Alçak ruhlu olanlar para arar, yüksek ruhlu olanlar ise saadet arar. ostrovski
AbdullahYılmaz
AbdullahYılmaz

BAYRAM GELDİ NEYİME

Yorum

BAYRAM GELDİ NEYİME

3

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1420

Okunma

BAYRAM GELDİ NEYİME

BAYRAM GELDİ NEYİME

İzmir’de Gökçe namında fırlama bir kızım var. Bir kaç yıl öncesi; ’Bayramda beraber olalım’ deyince tren garına gittim. Karesi Ekspresi dışındaki trenlerde yer yok. Oldum olası tren yolculuğuna bayılırım. Geç de gitse; araya çık çaktırmadan sigaranı iç, tuvalete git teşaşür yap, yemek vagonuna git birkaç kadeh at, yemek ye, olmadı yanından gelip geçenleri seyret tipine göre mesleğini bulmaya çalış, daha da olmadı gençlerin parmaklarındaki yüzükleri say, ’Tirene bindim, tiren salladı’ türküsünü naralan oyalanırsın gideceğin yere kadar..
O aralar Ankara’daydım. Sincan’ı geçince yemek vagonuna gideyim istedim. İleri git yedi, geri gel yedi vagon, yemek vagonu yok. Sincan’da mutfak tedariki yapalım derken vagonu unuttular mı diye düşündüm, olacak şey değil. Kondüktörün birine sordum, restoran işletmelerinin özel işletmeden TCDDY’e devrinden bu yana bu trene yemek vagonu konmamış. Nedeni de bu trenin her istasyonda durduğu, kırsal kesim ağırlıklı yolcuların oluşu vb.. Kısaca ha vagona yüzlerce kesimlik sığır doldurmuşsun, ha benim gibi hıyarları.. Zaten şu Pamukova’daki hızlı tren faciasından sonra değil mi ki iki makinist günah keçisi yapıldı, görevden alınan genel müdür Süleyman Karaman efendi sessiz sedasız yeniden koltuğuna oturdu, kızgınlığım hiç bitmedi. Gerçi bu yazıyı Gırgır Dergisi’nde yayınlayınca TCDDY Basın Halkla İlişikiler Daire Bşk. sevgili dostum Mehmet Aycı aradı, beni davet etti ve gerekli izahatlarda bulundu elbette..
Bu yıl da bayram hafta başına geldi ve dokuz gün tatil.. Dini bayram diye geleneksel ritüellerden kaçmak, gereksiz akraba veya komşu ziyaretlerinden kurtulmak için kimileri için harika bir fırsat.. Bir de şu hayvan telefatı olmasa!.. Dörtyüz-Beşyüz Tl. verip bi koç alacaksın sonra da öbür dünyada o koçtan hayır bekleyeceksin. Otuz kiloluk hayvan öbür dünyada Sırat Köprüsü’nün başında bizi bekleyecek ve hamur işleri yemekten kıçı iki dönüm olmuş karılarımızı, sabah akşam fast-food türü yiyeceklerle besili dana gibi olmuş çocuklarımızı karşı tarafa geçirecek. Yani ben de olsam bu işlerden yırtmak için bir taraflara kacardım.
Neyse bayram günü kafanızı bu tür şeylerle şişirmek yerine size trende geçen bir olayı anlatarak neşelendirmeye çalışayım.
Altmışlı yıllarda Kayseri’de pastırmanın yanı sıra sosis, salam da üretiliyormuş büyüklerin söylediği kadarıyla. Ancak Et-Balık Kurumu oluşturulunca pastırma dışındaki üretimler yasaklanmış
Ne var ki kaçak üretim yine devam ediyormuş. O dönemlerde bu tür ürünler kilo ile ya da okka ile değil de metreyle satılıyormuş. Dedelerimizden biri on metre sosis almış, beline sarıp üstüne gömleği giymiş ve trene binmiş. O yıllarda fermuar pek olmadığından, olsa bile köylük yere gelmemiş olduğundan, fermuar yerine düğme ya da çıt çıt kullanılıyormuş. Dedemiz dediğim muhteremin aba pantolonunun ön düğmeleri yok, çengelli iğneyle tutturmuş, iğne de miadını doldurmuş olacak ki zırt-pırt açılıyormuş. Trende dedemizin önü açılmış, yetmezmiş gibi sosisin ucu on beş santim kadar dışarı çıkmış ki görüntü ’Mal meydanda’ hallerinde. Dedemiz tabakasını çıkarmış tütün sarmakla meşgul olduğunda farkında değilmiş sosisin münasebetsiz yerden çıkıp münasebetsiz bir görüntü oluşturduğunu. Elli yaşlarında süslü-püslü bir bayan muhteremin karşısına oturmasıyla on beş santimlik erkek organı kılıklı sosisi görmesi bir oluyor. İlk tepkisi; ’Utanmıyor musun?’ oluyor. Dedemiz şaşkınlıkla ’Ne var?’ deyince ’Önüne bak!’ diyor kadın. Muhterem önüne bakıyor gayet sakin, ceketinin cebinden çakısını çıkarıyor ve münasebetsiz sosisi kestiği gibi açık olan camdan dışarı atıyor ve büyük bir keyifle sigarasını yakıyor. Kadın şaşkın, büyük bir üzüntü içinde ’Ne yaptın?’deyince, dedemiz sakin bir şekilde ’Telaşlanma, arkası çok..’ diyor..
Kimsenin kimseye kurban olmadığı, hiç kimsenin birilerine kurban edilmediği güzel bir bayram diliyorum..


Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Bayram geldi neyime Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Bayram geldi neyime yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
BAYRAM GELDİ NEYİME yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
ya
yasarca, @yasarca
23.12.2010 12:12:02
kurban bayramını nefsini allah yoluna kurban edenler hakk eder... dini vecibelerimize alaylı yazılan bu yazıyı tasvip etmemekle birlikte fırlama kızınızla beraber geçireceğiniz mutlu milli bayramlar dilerim.
seyfi betik
seyfi betik, @seyfibetik
16.11.2010 21:11:58
güzel yazınızı ve kurban bayramınızı kutlarım saygılar
filiz punar
filiz punar, @filizpunar
15.11.2010 13:49:45

Güzel bir bayram yazısı olmuş.. Evet kimsenin kimseye kurban edilmemesi gerekir. Kutluyorum canım, selamlar, sevgiler iyi bayramlar...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL