Ey insanlar, Allah’ın üzerinizdeki nimetini anın. Gökten ve yerden sizi rızıklandıran Allah’ın dışında bir başka Yaratıcı var mı? O’ndan başka İlah yoktur. Öyleyse nasıl olur da çevriliyorsunuz? (Fatır Suresi, 3)
İnsanlar üzerinde biraz düşünse, görme ve işitme duyularının senkronize çalışmasının ne büyük bir nimet olduğunu hemen anlayabilir.

Beş duyumuzun uyum içinde aynı anda çalışıyor olması olağanüstü bir durumdur. Bunun önemini daha iyi anlamak için televizyonda izlediğimiz filmleri düşünelim. Bazen filmin görüntüsü ve dublajı aynı anda ilerlemez. Biri geriden takip eder ve izlerken aldığımız haz yok olur, izlemek istemeyiz.

Bunun gerçek hayatta da olduğunu hayal edin. Biri konuşurken sesinin geriden gelmesi, tehlikenin habercisi bir alarmın olay olduktan sonra duyulması pek çok sıkıntılara sebep olur. Herşey birbirine karışır, yaşam çok zor ve zahmetli hale gelir sanırım. Bu Allah’ın üzerimizdeki nimetlerinden yalnızca biri.

Bir kıyafet diktirmek istediğinizde terziye gidersiniz, ölçüleriniz alınır, kumaş seçilir ve kıyafetiniz dikilmeye başlanır. Oysa derinize bakın, yıllardır üzerinizde ve her yaşınıza uygun şekilde esneyip uzayabiliyor. Hiç dikiş yeri yok, yırtılmıyor. Yırtılsa dahi kendi kendini onarabiliyor. Bu da Allah’ın üzerimizdeki nimetlerinden diğeri.

Baş parmağını kullanan tek canlı sanırım insan. O parmağınızın olmadığını hayal edin. Tek bir parmağın dahi hayatımızı ne kadar kolaylaştırdığını fark edeceksiniz eminim.

Rabbimizin ’düşünün’ emri gereği herkes her gün, Allah’ın kendi üzerindeki nimetlerini düşünüp anmalı ve şükretmelidir. Allah için düşünmek kişiyi O’na yaklaştırır.

Rabbinin nimetini durmaksızın anlat. (Duha Suresi, 11)
/Allahkesinvar