KİŞİLER:
KADIN: 30 ‘lu yaşlarda balık eti görünümünde, sarşın güzel bir kadın.
ERKEK: 35-40 yaşlarında atletik fiziki görünümünde, şakakları hafiften kırlaşmış, çekici bir adam.
GARSON: 20-30 yaşlarında.
KONUKLAR: Kadınlı erkekli 4-5 kişi.
*
PERDE I- SAHNE I

(-Kapalı bir kafe. Kadın ve erkek karşılıklı bir masada konuşmaktalar-)
FON MÜZİĞİ: (-Kafede, senfonik bir nostalji müziği çalmaktadır-)
KADIN: “Senin çirkin sırrın olmak istemiyorum.”
(-Ve devam etti.-)
KADIN:“Asla yürümez, asla!”
(-Adam şaşkın, aynı zamanda inler gibi fısıldadı.-)
ADAM: “Peki, neden?”
KADIN: “ Sana bu ilişkinin asla yürümez olduğunu anlatmaya çalıştım, ama anlamamakta ısrar ediyorsun.”
ADAM: “Seni çok arzuluyor ve beğendiğimi bildiğin halde, anlam veremiyorum. Özgürsün.”
KADIN: “Bak canım, seni anlamıyor değilim. Bunu sana şöyle izah edeyim. Birbirimize olan arzularımızın ve beğenilerimizin sığınaklarına koşarken, tutku yüklü bedenlerimize uyarak, bir hırsız gibi her tanıdığımızdan saklanacağız. Birlikte görülme korkusu. Tanıdık birine yakalanma korkusu.”
ADAM: “ Bunun ne önemi var. Önemli olan biz değil miyiz? Şehir dışında buluşuruz. Bizi kimsenin rahatsız etmeyeceği aşk sığınaklarımız olur.”
(-Kadın gülümser. Dudağının bir kenarı kıvrılmıştır. Kısa bir suskunluk ve bakışma sonrası. Kadın başını yana sallayıp olumsuz tavrını sürdürür-)
KADIN: “İkimiz bir kaçak gibi olacağız öyle mi? Ne biçim hayat bu! Ne biçim ilişkidir bu!”
ADAM: “Bu nasıl söz canım! İkimiz adına konuşma. Düpedüz hissettiğim şey aşkın ta kendisidir…”
(-Kadın sağ elinin üç parmağı ile adamın dudaklarını susması için kapar. Engeller konuşmasını-)
KADIN:“Sus lütfen! Sen evli olduğunu unuttun galiba…”
(-Kadın daha sonra elini geri çeker ve masanın üzerinde durmakta olan sigara paketinden bir sigara çıkartır, yakar. Adam suskun ve yüzü mutsuz bir şekilde kırışmıştır. -)
ADAM:“Alabilir miyim?” der ve sigara paketine uzanır.
(-Kadın şaşırır-)
KADIN:“Aa, canım sen sigara içmezdin!”
ADAM: “Canım istedi işte… Kimbilir, belki gerginliğim geçer. Canım sıkıldı.”
(-Kadın yumuşak bir ses tonuyla konuşurken adam da sigarasını yakmıştır-)
KADIN: “Kesinlikle bir kaçak gibi yaşayamayız. Sen evli olduğun müddet içinde sen beni arayabilirsin, ama ben seni arayamam, soramam, yalnız gecelerimde seni istediğim halde sana ‘gel” diyememmm.”
(-Adam üst üste sigarasından nefes çeker ve birkaç kez boğulurcasına öksürür.-)
(-Kadın sandalyesinden kalkar ve adamın sırtını ovalar-)
KADIN: Keşke içmeseydin. Alışık değilsin sen…
(-O sırada yakınlarından elinde tepsisi ile geçen garson masalarına yaklaşır-)
GARSON: Bir şeyiniz yok ya efendim?
ADAM: Yok, yok geçti. Su alabilir miyim?
GARSON: Tabi efendim, hemen getireyim, başka bir arzunuz?
ADAM: Bir de hesap lütfen. Teşekkürler.
GARSON: Hemen getiriyorum efendim.
(Garson koşar adımlarla uzaklaşır ve geri döner. Tepsideki bir bardak suyu ve hesap pusulasını masaya koyar-)
GARSON: Buyrun efendim.Nasıl, geçti mi öksürüğünüz?
(- Masadaki su bardağından bir yudum alır-)
ADAM: Geçti…Geçti… Teşekkür ederim.
GARSON: Geçmiş olsun efendim.
(-Garson yerine oturmuş kadına yönelerek sorar-)
GARSON: Siz hanımefendi başka bir şey ister miydiniz? Az önce eşinizin telaşından unuttum sormayı.
KADIN: Hayır, başka bir şey istemem. Teşekkürler.
GARSON: Bir şey değil efendim. İyi günler.(-Uzaklaşır-)
(-Kadın suskun kalmayı seçer. -)
(-Adamsa bir çocuk kırgınlığındadır.-)
(- Kadın onun masadaki eline uzanır ve tutar. Adamın bakışları ellerindedir. Kadın adamın gözlerine arar gibi ona doğru eğilir-)
KADIN: “Canım sana sormak zorunda olduğum o kadar çok soru var ki…Örneğin; karınla hala sevişiyor musun?”
(-Bu soru karşısında adam hemen sigarasını tablada söndürür ve yüzünde heyecanlı bir telaşlı ifade oluşur-)
ADAM:“Bunun yanıtını hemen sana verebilirim. Bu soruna yanıtım yüzlerce, binlercesine hayır…hayırr..hayırr..”
(-Kadın yine buruk tebessüm eder. İnanmaz bir tavırla geriye doğru yaslanır-)
KADIN: “Hayır canım! Bana yalan söylemeni istemiyorum. Evli erkekler karılarını terk etseler bile, asla böylesi bir ilişkiyi uzun süre yürütemezler. Nedenini pek anlatamayacağım sana, ama belki de ağır bedeller ödedikleri içindir, ne bileyim işte…”
(-Adam yıkılmış ve paramparça duygular içindedir. Ayağa kalkar, masaya portföyünden kağıt paralarından birini çıkartıp, garsonun getirdiği fişin arasına sıkıştırır.-)
ADAM: “Seni arayacağım canım, şimdi gitmeliyim. Bu konuyu daha sonra detaylarıyla yine konuşuruz. Dediğim gibi senden hoşlanıyor ve seni sevdiğimi sanıyorum.”
(-Kadın o anda bir kahkaha savurur. -)
KADIN: “Sevmek mi? Komik olma canım!”
(-Bu kez şaşıran adamdır. Eğilir kadının dudaklarına hafiften bir öpücük kondurur. İçinde tutku olmayan. Hani dost sevgili öpücüklerinden birini…-)
ADAM: “Aaa, bunun nesi komik?Sen…Sen… inanmadın değil mi seni sevdiğime?”
KADIN: “İnandım da…Şey…”
(-Eğilir ve bir kez daha öpücük kondurur, kadının yumuşadığını sanarak-)
ADAM: “Şeyy, ne?”
KADIN: “Siz erkekler aynı anda iki kadını sevebilirsiniz, ama asla hak ettikleri bir şekilde sevemezsiniz. Birini mutlak ihmal edip, kırgın bırakırsınız!”
(-Adamın yüzünde sevecen ifade kaybolur ve yerini kızgın bakışlara bırakır. Sesinin tonunda öfke vardır-)
(-Yüzünü buruşturur, aşağılayan bir ses tonuyla konuşur-)
ADAM: “Sen, evli bir erkekle sevişme konusunda çok şey biliyor gibisin. Nasıl bu kadar deneyim kazandın, hayret! Bu kadar bilgine ve kendini geri çekmene de şaştım doğrusu.”
(-Kadın yüzünü buruşturur. Kaşlarını çatar-)
KADIN: “ Amann, boşver!..Artık ne önemi var ki? Her şey açık ortada. Sen evlisin ben bekar. Daha fazla konuşmamızın bir anlamı da kalmadı. Nasıl olsa beni yine anlamayacaksın. “
ADAM: “Haklısın. Ben lanet olasıca anlayışsız bir adamım!”
(-Adam arkasını döner ve çıkar kafeden. -)
(-Kadın masasındaki sigarasına uzanır ve yakar. Sigarasının dumanlarını yukarı doğru üfler.-)
FON MÜZİĞİNİN SESİ ARTAR(-. Chopin ve Haydn’ın romantik melodileri bulunduğu alanı doldurur.-)
PERDE KAPANIR

Emine PİŞİREN/Edremit
05.01.2011
Saat: 23:18



Not: Yukarıda kaleme aldığım "Aynı Anda İki Kadını Sevebilirsiniz" adlı tiyatro yazım üç perdeliktir. Noter onaylı ve telif hakkı yalnız bana aittir.