan habersiz gibi davranabilirler, ama sonları değişmeyecek..
Sonunuz değişmeyecek, bakın geçen yıl söylemiştim , ‘’Gün gelecek Yazıcıoğlu’nun kazası daha net konuşulacak ‘’ demiştim.. Bakın kazaya dair ciddi iddialar konuşulmaya başladı.
İşte şimdi de söylüyorum, Pkk ile işbirliği yapanları ‘’Kahraman’’ diye isimlendirenlere, darbecilere avukatlığa soyunanlara söylüyorum ; kendinize kaçacak bir delik arayın, er ya da geç size de sıra gelecek..
Milletle savaşmanın bedelini ‘’Bin Ali’’ denen adamın sonu gibi olarak ödeyeceksiniz..

Tunar Çalışkan
30-01-2011