2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
825
Okunma
Büyük Önder Atatürk, 19 Mayıs 1919 ‘da Samsun’a çıkmış ve oradan Amasya,Erzurum,Sivas,Kayseri,Nevşehir üzerinden Ankara yakınlarındaki Beynam Köyü’nden sonra 27 Aralık 1919 Cumartesi günü Dikmen sırtlarında Kızıl Yokuştan saat 3’ü 10 geçe Ankara’ya gelmiştir.
Bu tarihten kısa bir süre önce İngiliz kuvvetleri Ankara İstasyonunu işgal ettiler.
İstanbul’dan gelen bir tren iki bölük İngiliz askerini Ankara’ya indirdi. Bir bölük İskoçyalı asker Ankara kalesine ilerlerken bir bölük de Cebeci-dikimevi bölgesine yerleşti.sonra bir Fransız askerleri de Ulus bölgesine yerleşti.
O tarihte Ülkemizin genel durumu ve Ankara ağır tehdit altında bulunmaktaydı.
Bu ortamda ,Anadolu bozkırının tam ortasında bir yayla güzeli olan ve geçmiş tarihi ile birçok uygarlığın merkezi konumundaki,sağlam havası,bilinçli halkı ile Ankara bütün benliği,heyecanı,bağımsızlık aşkı, seymenleri ve halkı ile Ata’sını bağrına bastı:
Milli felaket günlerinde düzenlenen bir Oğuz geleneği olan ellerinde teke palaları ile 700 yaya seymen ve 3000 atlı zeybek kıyafetinde seymenden oluşan “ Seymen Alayı” kuruldu.Atatürk’le Seymenler arasında şu konuşmalar geçti:
-Merhaba efeler !...
-Sağ ol Paşa hazretleri…
-Arkadaşlar buraya niçin geldiniz ?
-Millet yolunda kanımızı akıtmaya geldik!...
-Fikriniz de sat misiniz ?
-And olsun !...
-Var olun yiğitler!...
Halk dalga dalga heyecan içinde “yaşa “ sesleriyle Dikmen Vadisini inletmişti.
Yıl 2010 Atatürk’ün Ankara’ya gelişinin 91.yılı kutlamaları:
Seymenler toplanıp yürüyemediler.
Ankara’da bulunan Kara Harp Okulu öğrencileri ve subayları yürüyemediler.
Halk onları heyecanla alkışlayamadı.Tarih bilincinin ulusal birliği koruduğu unutuldu.
Herkes buruk. 10 Aralık 2010 tarihli bir genelge ile “büyük şehirlerde ulusal ve uluslar arası toplantılar dışında yürüyüşlere yasak konmuş:”
Gazetelerde değişik görüşler,yorumlar çıktı:
Bir büyük gazetenin yazarı :” Atatürk’ü “rap rap” sesiyle anmadık” diye yazdı.
Seymenlik geleneğini özenle yaşatan Ankara Kulübü Derneği ve her 27 aralıkta seymenlerle birlikte sivil ve asker tüm halkın coşkuyla katıldığı “ATA’YA SAYGI YÜRÜYÜŞÜ”ne izin verilmeyince, Dernek başkanı dostum Dr.Metin Özaslan, haklı olarak çok yerinde ve anlamlı bir ifade ile;
“Ata’ya Saygı Yürüyüşü minnettarlığımızın simgesi,kaldırılmamalı,” demiş.
“Rap rap” seslerini yanlış değerlendirenlere hatırlatmak isterim.
Bu seslerde; Çanakkale var,Dumlupınar var,Sakarya var,9 Eylül İzmir’i var,Cumhuriyet var,Atatürk var.Şehitlerimize saygı var,Vatana ve Bayrağımıza saygı var.
Bu seslerde; Ulusal Kurtuluş Savaşımız, Vatan ve Bayrak aşkı ile kaynaşmış ulusal bilincimiz,heyecanımız, bağımsızlık ve özgürlük tutkumuz ile milli duygularımız var.
Bu seslerde; Ordusuna saygı ve sevgiyle bağlı, onunla bütünleşmiş halk var.
Bir kısım insanlar geçerken saatlerce kapatılan yollar,Trafik haftası gibi haftalarda saatlerce kapatılan büyük bulvarlar , neden 27 Aralıkta Atatürk’ün Ankara’ya gelişini senede bir belli saatlerde heyecanla ve sevgiyle kutlamak için askerlerin ve seymenlerin yapacakları “Ata’ya Saygı Yürüyüşüne” kapatılıyor? Düşündürücü,ürpertici,hayret verici bir anlayış!...
YAHYA AKSOY