Hayatta duyarsız kalamadığın bazı anlar vardır. Duyguların isyan ettiği, gözyaşlarının sel olduğu, ağıtların yakıldığı, anlardan biridir onlar.

Kelimelerin anlam taşımadığı, yüreklerin düğümlendiği, söylenecek sözlerin bittiği, tüm yurdun tek yürek olduğu, top arabasında kortejler eşliğinde, dualarla uğurlanan son yolculuktur O.

Arkadaşları davul zurnalarla “en büyük asker bizim asker” diye şarkılar söyleyerek analar, boynunun borcudur erim, gitmezsen hakkım helal olmaz, sevgililer, vatan borcudur bitirmeden dönmek olmaz, babalar oğlum “Mehmet”im yolun açık olsun diyerek yollamadı mı vatani görevine.

Kepi başında selam verirken çektirdiği resmiyle, beni merak etmeyin burada bize çok iyi bakıyorlar, sizlerin özlemi dışında hiçbir derdim yok, şafak sayıyorum, inşallah yakında yanınızdayım diyerek üslerinin okuyacağını bildiği mektubunu zarfa koyan bu cana mı kıyıldı?

Al bayrağa sarılı, İnzibatların omzunda göğe yükselen tabutun içindeki cansız beden tanısan da tanımasan da senin kardeşin, senin evladındır.

Onlar için bayram, yakınları mezarları başına geldiğinde, özel günler üstünde serili toprağa bir yudum su serpildiğinde kutlanacak. Oysa ki; Korkusuzca uzaktan gelen sesin üzerine doğru yürüdüğünde Onunda hayalleri vardı, Onunda hayattan beklentileri vardı. Evine döndüğünde anasını kucaklayacak, babasının elini öpecek, yârine sarılacaktı.

Aslında söyleyecek o kadar çok söz vardır ki dilinin ucunda ama hiç biri yüreğindeki acının tarifini yapamaz. Haykırmak istersin sesin duyulmaz, karşı çıkmak istersin gücün yetmez.


BİLİRMİSİN SEN?

Affetmekle diniyor mu anaların yüreğindeki sancı,
Yıllarca yemeyip yedirdiği, giymeyip giydirdiği,
Ak sütünü emdirdiği evladının katilini,
Sokaklarda gezerken görmek üzmüyor mu?
Nispet yaparcasına elini kolunu sallaması,
Hançer gibi kalbine saplanmıyor mu?

Saçının her teline kurban olacağı yavrusunu
Kör bir kurşuna feda etmek,
Parçalanan yüreğini yerine getirebilecek mi?
Aylarca karnında taşıdığı kuzusunun,
Misler kokan tenine bir daha sarılıp öpebilecek mi?
Bir tabut içinde kara toprağa koyduğu cansız bedene
Ardından döktüğü gözyaşları hayat verebilecek mi?

Evlilik hayaliyle aldığı gelinliği,
Kefen diye sarmak ne demektir Bilirmisin Sen?
Bunu önce kendine sonra bağrı yanık analara sor…

Rahşan Hasözlü