Bundan 10-15 yıl öncesine kadar Karadenizli bir ailenin günlük yaşamına dair aklımda kalanları sizinle paylaşmak istedim. Evin kadını sabah saat 04 00 da kalkar. Önce ateşi tutuşturur, abdest alır ve namaz kılar. Daha sonra ahıra iner en az 3 veya 4 olan hayvanların sağımını , gübrelerin dışarı atılmasını ve yemlenmesini yapardı.ahır işi bittikten sonra ip ve orağını alıp dağa gider, ya bir yük odun yada hayvanlar için ısır kestane pelit vs alır ve geri dönerdi. (dağın köyden ne kadar uzakta olduğunu bilmeyeniniz yoktur) Eve geldiğinde sabah kahvaltısı için çay demler o sırada uyanan beşikteki bebeğinemzirilmesi, dibinin temizlenmesi yapılırdı.Bu işler bittikten sonra aile kahvaltısını yapardı. Sofrayı kaldırmak, bulaşıkları yıkamak yine ev kadınına ait rutin işlerdi. Günlük çamaşırların yıkanması asılması öğlen ezanının okunmasına kadar sürerdi.
Namazın ardından evin her günkü temizliği, çocukların bakımı ,öğle yemeği hayvanlara ot derken akşam olmuştur çoktan.Yine akşam namazı, yemek, bulaşık, çocukların bakımı, yatırılışları derken yatsı olmuş ev kadınında artık ayakta duracak mecal kalmamıştır.
Namazını kılar çocukları uyutur bu arada kendiside uyurdu. E vin reisi erkek geç saatte kalkar, kahvaltısını yapar, sağa sola bağırır ve kahvelere veya çarşıya giderdi. Akşam eve döner yemeğini yer eşine ve çocuklarına bağırır oturur çayını sigarayla beraber keyifle içerdi.
Gece geç saatlerde yatağa gider o sırada yorgunluktan nasıl yattığını dahi bilmeyen eşini dürterek uyandırır ve sorar KARİ BİŞEY EDECUĞUKMİ Yorgun geçen günün bütün ağırlığı üzerinde olan kadın sorar SAAT KAÇ evin reisi saatin biri geçtiğini söyleyince kadın yerinden fırlar çünkü daha değirmene mısır öğütmeye gidecektir......