Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
Kayıp Söz
Kayıp Söz

Terli Soluklar...

Yorum

Terli Soluklar...

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

917

Okunma

Terli Soluklar...

Darbeler geldi geçti, savaşların biri başladı, biri bitti, şehirlerimiz milyonlar oldu. Yediğiniz, içtiğinizi sizin olsun, söyleyin şu dünyanın yükünü kim çekti ?



Annelerin yumuşak başlı kızları, anneleriyle bir evde çürüyen kızlar. Annelerinin kuzuları. Annelerin goca günlleri. Annelerinin kudurmuş ahlaklarının kurbanları.



Bir ömür eve kapatılmış kızlar, bugün de bir işi olmayan kızlar, en şanslıları meslek yüksek, açık öğretim okuyan kızlar. Kızların namusuna sıkı sıkı yapışmış, kireç badana odalar, ahlak namus karantinası odalar.



Artık, dışarıda hayat başka oyunlar oynuyor, şimdi kızlar, yılları, yaşları, sokakları, baharları, ip atar gibi atlıyor. Anneleriyle apartman önlerinde fasulye kıran, annelerinin yumuşak başlı, beyaz gözlü kızları, iki adımda geçerdim önlerinden. Eteklerini toplar, gözleri iri iri açılırdı. Sevinçli bir gülümseme ikimizi de cehennemlik katil ederdi, enseme yapışırdı, annesini suçlu küfürlü sözleri... Sokağı dönerken bir daha bakardım, çoraplarından etleri taşardı. Evler-evler... Akıl hastanesi evler, Polis, gardiyan anneler, kızlar-kızlar kapatılmış kızlar. Anneleriyle çarşıya, anneleriyle komşuya giden kızlar.



Odaları, sehpaları, kanepeleri, pencereleri, televizyonlara lanet okurdu. Sesler, gürüntüler, temizlik, akşama kadar bir başına olmak, dehşet saçardı. Sokak pencere dışarısı, insanın yüzüne tükürürdü.Yüzleri eller adımları, konuşmaları, didik didik edilirdi. Niyetleri, düşünceleri, etrafa sokaklara binbir rezillikle saçılırdı. dedikdedik dedikodu edilirdi, bit gibi ezilirdi.



Akılları ermeden, akılları başlarından alınan kızlar. İnce, gül yaprakları gibi dudakları, yanakları istiridye kabukları gibi parlak. Annelerinin yere bakarak konuşan beyaz gözlü kızlarını hangi ahlak çürüttü?



Kaç kez altı üstüne geldi dünyanın, gecenin izlerini silen, bir sabah rüzgarı bu sokaklara uğramadı. Ne zaman eski mahalleme uğrasam, birinin daha kafayı yediğini görüyorum.



Ben ne yapıyorum, aklımı kaçırmışım, kitaplarla çıldırıyorum, kitapların içinde kaybolmuş kara kuru bir çocuk. Onlar... Onlar, parmak uçlarına basıp ellerinde bir kase çorbayla kapıya dikilirlerdi. Terli solukları aklımı başımdan alırdı. Her gece binbir renkli düşler görürdüm.



Bir çorba uzatmayla ne mutlu olurlardı. Hangi gençlik, hangi irade dayanabilirdi bu arzulara. Dört nala, dolu dizgin uçarak koşan arzularımızı, ancak aşkla bastırabilirdik. Pinokya’dan bozma kahramanlıklarımızı aşklarda denedik.





M.

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Terli soluklar... Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Terli soluklar... yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Terli Soluklar... yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL