Göç mü demiştin?



Göç insanın önce kendi yüreğinden vazgeçmesi ile başlar, yoksa sizi hangi güç göç etmenizi sağlayabilir ki?

Elinizi bırakmıştır son gücünüzle tuttuğunuz el, yürek, dal, adı her ne ise

Adı her ne ise, canınızdan bir parçadır ve tutunduğunuzunda sizi öyle gördüğünden çok eminsinizdir.

Birilerini kaybetme noktasında verilir karar ne acıdır, kendinizden vazgeçmek gibi...



Omuzlarınıza, yüreğinize oturmuştur acı ve bu acı ile yaşamakla yükümlü olmanın gururu edası ile sırtınıza vurursunuz heybenizi.

Tüm yollar açıktır, olduğunuz yerin dışında her yol göç yoludur.

Kimse size DUR! KAL!GİTME! demez ...diyemez...onların yüksek sesle, haykırırcasına dur!..gitme! kal!, dediğine inandırısınız kendinizi, öyle inanırsınız ki; öyle kör olursunuz ki bu yolda, canınızı gözünüzü kırpmadan feda edersiniz.



Bir yoldur önünüze açılan, sizi neyin, kimin beklediğini bilmeden ...sabır en büyük yoldaşınız olmuştur

ihanet etmeyen en yüce değerinizdir...her zaman olduğu gibi...sabır, sabır, ve yine sabırdır

sabır tesbihinizi elinizden düşürmezsiniz, güzel günlere, mutlu yarınlara der gibi bakar gözleriniz uzaklara, ufuklara

dayanılmaz kara ve karartıcı gecelere...



Göç de yer edindiğiniz de yavaş yavaş ayaklarınızın üzerine basana kadar dost da kazanır, dost da kaybedebilirsiniz.



Kaybedecek bir şeyiniz kalmadığını düşünürsünüz, göçte yaşayabileceğiniz en kötü andır.

Sizi tekrar çekip çeviren, size soluk aldıran manevi değerlerinizdir,

onları kaybetmemek en büyük idealiniz omuştur. iliklerinize kadar yapışıp, terketmez.

Sizi hayata daha dik durmanızı sağlarken, kendine güvenen bir varlık haline dönüştürmüştür.

Herkesin gözüne gözünüzü ayırmadan bakabilirsiniz, başınızı öne eğmeden, vazgeçmediğiniz tek şey yine manevi değerleriniz olduğunu her seferinde hatırlarsınız.



Acılarınızı atarsınız bir kenera, taşımaktan yorulmuşsunuzdur...ilerleyen zaman diliminde elinize alıp bakarsınız.

fotoğraf albümüne bakar gibi

sadece bu yolda başkaları tarafından harcanmışsınızdır.



Lakin siz kendinize öyle bir dünya kurmuşsunuzdur ki; bunu bozmaya kimsenin gücü yetmez yetemez.

Ve kazananın siz olduğunuzu anlarsınız ne kadar kayıplarınızda olsa.

O kayıpların sahteliği ile yaşamaktansa...

kazandığınız gerçeklerle yaşamayı yeğlersiniz.



Göç yoluna başladığınız çizgi güvenirliliğini yitirmiş

Göç ettiğiniz ülke, yer, mekan keşfettiğiniz kaleniz olmuştur

sorunlarınızla bir başınıza başa çıkacak kadarda büyümüş olgunlaşmışsınızdır...



Yalanda olsa, hayal de olsa

geçmişinizi silemezsiniz



Beni ben yapan

göç öncesi ve sonrasındaki hayatıma,

beni olgunlaştıran her kilometre taşına

minnettarım...

Geride bıraktığım her kilometre taşında ayak izlerim kaldıysa ayrı bir tat ayrı bir değerdir bana

yaşadıklarım ve yaşattıklarım paha biçilmez hazinelerimdir.


Nurşen Yıldız (27.12.2010)