Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
imgeci sosyalist şiir
imgeci sosyalist şiir

Vampir Yayıncılığın Anatomisi

Yorum

Vampir Yayıncılığın Anatomisi

5

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1515

Okunma

Vampir Yayıncılığın Anatomisi

Vampir Yayıncılığın Anatomisi


Vampir Yayıncılığın Anatomisi

Şiir kitabı, okunmayan ve ticari açıdan da satmayan bir yazınsal tür olduğu için, ısrarla matbu şiir kitabı bastırmak isteyenlerin talepleri yeni bir yayıncılık anlayışını türetmiştir son yıllarda: Vampir Yayıncılık.

En fabrikasyon çalışan Gündüz Yayınevi’nden, en seçkinci gibi gözüken Komşu Yayınları’na kadar geniş bir yelpazede, solcu geçinen dergilerin yayınevlerini de içerecek şekilde çok sayıda vampir yayınevi türemiştir. Temel paradigma, yayınevinin şairin sırtından para kazanması üzerinedir. Kitabın basım maliyetinin üstüne yüzde yüz kâr eklenmesiyle şiir kitapları basılır ve çoğu da dağıtılmaz ya da dağıtılamaz. Ne var ki mesele daha da girift bir yozluklar silsilesini barındırmaktadır.

“Yayın Kolektifi” adlı oluşumdaki kimi itirazlarıma yanıt olarak Sina Akyol, yakın dostu olduğunu söylediği Enver Ercan’a ait Komşu Yayınları’na para ödemeden şiir kitabını bastırdığını söylemiştir. Peki şiir okuru sayısının kitabın maliyetini bile karşılamayacak kadar az olduğu göz önüne alındığında, bu şiir kitabının maliyetini Enver Ercan cebinden karşılıyor olabilir? Elbette ki hayır. Enver Ercan’ın özellikle genç şairlerden para alarak şiir kitaplarını bastığı sağır sultanın bile duymaktan bıktığı bir rezilliktir. Haydar Ergülen, Sina Akyol ve olası birkaç dostu dışındaki şairlerin, özellikle de genç şairlerin şiir kitaplarını kendilerinden maliyet artı yüzde yüze kâr alarak basmaktadır. Yani Sina Akyol’un, Haydar Ergülen ve Enver Ercan’ın diğer dostlarının satmayan kitaplarını maliyeti, genç şairlerin sırtından çıkartılmaktadır. Bizzat bu genç şairler, Enver Ercan’a kazandırdığı para ile Sina, Haydar ve benzerlerinin kitaplarını finanse etmektedirler. Enver, genç şairlerin kitaplarından elde ettiği kârın bir kısmını afiyetle yerken, bir kısmıyla da dostlarına ulufe dağıtıp şiir kitaplarını bedavadan basmaktadır. Bu durumu farkında olamayacak kadar zekâ özürlü olduklarını ummadığımız Sina, Haydar ve benzerleri ise hiç utanıp sıkılmadan şiir kitaplarının maliyetinin genç şairlerin sırtından çıkartılmasına göz yummaktadırlar. Enver gibi “sanatı okkayla satan” birinin dostundan da farklı bir tavır zaten beklenemez.

Enver, 80 sonrası, 24 Ocak Kararları ile startı verilen “köşe dönücülüğün” yayın ve şiir dünyasındaki en tipik örneğidir. Vasat şiirler yazan bir şairden öte şiir düzleminde bir niteliği yokken, Varlık Dergisi’nin iktidarını ele geçirmesiyle başlayan, kendi dergisi Yasak Meyve ve ilgili yayınevi Komşu Yayınları’nı kurmasıyla zirveye çıkan, pek çok şiir yarışması jürisinden yer almasıyla pekişen “majör iktidarı” ile köşe dönücüğü yayıncı/şair tipolojisinin en çarpıcı örneğidir. Varlık, Yasak Meyve dergileri, Komşu Yayınları ve sayısız yarışma jürisinde yer almasıylai edebiyat baronlarının en önde gideni haline gelen Enver, elbette bunu egosal ve parasal ranta çevirmektedir. Öncelikle en ağır sıklet erk odağıdır, kapıkulluğu ile palazlanmaya razı genç şairler için. Şiir kitaplarını, koşar adım, maliyet artı yüzde yüze kâr ile Enver’e bastıran genç şairler, aslında ezilen, sömürülen kişiler değil, bizzat çıkar uğruna kendilerini satan zavallılardır. Enver, paralarını alıp kitaplarını basar, karşılığında da elinde bulundurduğu dergiler ve yarışmalar aracılığıyla bu kapıkullu şairlerini palazlandırır. Parasal rantın dışında, erk odağı olmanın egosal rantını da yer, istediği gibi bu sefil şaircikleri yönlendirir, parmağında oynatır. Onlar da kolay yoldan şiir camiasında palazlanmak adına, emre amade sustalı maymunluk etmekten hiç çekinmezler. Çünkü onlar da Enver’i türeten köşe dönücü zihniyetin ürünleridir, çıkar için her şeyi yapmaya hazırdırlar, hiçbiri için politik-poetik etik, ilke vs. gibi kavramların önemi yoktur. Yeter ki onaylansınlar edebiyat baronlarınca, reklamları yapılsın, dergilerde/yıllıklarda/ antolojilerde kendilerine övgüler düzülsün, şiir ödülleri lütfedilsin, şiir kongresi/paneli/konferansı/festivali adı altında, asıl maksatın “bedavadan gezelim, görelim, rakı-balıktan istifade edelim” şeklinde olduğu etkinliklere davet edilsinler.

Sadece Enver mi peki günah keçisi? Ya eski devrimci Alaattin Topçu’nun yoldan geçeni şair/yazar yaptığı, yazarından para alarak kitap basan bir diğer vampir yayınevi? Ya solcu geçinip gene şairinden yüzde yüz kâr alarak kitap basmakta beis görmeyen İsmet Arslan’ın Berfin Yayınları? Ya Veysel Çolak’ın da kitaplarını bastırdığı, aynı şekilde yüzde yüz kâr ile yazarından para kazanan Etki Yayınları…

Bu örnekler çoğaltılabilir, ama bu vampir yayıncıların sayılarının azaltılması, öncelikle tüm yazar ve şairlerin para vererek kitap bastırmayı reddetmesiyle başlar. Şiir satmayan bir tür olduğu için yayınevine kitabınızın maliyeti ödemeniz anlaşılabilir, kabul edilebilir bir durumdur, ama aslında size telif ödemeleri gerekirken bir de üste sizin sırtınızdan para kazanmalarına göz yumarsanız, sonuç olarak sizin sırtınızdan Veysel Çolak’ın kitabı çıkar, Sina Akyol’un kitabı çıkar ve kârın diğer kısmı da vampir yayıncının kör kursağına gider.

Yazarından para talep etmeyen ve aslında olması gerektiği gibi telifini de ödeyen yayınevleri, eserleriniz çok nitelikli de olsa kitaplarınızı basmayabilir ki o alanda ne çok ahbap-çavuş ilişkisinin döndüğü, bu yayınevlerinin çoğunun eserin niteliğinden çok satılabilme olasılığını önceleyerek kitap bastıkları da çok bilinen bir gerçektir.

Yakın gelecekte, en çok yirmi sene içinde, matbu dergi/gazete/kitap kalmayacağı öngörüldüğünde, internetin geniş olanaklarının yayın tekellerinin erkini yıkma olanağı sağladığı göz önüne alındığında, en ideal yol, e-yayınevleri örgütlemek olarak gözüküyor. Kendi yayın çizgisini ve ilkelerini belirleyerek örgütlenen yazar ve şairler çok ucuz bir maliyetle eserlerinin e-kitap olarak okunup indirilebildiği siteler düzleminde e-yayınevleri kurabilirler. Ya da bireysel olarak, e- kitaplarınızı, www.scribd.com , www.issuu.com gibi e-kitap yayımlayan sitelerde okurlarına ulaştırabilirsiniz.

Onurunuza sahip çıkın, kendinizi inek gibi sağdırmayın, paranızı bu vampir yayıncılara kaptırmayın. Hiçbir edebiyat erkine mihnet etmenize gerek yok zaten. Eğer eserleriniz nitelikliyse, tarih sizi er geç hakettiğiniz yere koyar ve yayın tekellerini yıkma olanağı sağlayan internet sayesinde bugünden yarına sayıları artarak okurlarınıza ulaşabilirsiniz de.

