6
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1407
Okunma

Bazen deriz ya hani , bir bakışın bir gülüşün bir salınışın yeter diye ...
Ya yapamıyorsak bunları.
Ya anlatamıyorsak derdimizi beden diliyle
Hiç düşündük mü ? Gören gözler, görmeyeni ne kadar anlar.
Yürüyen ayaklar, durduğun yerde durmanın ne demek olduğunu tam manasıyla nasıl bilebilir.
Duymayan kulaklar, sessizliğin uğultusundan rahatsız olur mu hiç ?
Peki biz olduk mu hiç rahatsız...
Nefes almanın değerini bildik mi ?
Hiçbir şey yapmasak bile yaşamanın tadını sonuna dek çıkarabildik mi ?
Doya doya baktık mı ? Yaşadığımız bu şehre
Böyle olmak onların isteği ve seçimi değil!
Ama böyle duyarsız ve tatminkarsız davranmak bizim seçimimiz.
Elimizde olan ,ama bizim değerini bilmediğimiz o kadar çok varlığımız var ki .
Her biri işlenmemiş bir maden değerinde ,ham haliyle bile çok fazla .
Ya işlenmiş olsalardı ??
Bazen hem kendimize hem de karşımızdakine karşı duyarsız olduğumuzu düşünüyorum.
Hem elimizde olanın değerini bilmiyoruz.
Hem de bunlara sahip olamayanlara sahip çıkmıyoruz.
sahip çıkmak demek illa bakımını üstlenmek demek değil.
Onu korumak ,ona sevgiyle bakmak...
Ne eksikliğini hissettirmek ona, Ne de duyarsız olmak.
Tek yapmamamız gereken onları normal biri olarak kabul etmek.
Ama aynı zamanda normal birinden daha duyarlı davranmak
Eksiklerini değil, yapabildiklerini görebilmek ve gösterebilmek.
Çok şey mi bunlar ?
Ya biz de o halde olsaydık demek ,klişeleşmiş sözler sarf etmek istemiyorum.
Ama yine de söylemek zorunda hissediyorum kendimi
Ya o halde olsaydık ?
İlla olmayınca ,ya da kaybedince mi anlayacağız yürümenin,görebilmenin,konuşabilmenin değerini.
Bunların hepsini yapabildiğimiz halde değerini bilmiyoruz ya
şimdi yarım olan eksik olan
Biz miyiz ?
Onlar mı ? Acaba..
Bir kez düşünelim şimdi .
Engelli olan, arada engelleri olan onlar mı ? yoksa bizler mi ?