DÜŞÜNMEYE ÇAĞRI
Gündüz ışıklarını kısmış, akşam olmaktaydı. Hızlı bir geçişle gece örtüsünü örtmüştü.
Okuduğum bir haberin kasaveti bütün ruhumu sarmıştı. Nasıl bir ızdırap, içimi kemiriyordu.

Büyük dava adamının sözleri yolumu aydınlattı.”Ahzap süresi 59 ayeti, tesettürü emrediyor. Medeniyet-i sefihe ise, kuranın bu hükmüne karşı muhalif gidiyor. Tesettürü fıtri görmüyor.”bir esarettir” diyor. O yürekler, yıllarca bunun mücadelesini vermişlerdi. Topluma mal olmuş milyonlarca dava insanı bunun çabası içindelerdi.

Kâinatın hikmetli, kudretli, hâkimiyetli, ezel ebed var olan yüce yaratıcının hükmü olduğu gibi. Üstadımız da “konuşan hakikattir.”diyor. Şahısların sözlerinin ehemmiyeti yoktur.

Peki, ayetten bilgisi olmayan, taze beyinlerin bundan etkilenmesini, nasıl engele biliriz. Moda, güzellik, sözleri altında düşünceler farklı yönlere çekilmekte. Modadan bahseden kıyafeti anlatmak isteyen, kadının şeklini çizmekte. Başlıgıda “kıyafet kadını örtmemeli”daha bir koca sayfaya yayılmıştı

. Cenab-ı hakkın emrini bilenler için bu sözlerin hiç ehemmiyeti yoktu. Fakat etkilenen binlerce kişi olacaktı. Şahsi düşüncelere hüküm vermiyoruz. Topluma mal olmuş olan düşünceler incitilmekte.

Mahrem bir haber diyor! üstadımız tesettür risalesinde.”böyle nazar ise, tüyleri ürpertecek bir sukut-u insaniyettir!.”

Modern bir hayat mı biz değiştiren nedir? Hayatın oluşundan bu yana değişen ne olmuştur ki, bizler değiş genliğe uğramış olalım.

Bir doğum ölümün habercisi olduğu gibi, bir ölümün başlangıç da, ahretin oluşunu bildirmektedir.

Gündüzün başlangıcı geceyle, gecenin oluşu, gündüz olacağının sonucudur
.
Kâinatın yeşil örtüsü baharın gelmesi, beyaz örtü kışın bildirisidir
.
Kadının örtüsü yaratanın emri oluşu ve kadının fıtratının değişmemesinin mümkün olmadığıdır.

Üstadımızın “kadınların saadet-i uhreviyesi gibi, saadet-i dünyeviyeler de.. ve fıtratlarındaki ulvi seciyeleri de..bozulmaktan kurtarmanın çare-i yeganesi, daireyi islamiyedeki terbiye-i diniyeden başkası yoktur!...”sözü ne kadar güzeldir.

Burada rabbimize nida etmekten başka elimizden gelen bir şey yoktur.
Allahın rahmetini umarak gençlerimize kuran-ı, kalbin baharı, gözümüzün nuru, hüzün gam ve tasamızın gidericisi kılmasını diliyoruz.

Onlar ayetleri ne kadar yananla salarda amme süresi (27.28.29)”onlar hesaba çekilmeyi ummuyorlardı. Ayetlerimizi yalanlayıp duruyorlardı. Biz ise her şeyi tek tek kaydettik.”sadakala alazım. Allah her şeyi bilendir.

NUR TILSIM