SERKAN ENGİN
Ocak 2011

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Vampir yayıncılığın anatomisi Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Vampir yayıncılığın anatomisi yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Vampir Yayıncılığın Anatomisi yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Aysel AKSÜMER
Aysel AKSÜMER, @ayselaksumer
24.1.2011 08:53:40
İyi ki yazıyorsunuz. Sayenizde bilgi sahibi oldum. Emeğin kötü bir şekilde tüketilmesi ne kadar korkunç. Sözleriniz çok kıymetliydi. Tebrik ederim. Paylaşımınız için teşekkürler. Saygılarımla..
tacettin yıldırım
tacettin yıldırım, @tacettinyildirim
24.1.2011 08:42:49
sayın serkan bey.....vampirlere kan sağlamak yerine biraz sağduyumuzla hareket edip neyin ne olduğunu bir araştırabilsek bu ara çantacıların önünü kesebiliriz bu konuda canı yanmayan yok...ben kendimi daha kitap çıkaracak durumda görmüyorum....çokta teklif ediyorlarda ben hep soğuk bakıyorum...bizim arkadaşlardada çok suç var hemen hepsi tuzu alıp koşuyor...davet edildiğim bir festivalde şair yazar geçinen nice sülükler gördüm.....onlar adına öğürdüm....hele o sofradaki halleri ...bizleri uyaran bu harika yazınız için sizi kutluyor saygılar sunuyorum...

tacettin yıldırım tarafından 1/24/2011 8:43:38 AM zamanında düzenlenmiştir.
lacivertiğnedenlik
lacivertiğnedenlik, @lacivertignedenlik
23.1.2011 22:32:41
güzel bir inceleme yazısı hep uzak durdum dergi patronlarından şiir yarışmalarından ,yayınevi oligarşilerinden ,gün gelir anlaşılırsın veya gün gelir tüm yazdıklarımı çöp kutusuna da atabilirim duygular benim değil mi ,çağ biraz da teknoloji çağı insanlar artık odalarının ortasında oturup okuyorlar beğendiği kalemleri,elbette sayfaların kokusu özeldir ve emektir ama kişi de yerlerde sürünmeyecektir bunlar için ,önce duruş derim ben



saygımla
Şükran AY
Şükran AY, @sukranay
23.1.2011 21:35:55
10 puan verdi


Merhabalar Sayın Serkan Hocam,

Yazınızı büyük bir dikkatle okudum.Malesef benimde pek çok arkadaşımın mağdur olduğu bir konuya parmak basmışsınız.Şu meşhur gündüzyayın evinin ismini çok duydum.Hatta bana da teklif ettiler kitap çıkartmayı.Yapmış oldukları bir yarışmada beni birinci seçmişlerdi.Kıbrısta ve bazı yayın organlarında şiirimin yayınlanacağının teminatını verdiler.Ama ben henüz kitap çıkarma seviyesinde kendimi görmediğim için uzak kalmıştım.Sonra sonra duydum ki pek çok şairin kitap çıkartacağız diye paralarını almışlar.Çok uzun süre geçmesine rağmen kitaplarını çıkarmamışlar.Bu konuda devam eden davalar olduğunu duydum.Yazınızıda okuduktan sonra kesinlikle çıkarmamaya karar verdim artık.İsmi geçen dergilerin sürekli takipçisiyim Bundan sonra o dergileride okumuyorum.Aydınlatıcı yazınız için çok teşekkür ederim.Sağolun.Varolun.

Selam ve saygılarımla.



yudumyunus
yudumyunus, @yudumyunus
23.1.2011 20:29:14
İlk şiirim 1968 da yerel bir gazetede basıldı, yıl 1968 ve yıl 2011 şiir ve şair
üzerinde dönen dolaplar aynı.. Bu değerli yazınızdan anladığım kadarıyla..

1974 te Rahmetli Ümit Yaşar Oğuzcan'ın desteğiyle şiir kitabı bastırma aşamasına
gelmiştim, her şey hazırken tam basıma geçileceği zamanda belirli bir para talep
edilmişti benden, dosyaladığım tüm şiirlerimi toplayıp oradan uzaklaştım.. O gün bu
gün hiç bir matbaanın kapısını çalmadım ve adım kitapsıza çıktı..

Bir çok yerlerde yayınlanmasına rağmen bir çokları bestelenmesine rağmen henüz basılmış
bir kitabım yok, olmamasıda umurumda değil varsın bana kitapsız desinler..

Sömürünün, kullanılmışlığın her türlüsüne alerjim var, hele bu yaştan sonra hiç kaldıramam
bu tür allerjileri.. Güzel vede anlamlıydı yazınız tabi zülfü yare dokundurduklarınız dersler
çıkarabilirse.. Kutlarım emeğinizi vede duyarlılığınızı tebrikler..

yunus karaçöp...yudumyunus

© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL