2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1109
Okunma

Uçsuz bucaksız bir rüyadayım etrafım karanlık… Ama korkutmuyor bu karanlık . İnsanın içini kıpraştıran hoş bir duygu yayıyor etrafına.
Yavaş yavaş ilerliyorum . Ay ışığı altında ipek bir örtü gibi parlıyor . Kurbağaların sonsuz , bitmeyen çığlıkları arasında bir cennet parçası adeta.
Küreklerin çıkardığı küçük daireler yavaş yavaş hafif bir sesle büyüyerek gözden kayboluyorlar.Sanki bir insanın kalabalığın içinde kaybolması gibi . Görünürde basit sıradan.
Hafif bir serinlik çarpıyor yüzüme . Hafif tuzlu bir koku geliyor burnuma . Ama rahatsız etmiyor beni . Tam aksine dinlendiriyor. Rüzgar da üşütmüyor . Sanki annemin kucağı gibi ısıtıyor ,sakinleştiriyor.
Ve ufukta dağlar . Hiç buradan bakmamıştım . Yavaş yavaş küçülen , gözden kaybolan dağlar. Sanki birdaha geri dönemeyecekmişim gibi . Korkuyormuşçasına kaçıyorlar benden . Sanki yanlış bir şey yapmışım gibi Kuşkuyla bakıyorlar gözlerime.
Ayaklarım buruşmaya başlıyor . Çıkarsammı diye düşünürken sanki bir sopa yemiş gibi irkiliyorum yerimde . Geri dönsemmi diye düşünüyorum . Birden dalgalanıyor , şiddetleniyor.
Yüzüm değişiyor yavaş yavaş . Sanki beynimi ele geçiriyor bu koku . Bedenimi , aklımı kullanmama izin vermiyor . Varsın vermesin . Zaten benimde pek şikayetçi olduğum söylenemez .
Radyo cızırdamaya başlıyor . Sanki ‘bari burada açma’ der gibi sitemli bir şekilde . Bende daha fazla sinirlendirmiyorum . Elimde oltam , başımda kirpiklerime kadar inmiş şapkam … Seyrediyorum bu rüyayı . Hiç bitmesin istiyorum o an . Ve sanki hiç bitmeyecekmiş gibi geliyor . İnsanı alıp götüren bu derya , bir daha serbest bırakmayacak sanki . Ben de fazla direnmeden bırakıveriyorum ruhumu . Sessiz sakin seyrediyorum bu rüyayı. Sonsuza kadar sürecekmiş gibi…