Mezardakilerin pişman oldukları şeyler için, dünyadakiler birbirini kırıp geçiriyorlar. imam gazali
Nermin Kaçar
Nermin Kaçar

SUSKUN YÜREKLER- 10

Yorum

SUSKUN YÜREKLER- 10

6

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

770

Okunma

SUSKUN YÜREKLER- 10

SUSKUN YÜREKLER- 10

Günler kendi halinde, akrep ve yelkovanın birbirini kovalamasıyla geçiyordu. İkisi de işlerine iyice alışmışlardı. Musa, mutfakta ustalaştı iyice. Becerisi ve dikkati sayesinde, bilmediği bir sürü yemeğin ustası olma yolundaydı. Melike’ de iyice alışmıştı çevreye ve işine…

Mustafa, önce İzmir’ e İzmir’ den de Güzelbahçe’ye geldi ve adresi buldu.Adresteki lokantaya girdiğinde, zarfın üstündeki adı sordu. Onunla görüşen garsonlardan biri öyle bir kimsenin olmadığını söylediğinde, çaresiz kaldı. Van’ dan buraya kadar boşu boşuna gelmenin üzüntüsünün yanında, içindeki bir his doğru yolda olduğunu söylüyordu. Yol yorgunuydu. Yakınlardaki pansiyonlardan birinde oda kiraladı. Araştırma yapacaktı. O gece deliksiz bir uykudan sonra ertesi sabah dinç bir şekilde uyandı. Sahilde biraz yürüdü. Bir taraftan da, etrafına dikkatlice bakıyor, Musa ve Melike ile her an karşılaşabilmeyi umuyordu. Ayakları onu yine bir önceki gittiği restorana götürdü. Bahçedeki bir masaya oturdu. Denizden kıyıya vuran firari dalgacıkların sesi kulağında, o güne kadar duymadığı tarz da bir huzur verdi. Çok ilgisi olmayan kan davasına, bu sayede ortak olmanın ezikliğini hissetti. Hiç onaylamadığı kan davası, sosyal yaşamlarında yıllardır hüküm sürüyordu. Barışın, huzurun dinginliğini tadamamışlardı o yüzden de. Melike’ ye çok kızıyordu. Diğer bir yanı da özlemle doluydu. Babadan kalma gelenekti, kadınlara –kızlara değer verilmeyişi… Onlar, sadece çocuk doğurmaya, kocalarına karılık yapmaya yarayan varlıklardı. Yüzyıllardır süren bu gelenek yüzünden, erkek çocukları da büyüdüklerinde aynı şekilde davranırlardı bacılarına, karılarına…

Hemen yan tarafındaki masaya bir kadınla erkek oturdu. El ele tutuşmuşlardı. Kadının üzerindeki askılı tişörtüyle, şortuna baktı. Hiç alışık olmadığı giyim tarzını garipsemişti. Garsonun masaya gelmesiyle bakışlarını ona çevirdi. Siparişi alan garson gittikten sonra ne yapması gerektiğini düşünmeye başladı. En doğrusu, Musa’ yı aramaktı. Elbette birileri tanıyordu.

Yemeğini yedikten sonra kalktı oradan. Garsonla kapıda karşılaştığında ona ;

- Ben birini arıyorum. Akrabam. Buraya gelmişti. Tam adresi hatırlayamadım. Adı Musa. Uzun boylu, bıyıklı, esmerdir. Tanıyor musun ? Buralarda bir yerde çalıştığını söylemişti.

Garson biraz düşündü, anımsayamadı.

- Ben öyle birini tanımıyorum. İçeride patron var. Ona bir sorun. Bu çevredeki restoranlara da bakın. Mutlaka bulursunuz.
- Sağ ol. Patronun adı ne ?
- Mete Bey. Bak tam karşıdaki masada oturuyor.
İçeriye girdi. Masaya yaklaştı.

- Mete Bey !
- Benim buyurun.
- Ben bir akrabamı arıyorum. Adı Musa, uzun boylu, bıyıklı… Burada çalıştığını söylemişti bana. Tanıyor musunuz?

Mete biraz düşündüğünde hemen anımsadı. Kemal’ in mutfağındaki aşçı yardımcısıydı. Kendi halinde birisiydi. Kemal’ in ona yakınlığı nedeniyle akrabası olduğunu düşünmüştü. Birden boşta bulundu ve ;

- Ha Musa’ mı? Ya o yandaki restoranda çalışıyordu. Fakat epeydir görmüyorum. İstersen onlara sorun.
- Sağ ol Mete Bey. Yan taraf mı ?
- Evet orası. Onlar bilgi verirler.
Yüzündeki sinsi gülümsemeyi saklayarak oradan çıktı, hemen yanındaki restorana girdi. Kasanın başında oturan adamı görünce, dikkatli davranması gerektiğinin ayrımına vardı. Sert bir görünüşü vardı. Ona yaklaştı ve ;

- Selamün aleyküm ! Bir şey soracaktım size.
- Ve aleykümselam, buyur sor !
- Ben bir akrabamı arıyorum. Burada çalışıyormuş. Kendisi öyle söylemişti. Adı Musa, Van’ dan… Uzun boylu, bıyıklı, esmer birisidir.
- Yok hemşerim, öyle biri çalışmıyor burada. Kendisi mi dedi sana burada çalıştığını?
- Evet kendisi dedi.
- Hımmm bir Musa çalıştı ama o Karadenizli… Kendisi akrabamdır. Memlekete geri döndü zaten. Yanlış bilgi almışsın. O Musa’ yı niye arıyorsun sen?
- Uzun hikaye…
- Dinlerim anlatırsan.

DEVAM EDECEK !

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Suskun yürekler- 10 Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Suskun yürekler- 10 yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
SUSKUN YÜREKLER- 10 yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
incidal
incidal, @incidal
16.1.2011 14:22:40
Engin Beye katılıyorum.Kısa diyaloglar akıcılık vermiş ama biraz daha uzun olsa çok memnun olurum.Arkasını beklemek zor geliyor.Selamlar
Engin Tatlıtürk
Engin Tatlıtürk, @engintatliturk
16.1.2011 14:00:48
Anlatım serileşmiş ve daha güzel olmuş.
Kısa diyaloklar akıcılık vermiş.

- Dinlerim anlat

Çok yerinde olmuş.

Tebrikler ve selamlar.
handan akbaş
handan akbaş, @handanakbas
16.1.2011 13:44:11
İlgiyle takipteyim arkadaşım, sevgiler.
AYSE 09
AYSE 09, @ayse09
16.1.2011 11:49:39
evet canım çok iyi gidiyor
saygılarımla takipteyim
sevgimlesin her daim
Aysel AKSÜMER
Aysel AKSÜMER, @ayselaksumer
16.1.2011 08:34:31
Bu bölüm de sürükleyici ve güzeldi. Anlatımın yine mükemmel. Tebrik ederim canım. Sevgilerimle..
ayhansarıkaya
ayhansarıkaya, @ayhansarikaya
16.1.2011 01:35:01
10 puan verdi
Yıllar önce tv. de "Kaçak Kimbıl" diye bir dizi vardı. Tam yakalanacağı sırada kaçıp kurtuluyordu,dizi kahramanı.

Şimdi Musa da öyle olacak sanırım.Heyecanlı yerinde kaldım ya. Valla sen de amma yaptın ha. Ben şimdi ne yapacam yarın akşama kadar.

Kalemin yine kıvraktı.Helalın var. On pıanı yine kaptın benden.

Selamlar.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL