Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
Selahattin YETGİN
Selahattin YETGİN

Aşkın Düzüne İndi Kışlar

Yorum

Aşkın Düzüne İndi Kışlar

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

705

Okunma

Aşkın Düzüne İndi Kışlar

Aşkın Düzüne İndi Kışlar



Yüreğimin sorgu odalarından kaçtıkça, aşk beni kovalar
Eşkıya aşklardır yaşadığım, bir gün nasılsa vuracaklar
İsimsiz şiirler biriktirdim cebimde, yasımı tutar sevdalar
Aşkın düzüne indi kışlar, yüreğimi bir tek sevdan yakar

Buncadır sözlerimin aşkla kavrulan damarlarında tahrip edilmiş kapılar bıraktım ardımda, günü geçmiş aşklarca. Gerdanımda birkaç okşayış çizgisiyle yapayalnızlığıma yürürken, göz kırptım yüreğimin çiçeklenişlerine. En şık siluetimdi yakamozlar, tuhaf bir zamanın eşkâlini çizince yürüdüğüm yollara, pastel dökülüşlerle şiir oldum ve kıvrılarak uyudum gecenin saçakları altında.

Anka’ydı göğsüme yuva yapan kuş bir mevsim, nice ölüler gömdüm dağlara. Utangaç bir zamana güneşler doğurdum, tarlalarda avuç avuç serpilmiş tohum oldum, cennet kuşlarına keten giysiler giydirdim, ortağı oldu ömrüm isimsiz şiirlerle, kırağı mevsimlerinde kül gibi dağlardan serpildim.

Oysa her mevsim buğulu baktı aşk gözlerime. Onca yorgunluk kahvesinin telvesinde kendi izlerimi aradım. İçimdeki bütün ören yerlerine kentlerin en güzelini diktim. Aşkın alanlarına kış indi, pişmanlığın yasını tuttum, her yaşanmışlığın haritalarına yeni çizikler atarak sevdanın en yakın adreslerine yine de yürek bayrağımı çektim.

Tropik gülüşleriyle dönerken küre, sınırsız bir düşünüşün fırtınalarıyla kimi üşüdüm, kimi ekmeğimi sevgisizlerle bölüştüm. Çığlıklarla kestim yeryüzü pastasını, enlemlere bölündüm, boylamlarla çağlayanlardan döküldüm, her kapımı çalan sevdada milyonlarca yıl uzaklara sürüldüm.

Uçuklarla göveren dudaklarımın ilkyaz fışkınlarını bekledim yine de. Hüznün küfleri kilerde beklerken, bir başıma geçtim yapayalnızlığın tüm köprülerini. Göçtü ırmaklarımın çiçekli bentleri, sevişmelerin duvarlarını aştım, bütün yasak hudutların gül tenlerine dokundum, çağların kaçağı oldum, eşkıya aşklarla anıların boşluğunda kayboldum.

Yandıkça fışkınlarımız, bundan böyle zamanın merhemlerine sarılışımız olacak tek işimiz. Hayatın yeşil ırmakları akarken durmaksızın, yağmurlarla ıslanmayı da özleyecek bedenimiz. Yanaklarımızdaki tuz kristalleri temizlenmedikçe, ruhumuzdaki gevşeme yenilenmedikçe, bağrımızdaki alev deşilmedikçe anlamsızdır her şey gülüm. Bütün sancıların sebebi sevgidir.

Mavi bir aşkın içindeyim, yüreğimde hüznün paytonu, kırmızı bir orman çevirmiş akarsularımı. Avuçlarımda çocukluğum, yaşanmamış bir ömrün karşılığı. Gecemin tam ortasına düşüyor çoban yıldızı, saçlarım gün ışığına hasret ve uzaklardan sarı ışıklar vuruyor pencereme, külrengi bulutlarla bir kadın dans ediyor ve o an onlarca deniz basıyor içimi.

En güzel anların kareleriyle donatılı bir dünyanın tam ortasında senli bir yaşam kadehi bıraktım yüreğimdeki masalara. Boş verdim yaşanması güç tasalara. Onlarca şiirle, binlerce yankıyla döküldün sarnıçlarımdan ve en güzel rengini verdin hırçın ormanlarıma. Denizlerimdeki bütün dalgalara, ruhumdaki fırtınalara bir bakışın yetti. Seninle değerlerim değişti, seninle bütün iklimlerim yeşil bir dünyanın baharlarını seçti. Ben sevdanın hür ülkesinde, aşkın nur tepesindeyim ve seni severek büyümektir tek onurum.

Şimdi, güneşe tuttuğum bir yürekleyim yağmur altında. Zamansız gidişlerin, ansız veda edişlerin sevgi dansıdır izlediğim. Kulağımda ‘Romeo ve Jüliet’le, dudağımdan damarlarıma yürüyen bir jiletle şiir ülkemin topraklarında gölgemi arıyorum. Pusulasız, yelkensiz sevdanın sarı denizlerindeyim gülüm, harflerden ördüğüm bir salla sana geliyorum.

Selahattin Yetgin

Hikâyesi:

Geçmişin bize kattıklarıyla şekillenen yüreğimizden rota veririz gönül teknemize. Rüzgâr şişirdikçe yelkenlerimizi, dümenimiz okyanusların en hırçın dalgalarına bile göğüs gerer. Seyir defterinde yelkenleri yırttığımız, pusulayı attığımız, dümeni kırdığımız gün kulaçlarız içimizdeki engin denizi aşkla…

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Aşkın düzüne indi kışlar Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Aşkın düzüne indi kışlar yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Aşkın Düzüne İndi Kışlar yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL