Kurban bayramının yaklaştığı şu günlerde nedense canım dışarı çıkmayı hiç istemiyor. Kendimi içeri kapatıyorum adeta... Çünkü öldürmeyi görev bilen cehaletin cahilliğini görmek bana acı veriyor... Merak ediyorum, insanlarımız ne zaman sevap işlemek adına bu günahtan vazgeçecekler acaba?
Ben de et yiyorum ama bana biri dese ki ’bundan sonra yediğin eti sen kesip yiyeceksin’ sanırım hemen vejeteryan olurdum çünkü bir hayvanı kesmeyi düşünmek bile bana korkunç geliyor...
Madem kesilecek bu hayvanlar neden herkesin gözü önünde keserler? Yok mudur kapalı mekanlar, mezbahalar?
Bu seremoni bir de dört gün sürüyor ve ortalık adeta kan gölüne dönüşüyor... Ayrıca bu kurban etmeler sadece kurban bayramıyla da sınırlı değil yani her adımda kurban söz konusu, örneğin yeni bir çift evlendiğinde, yağmur yağmadığı zamanlarda, yeni bir araba aldığında, fabrika ve iş yerleri açıldığında, çocuğu olmayıp da ziyaretlere gitmelerde, futbol sezonlarının açılışlarında ki bir çok açılışlarda da bu mümkün olabiliyor. Kısaca her zaman ve her yerde kan görmek olağan bir halde...
En korkunç olanı da bu törenlere küçücük çocuklarımızın tanık olmaları... Koyunu boynundan önce kıtır kıtır kesiyorsunuz ve binbir işkenceyle tek bacağından asıyorsunuz ve bu hayvanın can çekişmesine , kanının her tarafa yayılmasına, derisinin yüzülmesine ve iç organlarının sökülerek çıkarılmasına tanık ediyorsunuz o körpecik cocukları...
Benim anlamadığım daha doğrusu hayret ettiğim bir diğer konu da gökten armağan diye inen o zavallı koyunun kıtır kıtır kesilmesi. Madem armağan ne diye beslenmez de kesilir?
Sokaklarımızda umarım bir daha kan görmeyiz...
Bence de kurban bayram olamaz olsa olsa katliam olabilir...
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
kurban et bayramı değildir ve dahi katliam hiç değildir. eğer bu dine mensup değilseniz, bu dinle alakalı dini bir konuda yorum yapmayınız. Eğer bu dine mensupsanız, bu dinin kurallarını müteber bir ilmihalden araştırınız.
Artık sokaklarımızda kan görülmüyor ki devlet bunun olmaması için belediyeleri görevlendrmiştir... İnsanlar bu kurallara uymuyorsa suç KURBAN BAYRAMI nın değildir!!!
Çocuklarının gözünün önünde kurban kesenlerin bilinçsiz tavrı da KURBAN BAYRAMInın suçu değildir...
YÜCE ALLAHIN emrini yerine getiren herkesten ALLAH RAZI OLSUN...
Ve ben yeniden yeniden bu vesile ile EDEBİYAT DEFTERİnin ve tüm İslam aleminin KURBAN BAYRAMINI kutluyorum...
******
"Kurbanın Mahiyeti, Vücubu ve Şer'î Hikmeti
1- Kurban Yüce Allah'ın rahmetine yaklaşmak için ibadet niyeti ile kesilen özel hayvandır. Kurban bayramı günlerinde (ilk üç günde) böyle Allah rızası için kesilen kurbana (Udhiyye), bunu kesmeğe de "tazhiye" denilir.
2- Kurban Bayramında ibadet niyeti ile kurban kesmek, hür, mukîm (yolcu olmayan), müslim ve zengin kimseye vacibdir. Zenginden maksad, temel ihtiyaçlarından başka, artıcı olsun olmasın, en az iki yüz dirhem gümüş değerinde bir mala sahib olan, fitre vermekle yükümlü olan kimselerdir. (Zekat bölümüne bakılsın!..) Kurban kesme günlerinde (kurban bayramının ilk üç gününde) kurban kesmeğe gücü varken kurban kesmeyip de sonra fakir düşse, buradaki vücub üzerinden düşmüş olmaz.
