2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
930
Okunma

Renklerin kaosu denilince herhalde hepinizin de bildiği gibi zıt renkler gelecektir aklına. Yani siyah ile beyaz gibi bir renk bu.
Renk bedende de elbisede de var olduğu gibi yaşamımızı kuşatmıştır her açıdan. Beden de siyah ırk, beyaz ırk, melez, sarı… diye insanları sınıflandırmaktadırlar. Amrerika’da siyah insanlara hürmet edilmemekteydi daha düne kadar. Bugün ise itibar gösterilmesinin nedeni ABD’nin önemli kademelerinde yer almalarıdır.
Allah bizleri sınamak için çeşit çeşit renk ve millette yaratmıştır. Bu yüzden tüm insanların bu bilinci taşıyarak herkese Mevlâna gibi bakamsı lazım gelir. Afrikada bir Türk Okulunda bir öğretmenin zenci bir çocuğun başını okşaması o çocuk ve ailesi için ne kadar önemli bir hadisedir. Çünkü orada insanların ikinci sınıf insan olduklarını ve beyazların hep üstün olduğu düşüncesini batılı devletler benimsetmiştir. Bu Afrika ülkeleri ve güzel pırlanta insanlar batılı devletlerden çok çekti.
Bugün Türkiye’de renk çok ürpertici boyutlarda. Renkden söz açılınca hemen ten rengi olarak algılamamalıyız. Mesela bir ‘Kürt’ kelimesi insanımızı tedirgin etmekte. Ettirilmekte. Sebep yine aynı. Batılı emperyalist devletler fiilen giremeseler de düşünce olarak ülkemizde cirit atıyorlar. Aynı şey ‘kara çarşaf’ denince de oluyor. Nededn insanın bu sözcüğü duyunca içi ürperir ki. Ne yaptı bu insanlar bizlere. Hepsi insan değil mi. Nerede o engin Osmanlı hoşgörüsü.
Hepimizin de bildiği gibi UNİCEF 2007’yi Mevlâna yılı kabul etti. Madem bu yıl Mevlâna yılı bir milat bir yeniden başlangıç olsun bu yıl. Renge, dile, ırka, elbiseye vb. kısacası şekle göre insanlara muamele yapılmamalı. Kalplerine bakılmalı onların ve herkese Mevlâna gibi ‘Ne olursan ol yine gel’ denilmeli.
İlhan KAPLAN