16 Ocak, 11:57


Prensip olarak yazışmanın size ters gelmesine saygı duyuyorum.
Ama inanın yazdıklarım gazatelerin köşe yazılarından farksız olmayacak.
Edebiyatın ve felsefenin çizgilerini aşmayacak kadar seviyeli olacak hep.
Çok alıngan ve hassas bir ruha sahip olabilme ihtimalinizi nasıl düşünemedim.
Yazdıklarımı okudukça bir kan gölüne düşeceğinizi ve
bir gözyaşı denizinde yüzeceğinizi nasıl düşleyemedim.
Ama acı çekmenin mutlak bir ölçüsü olmamalı,
ruhların duyarlılığıyla ilgili olmalı bu acılar.
Yine de kısa sevinçlerimin üstüne düşen ani acılarımın
gölgesiyle sevincinizi gölgelediysem bugün sizden bütün kalbimle özürdiliyorum.
Çünkü üzgün bir ruhun suçlusu olmak suçların en büyüğüdür bence.
İyiki yazarken geçmiş tüm gücüyle hücum etmesine
rağmen ayrıntılara girecek gücüm kalmamıştı dün
yoksa şimdi ne yazacağımı düşünür dururdum bütün gün.

İnanın ya da inanmayın gördüklerimin ve işittiklerimin
altı milyarda birini anlattım daha,o birinde yirmibinde birini...
Dünyadaki altı milyar insanın
yaptıklarını,gördüklerini ve işittklerini düşünebiliyor musunuz?
Kaldıramayacağım öyle şeyler izledim ki
kendime bir ömür boyu geleceğimi düşünemiyorum.
Zihninizde canlandırdığım olaylar geçmişimin yaşam fragmanlarıydı sadece.
Ben yazıyıda konuşma gibi baz alıyorum;konuşmada olduğu gibi
söylediğini söylememiş olmak gibi bir şansın olmayacak yazıda da..
Dünyadaki altı milyar insana ulaşamasada umarım
üssü altı olan altı insana ulaşarak kötülerin
suratına bütün iyilerin tükürüğü olarak değer
bu kanayan kanatan hepten acıtan ve yürek sancıtan sözlerim...

Bu arada-yazdıklarımdan kan sızsada-umarım kederlenmiş dudaklarınıza
bir gülümseme düşer şimdi söyleyeceğim şeyle:
...