3- Kurban kesme yükümlülüğü için, İmam Azam ile İmam Ebû Yusuf'a göre, akıl ve buluğ şart değildir. Bundan dolayı zengin olan bir çocuğun veya bir delinin malından bunların velisi kurban keser. Bu çocuk veya bu mecnun o kurbanın etinden yer. Geri kalan kısmı da, elbise gibi aynından faydalanacakları bir şeyle değiştirilir. Fakat İmam Muhammed'e göre, kurban yükümlülüğü için akıl ve büluğ şarttır. Bundan dolayı çocukların ve mecnun olanların mallarından kurban kesilmesi gerekmez. Fetva da buna göredir. Velileri onlar adına mallarından kesecek olsalar, kurban bedelini onlara ödemeleri gerekir. Ancak bir kimsenin kendi malından çocuğu için kurban kesmesi mendubdur. (İmam Malik ile İmam Şafiî'ye göre, kurban vacib değil, müekked bir sünnettir.)
4- Vacib olan kurban görevi, Hak yolunda fedakarlığın bir nişanıdır. Yüce Allah'ın verdiği nimetlere karşı yapılan bir şükürdür. Bunun sonucu da sevaba ulaşmak ve birtakım belalardan korunmaktır. Şu gerçek de bilinmeli ki, insanların ihtiyaçları için yeryüzünde yüz binlerce hayvan kesiliyor. Fakat bunlardan yalnız durumları yeterli olanlar yararlanıyor. Kurban Bayramında ise, Hak rızası için birçok hayvan kesiliyor. Bunların etlerinden ve derilerinden çok fakir kimseler de yararlanıyor. İktisadî olan mesele, dinî ve ahlakî bir mahiyet kazanıyor. Şahıs menfaati yerine toplumun menfaati bulunmuş oluyor. Bunun için kurban kesilmesi, İslama ait insanî ve sosyal büyük bir fedakarlık demektir.
5- Kurban kesilmekle, kesilen hayvanların sayısı çok artmış olmaz; çünkü kurban kesilen günlerde kasapların kestiği hayvan sayısı azalır ve böylece o günlerde aynı mikdar hayvan kesilmiş olur. Kendi zevkleri için hergün binlerce hayvanın kesilmesini çok görmeyenlerin, senede bir defa Allah rızası için bir mikdar hayvanın muhtaçlar yararına olarak Kurban adı altında kesilmesini çok görmeleri, doğrusu büyük bir düşüncesizliktir. Sonuç: Kurbanın meşru olması, din, ahlak ve toplum yararı bakımından birtakım hikmet ve hacetlere dayanır. Bunu değerlendiremeyecek bir akıl sahibi olamaz..."
alıntı...
Mehtap ALTAN tarafından 11/13/2010 11:31:25 PM zamanında düzenlenmiştir.
hanım efendi yorumunuzu okudum herhalde alevi olduğunuzu belirtmek istediniz .. Ben alevilerinde Kuran-ı Kerime tabi olduklarını sanıyordum ama galiba siz Kuran'ı tanımayan gruptansınız.. bir önceki yorumumda belirttiğim gibi kuranın bu konu hakkında hukümleri nettir...Müslümanlara Katil , ibadetlerine katliam diye boş ve araştırmadan yoksun bir anlayışla saldırmak herhalde ne toplumsal hoşgörüyü sağlar nede insanlığınıza insanlık katar .sizin bir hal hakkında bir düşünceye sahip olmanız o düşüncenin doğru olduğu anlamına gelmez.. o düşünceye Bodoslama saldırabileceğiniz anlamına hiç gelmez...Hoşgörü isteyen hoşgörü göstermelidir..
Söylenecek en doğru lafı Emine Güner söylemiş zaten ... Amin
Bugün oldukça meşgul olduğum için yazıma pek gelemedim, özür dilerim...
Et yiyen bir kişi illaki katliam gibi et kesmek zorunda değil ÜZÜMKARASI...Her şeyin bir usulü var değil mi? Mezbahalar ne güne duruyor? Madem iyilik yapmak istiyorsunuz bunu ne diye başka türlü yerine getirmez de hayvan kesersiniz? Kurbana vereceğiniz parayı bir fakire neden vermezsiniz? Ekmek bulamayan insanlara neden zorla et yedirtirsiniz? Bir kraliçenin gibi ''madem ekmek bulamıyorsunuz pasta yiyin'' mi diyorsunuz sayın ÜZÜMKARASI?
