Bir kimsenin beni yüzüme karşı methetmeye hakkı olursa, yüzüme karşı beni tenkit etmeye de hakkı olması lazımdır. bısmark
Özcan İşler
Özcan İşler

Bilge Kağan

Yorum

Bilge Kağan

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1001

Okunma

Bilge Kağan



Sekizinci asırda Türkleri Ötüken’e toplamak isteyen Bilge Kağan, beylere ve halka: “Aman Çin sınırına yaklaşmayın, onların güler yüzlerine, pahalı hediyelerine kapılmayın!” diye sesleniyor. Türk’ün ruhu okuyan Kağan ne yapsın, çünkü biraz sokulunca onların Türklükten sıyrılıp Çinlileşeceklerini, gençlerin onlara köle, kızların cariye olacağını bilmektedir. Nitekim Uygurların yüksek tabakası biraz Çinli biraz Hintli gibidir.
İslâmlığı kabul eden aydınlarımız ve beylerimiz şaşılacak bir hızla Araplaşır ve Acemleşirler. Anadolu’nun göbeği Konya’da ilk büyük Türk başkentini kuran Selçuklular bile saraylarında farsça konuşur Acemce şiir dinler, Arapça ilim yaparlar. Halkımız bir yanda onlar bir yandadır. Koca Mevlâna bile şiirlerini Farsça söylemekte ve Mevlevi tarikatı, Acem dili ve töreleriyle yaşayacak aydınları hazırlamıştır.
O gün bu gün, sözde aydınlar yabancı kültürlere hayran ve kendi geleneklerine tepeden bakarak yetişir, yaşar hiçbir yaraya merhem olmadan kaybolur giderler. Halkımız Türklüğünü, Türkçesini, törelerini bir ayıp gibi, heybesinde gizleyerek bu güne kadar taşıya gelmiştir evlatlarına.
Ezelden beri böyle soylu Türk halkını yönettiğini sanan beyler ve aydınlar, milli şuur yoksulluğu ve halk törelerini umursamazlık yüzünden her karşılaştıkları yabancıya kul köle oluyor. Sonra bir gün başka bir yere sığınıp eskisine ver yansın ediyorlar.
Osmanlı’nın ilk kuruluş ve yayılış dönemlerinde milli şuur uyandığı için, Anadolu ve Rumeli’yi hızla Türkleştirdik. Mimarisi, hukuku, el sanatları ve tekniğiyle bizim olan bir medeniyet kurduk. Ama bu hal pek uzun sürmedi. Hemen, “Köhne Bizans’a döndük. Bu defa aydınlarımız arasına yabancı ırk, din gayretleri de karıştı. Osmanlının son dönemlerinde halktan ayrı onu hor gören bir Osmanlı Aydını tipi vücut buldu. Tanzimat’ta bu tip batılılaştı. Masonlaştı, kılıkta ve ruhta renksizleşti. Yakasını Batı’nın gizli teşkilatlarına kaptırdı. Misyoner yuvaları, Siyonist gayretleri töremizi aç kurtlar gibi kemirdiler. Koca imparatorluğu kof bir ceviz ağacı gibi devirdiler.
Hala hangi devlet ve millet ile azıcık temasımız olsa, sakalı ele veriyor onun sömürgesi kesiliyoruz. Amerika’ya, Rusya’ya her hangi bir ülkeye biraz hüner kazanması için gönderilen kişiler oraların propaganda düdüğü olup dönüyorlar.


Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Bilge kağan Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Bilge kağan yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Bilge Kağan yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL