10
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2059
Okunma

Hayatımızın içinde olup da çok önem vermediğimiz, dikkatimizi çekmeyen, olaylar vardır. Onlar yaşanırlar, bizler izleriz.
Aradan zaman geçer, ateş söner, olaylar küllenir, küller soğur.
Bir gün gelir, biri çıkar, o yılları filme alır.
Bu, bir tarihin yeniden yaşanması gibidir. Bir devrin, sorgulanmasıdır. Bir devre, üçüncü gözle bakılmasıdır.
“ Tarih, unutmaz “ denir. Tarih, unutmuyor.
Neyi, ne kadar, yok saysanız da yaşananları değiştirmeniz mümkün değildir.
Çünkü yaşanan, yaşanmıştır. Artık geriye dönüş yoktur. Ve yaşananlar, gün geldiğinde, ortaya konacaktır.
Bu konuda pek çok dizi izledik: Çemberimde Gül Oya, Bu Kalp Seni Unutur mu? Gibi. Hepsi dönem dizileriydi.
Gençlere bir şeyleri anlatmamız lazım. O günleri, ders kitaplarında, okuyorlar mı? Sanmıyorum. Ama gençlerin, o günleri ve o günlerde yaşananları bilmeleri lazım. Bunu kim / kimler yapacak? Siz, ben, o. Bizler yapacağız.
Hatırlarsanız; Tacettin Bey ile ard arda yazılar yayınladık. Deniz Gezmiş’in idamını ve o dönemi anlatan, farklı bakış açılarından yazılmış, yazılardı.
Deniz Gezmiş, 6 Mayıs 1972 tarihinde idam edilmişti. Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan ile birlikte.
Şu günlerde izlediğimiz Öyle Bir Geçer Zaman Ki dizisi; o günlerin öncesi dönemi anlatan bir dizi.
Dizide bazı yanlışlar var. Sadece o günleri yaşayanların fark edebilecekleri yanlışlar.
O günlerde toplum, tepkilerini özgürce ve cesaretle ortaya koyardı.
Hele hele bu günlerde ki gibi tepkisiz, suskun hiç değillerdi. Neyse, bu başka bir olay.
Siz, bir mahallede yaşayacaksınız. Eviniz yanacak. Eşiniz sizi tekme, tokat sokağa atacak. Bir tek mahalleli çıkıp da size sahip çıkmayacak… Mümkün değil.
İnsanlar, ne zaman korkmaya ve susmaya başladılar, biliyor musunuz? Seksen ihtilalinden sonra.
Çünkü Seksen İhtilali’nin içeriği farklıydı. O dönemde insanlar, sadece düşmanlıkları oldukları için insanları, asılsız sebeplerle, ihbar ettiler. İnsanlar, tutuklandılar. Yargılanmadan, asıldılar. Ve insanlar, konuşmaktan, korkar oldular. Tepkisiz hale geldiler.
Dolayısı ile Öyle Bir Geçer Zaman Ki dizisinde, çok büyük, tarihsel ve toplumsal bir yanlış vardır.
Rağmen dizi, mükemmeli yakalamışsa, alkışlanacak bir olaydır. Ki; ben de alkışlayanların arasındayım.
Bir dizi daha var: Güneydoğu’dan Öyküler – Önce Vatan.
İzliyor musunuz? Muhteşem bir dizi. Her iki kültürü, her iki görüşü karşılıklı getiren bir dizi. Önümüzdeki hafta son bölümü yayınlanacak ve yayından kaldırılacak. Neden? Çünkü dizilerin reytinglerini ölçmek için kullanılan cihazlar, varoşlara yerleştiriliyor. Varoşlar da Güneydoğu’dan Öyküler – Önce Vatan dizisini değil Fatmagül’ün Suçu Ne, Aşk ve Ceza, Gönül Çelen gibi dizileri izliyorlar.
Dizi ile bağlantılı bir haber: Genel Kurmay’ın tarihi adımı: Şehit ailelerine, çocuklarının nasıl öldüklerini 1/1 anlatacaklar.
Bu nasıl bir mantıktır? Nasıl bir acımasızlıktır? Eğer bazı görüşlerin, tarafların yanlışını anlatmaksa amaç; Daha farklı, daha acımasız bir yol bulunabilirdi diye düşünüyorum.
Öfkeleri, acıları kışkırtmamak lazım.
Bu, benim görüşüm. Genel Kurmay, farklı düşünüyor demek ki.
Dediğim gibi; Tarafım ama Fanatik değilim.
Yanlış, yanlışsa; yanlıştır.
Genel Kurmay’ın kararı, bana göre, yanlıştır.
Dizilerden başladık, nereye geldik…
Susma zamanı…
Eser Akpınar
25.12.2010
İzmir