Hayat: Ölümün doğum sancısıdır.
Hayat: Cinsel yolla bulaşan ölümcül bir hastalıktır.
Hayat: Kendisine dair planlar yaparken başınıza gelenlerdir.
Hayat: Bir oyun sahnesidir; neyi oynarsanız, onu yaşarsınız. Bu yüzden rolleri seçerken iyice düşünmek gerekir.
Hayat: Yaşadıklarımızla henüz öğrenmediklerimizin toplamıdır.
Hayat: Silgi kullanmadan resim çizme sanatıdır.
Hayat: "Kötü" dedikçe daha da kötüye giden bir merettir.
Hayat: Sevdiğimiz şeyleri yapabilmek için sevmediğimiz şeyleri yapmak zorunda kaldığımız bir süreçtir.
Hayat: Kulağınıza ezan okunmasıyla başlayan ve namazınızın kılınmasıyla sona eren bir süredir.
Hayat: Sahnesi ve perdesi olmayan bir oyundur.
Hayat: Etrafınızdaki herkese rağmen hissettiğiniz yalnızlık, özgürlük, gizem ve gerçektir.
Hayat: Anlamını çözmeye çalışırken akla gelen soruları cevaplama kaygısıdır.
Hayat: Hep ertelenendir.
Hayat: Takıntılı bir uğraştır.
Hayat: Kısa bir öyküdür; uğruna upuzun acılar çektiğimiz.
Hayat: Haddimizi bildiren; muktedir ve hikmetinden sual olunmayan bir güçtür. Zordur ama güzeldir; aslında en sevdiğimiz sevgilimizdir.
Hayat: Olup bitenlerin ardından içimizde hissettiğimiz bir mutluluk ve yüzümüzde beliren bir gülümsemedir. Kederli anlar unutulur gider.
Hayat: Birkaç unutulmaz iyi anıyla çerçevelenmiş bir zaman birimidir.
Hayat: Her zaman istenilenin daha azını karşılayan bir pazarlık üstadıdır.


05.05.2005
Orhan Soycan