8
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
3290
Okunma

Hangi gazete veya dergiyi alsam elime, gündemi oluşturan ana başlıklar içinde türban meselesini okumaktan bitap düştük.
Birde türbanı bağlama şekilleri tartışma konusu ya…
Nasıl bağlarsınız türbanınızı?
Ne şekilde bağlarsanız daha çok müslümansınız?
Ne şekilde bağlamazsan daha az müslümansın?
Ya türban bağlamıyorsan?
Vay haline…
Müslüman olman şöyle dursun inançsız tahtına hemen oturtulursun…
Tabi birde ince ayrıntılar da mevcut ki, boğaz altından bağlarsan şu tarikata, enseden bağlarsan bu tarikata…vesaire vesaire vesaire…
Ölçüyü iyi tutturmak lazım az müslüman olmamak için…
Yok kalmadı ki başka problemimiz…
Öyle refah ve huzur içinde yaşıyoruz ki;
yoksulumuzun sırtındaki kambur alınmış,
Analar-babalar huzur içinde çocukları için yarınlara güvenle bakıyor, ölüm haberi gelecekmi diye kapıyı gözlemiyor,
Eğitime ve öğretime ait olumsuzluklar son bulmuş,
İşçimiz nereye elini atsa iş bulabilir duruma gelmiş hatta birazda ben abartayım iş beğenmezmiş birde…
Milletin alım gücü de gayet iyi...
Velhasıl sözün kısası hal böyle olunca da sadece geriye herkesi fazlasıyla meşgul eden yegane sorunumuz türban kaldı ki; onuda yıllarca dilimize dolamadıkmı?
Geçtiğimiz günlerde işlek bir bulvar üzerinde yürüyen türbanlı bir bayana rastladım, yanımdan geçtikten sonrada giydiği cürretkar diz üstü eteği sayesinde dönüp arkasına bakmak zorunda kaldım. Zor bir soru belki ama;
peki bu kardeşimizin müslümanlık derecesi nedir?
Müslümanlıkta hangi mertebeye ulaşmış?
Ne kadar müslüman, yoksa İslamölçer aygıtlarmı geliştirsek?
Günlerce gazetelerde ahkâm kesen veya dilini sivrilterek her yerde yobazane bir şekilde konuşan insanımız lütfen bunada bir cevap bulsun...
Bunun derecesini söylemek bana düşmez, kimseyede düşmemeli. Bunun derecesi ne köşe yazarlarına, ne de orda burda müslümanlıktan dem vuran şahsiyetlere aittir.
Ana gündemi değil sayfa arası gündemlerini oluşturan sebepler arasına bile girmemeli türban konusu. Çünkü ben şahsım adına bu tür safsata haberleri okumaktan bıktım usandım.
İnsanlık adına öyle çok yaralarımız varken, kabuk tutmuş yaraları kaşımanın bir anlamı yok. Önceki yıllarda eşarbını gerektiği gibi takan annelerimiz, şimdi mezarlarında müslümanlık mertebesine erişmeden mi yatıyorlar?
Bir metrelik bez kimsenin müslümanlık ölçüsü olamaz, dahası kimse bu örtünün altına sığınıp cahilane müslümanlık dersleri veremez.
Şimdi kendimede kızar oldum, eforumu bu yazıya ayıracağıma, ülke ve halk sorunlarına ayırabilir ve bununla ilgili araştırmalar yapabilirdim. Yeri gelince özür dilemeyide bilirim kalemimden.
Diyeceğim şu ki; örtünmek saç telini kapamaksa salt, yüzümüzde görünen kirpiklerimizi, kaşımızı kapıyamıcağımıza göre onlarıda yolalım gitsin.
Önemli olan yüreklerimiz ne kadar türbanlı siz ona bakın…Müslümanlıktaki ölçümüz dahası en önemli şey insanlıktaki ölçümüz ne olmalı?
Ama çok şükür başımız kapalı ya…