13
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
3207
Okunma
Canan’ım can kızım!
Sonbaharın son günleriydi seni tanıdığımda. Dalından kopan yaprak gibi titrek ve ürkektin alışmaya çalışırken bize.
Bazen durup düşünürüm kendi kendime; neydi bizim yollarımızı kesiştiren, kader çizgimizin orta yerinde buluşturan? Kader miydi, yoksa, hızlı bir kasırga esintisi miydi? Her ne ise, acı tatlı seninle uzun yıllarımız geçti.
Geçen zaman içersinde, çok sırlarımızı, acılarımızı, anılarımızı paylaştık. Gün oldu kırıldık, darıldık; ama asla aşağılamadık birbirimizi. Sırlarımızı ifşa etmedik. Dostluğumuzu bitirmeyip, aksine giderek güçlendirdik.
Paylaştığımız sırları, zamanla ifşa etmiş olsaydık, dostluğumuz kalır mıydı sanıyorsun. Dostluk ve arkadaşlıkların üç kuruşa alınıp satıldığı menfaat dünyada yaşıyoruz artık. Gerçek dostu bulmak çok zor; işte onun için, seni daha çok seviyorum. Önemsiyorum. Zor bir süreç yaşadığını biliyorum. Hangimiz yaşamıyoruz ki…
Bizim yollarımızı kesiştiren, o sert bakışlı fırtına yine esti. Yine kopardı seni dalından. Bilinmeze doğru sürüklenmektesin şu an. Yollarımız ayrılmakta hiç anlamadan.
Dilerim, doğru insanlarla kesişir yolun yine. Seni özleyeceğim ve çok arayacağım.
Canan’ım, can kızım! Doğum günün kutlu olsun. İyi ki doğdun. Yeni yaşın, yeni umutlar ve mutluluklar getirsin sana.
Seni seven Ablan, Annen Emine…
05/01/2011
Emine UYSAL