Ben bu bayramı zaten kutlamıyorum Engin Tatlıtürk. Daha önce de belirtmiştim benin annelerim Alevidir diye, sanırım açıklamaya gerek yok... Bu arada dilinizi biraz daha bükerek konuşursanız sanırım size daha çok yakışır...
Her söze vardır verecek bir cevabımız. Ama önce sözü söyleyene bakarız.
Anlayacak durumu yoksa konuşmayız.
" Senin dinin sana bizimki bize" der geçeriz.
Kurban kesmeyen Avrupalıların insanları nasıl kazıklara geçirdiğini ve ne büyük katliamlara imza attılarını biliriz.
Maksat dinden soğutmak olmasa ve biz bunu anlamasak insani kaygılar der ve Eser Hanım gibi olaya iyi niyetle yaklaştığınızı düşünürüz.
Sizin iyi niyette samimi olmadığınıza inanıyorum. Çünkü küp içindekini sızdırır.
Bu satırlarda kimseye yasak koymadım. Dilerim sadece övgü beklemiyorsunuz bu zırva yazıdan sonra ve dilerim eleştirimi şikayet etme çaresizliğine düşmezsiniz.
Sizin bayramınızı kutlamıyorum. Bu hediye; kesilsin ve fakir fukara faydalansın diye gönderilen bir hediyedir. Müslüman fazla ve en sevdiği mallarını infak eder. İnfak; ihtiyacı olanlara dağıtmaktır.
Güldane Hanım gücenmeyin ama hangi dine mensupsunuz sorusu geliyor aklıma. Eğer İslam diyorsanız o zamanda nasıl bir İslam olduğunu merak edeceğim.
Saygılar. Allah kalp gözünüzü açsın.
Engin Tatlıtürk tarafından 11/13/2010 1:10:58 PM zamanında düzenlenmiştir.
Kurban kesmeyen cehennemlik ya da müslüman değil diyen mi var?
Ya okuduğunuzu anlamıyor yada gerip sündrmeyi seviyorsunuz.
Herkese göre ayrı İslam yoktur.
Müslüman isen ( ki illaki öyledir ama bilgin eksik olabilir) Dinini iyi bilmeli ve bir yabancı sorduğunda " kurban nedir" diye; cevap verebilmelisin.
Kesememek başka şey kurbanı katliam olarak görmek başka şey.
Sizin yediğiniz etler gökten kesilmiş olarak mı iniyor?
O zaman katliam olmuyor da İş kurbanlık olunca mı Katlkiam oluyor.
Sahabeden birisi HZ. Peygamber'e " efendim; ben insanları da hayvanlarıda sevmem. Kimseye iyilik etmem. Namaz, oruç, kurban,sadaka gibi hiç bir ibadeti de yapmam ama Allah'a inanıyorum ve Cennete girmek istiyorum, ne yapabilirim?" diye sormuş.
ben müslümanın yani başka bir dini inancım yok ,tüm dinlere de ayrıca saygılıyım ama kurban asla kesmeyeceğim onun seve seve yerine getiriyorum zaten,ne yani şimdi bu durumda biz de dinsiz imansız mı sayılıyoruz,islam dinini bi siz iyi biliyorsunuz ,siz cennetliksiniz ,biz cehennemlik,kurban kesemiyorsanız bunun yerine o parayı fakirlere verip sevindirebilirsiniz diyen din adamları da cehennemlik
Benden daha iyi bilirler büyüklerim ama galiba kuranın ayetlerini inkar büyük bir günahtır Müslümanlar için . Bir kaç kuran ayeti örneği vermek istiyorum
KEVSER SÛRESİ (2) O Halde, Rabbin için namaz kıl, kurban kes.
FETİH SÛRESİ (25) Onlar, inkar edenler ve sizi Mescid-i Haram'ı ziyaretten ve (ibadet amacıyla) bekletilen kurbanlıkları yerlerine ulaşmaktan alıkoyanlardır. Eğer, oradaki henüz tanımadığınız inanmış erkeklerle, inanmış kadınları bilmeyerek ezmeniz ve böylece size bir eziyet gelecek olmasaydı, (Allah Mekke'ye girmenize izin verirdi). Allah, dilediğini rahmetine koymak için böyle yapmıştır. Eğer, inananlarla inkarcılar birbirinden ayrılmış olsalardı, onlardan inkar edenleri elem dolu bir azaba uğratırdık.
HAC SÛRESİ (36) kurbanlık büyük baş hayvanları da sizin için Allah'ın dininin nişanelerinden kıldık. Sizin için onlarda hayır vardır. Onlar saf saf sıralanmış dururken (kurban edeceğinizde) üzerlerine Allah'ın adını anın. Yanları üzerlerine düşüp canları çıkınca onlardan siz de yiyin, istemeyen fakire de istemek zorunda kalan fakire de yedirin. Şükredesiniz diye onları böylece sizin hizmetinize verdik.
HAC SÛRESİ (34) Her ümmet için, Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine ismini ansınlar diye kurban kesmeyi meşru kıldık. İşte sizin ilahınız bir tek ilahtır. Şu halde yalnız ona teslim olun. Alçak gönüllüleri müjdele!
HAC SÛRESİ (28) Gelsinler ki, kendilerine ait bir takım menfaatlere şahit olsunlar ve Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği (kurbanlık) hayvanlar üzerine belli günlerde5 (onları kurban ederken) Allah'ın adını ansınlar. Artık onlardan siz de yiyin, yoksula fakire de yedirin.
MÂİDE SÛRESİ (97) Allah; Ka'be'yi, o saygıdeğer evi, haram ayı hac kurbanını ve (bu kurbanlara takılı) gerdanlıkları insanlar(ın din ve dünyaları) için ayakta kalma (ve canlanma) sebebi kıldı. Bunlar, göklerde ve yerde ne varsa hepsini Allah'ın bildiğini ve Allah'ın (zaten) her şeyi hakkıyla bilmekte olduğunu bilmeniz içindir.
MÂİDE SÛRESİ (27) (Ey Muhammed!) Onlara, Adem'in iki oğlunun haberini gerçek olarak oku. Hani ikisi de birer kurban sunmuşlardı da, birinden kabul edilmiş, ötekinden kabul edilmemişti. kurbanı kabul edilmeyen, "Andolsun seni mutlaka öldüreceğim" demişti. Öteki, "Allah ancak kendisine karşı gelmekten sakınanlardan kabul eder" demişti.
...
Sanıyorum ayet ne demektir hepimiz biliyoruz .. Kuran-ı Kerim'de geçen ALLAH sözleri...Bu ayetlerden anlaşılacağı gibi kuran ibadeti vardır ve inkar edilemez .. Peki kurban kesmenin şekli özelliklerine gelecek olursak;
Hz Aişe (radıyallahu anhâ) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Hiç bir kul, kurban günü, Allah indinde kan akıtmaktan daha sevimli bir iş yapamaz Zîra, kesilen hayvan, kıyamet günü boynuzlarıyla, kıl1arıyla, sınnaklarıyla gelecektir Hayvanın kanı yere düşmezden önce Allah indinde yüce bir mevkiye ulaşır Öyle ise, onu gönül hoşluğu ile ifâ edin"
Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm kurban kesmek istediği zaman iki tane büyük şişman çift boynuzlu alaca, hadımlaştırılmış koç alırdı Bunlardan birisini Allah'ın birliğine ve kendisinin peygamberliğine şehadet eden ümmeti adına keser, diğerini de Muhammed ve ÂI-i Muhammed aleyhissalâtu vesselam adına keserdi
Hz Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Maddi imkânı olup da kurban kesmeyen namazgâhımıza sakın yaklaşmasın
Zeyd İbnu Erkam radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalâtu vesselâm'ın ashabı: "Ey Allah'ın Resulü dediler, bayram günü kesilen şu kurban nedir?" "Bu babanız İbrahim aleyhisselâm'ın sünnetidir" buyurdular Ashab: "Pekiyi, kurban kesmede bize ne gibi sevap var ey Allah 'ın Resûlü!" dediler "Kurbanın her bir kılı için bir sevap" buyurdular Ashab tekrar: "(Kesilen kurban, koyun kuzu gibi) yünlü ise ey Allah'ın Resûlü (sevap nasıl olacak)?" diye sordular Aleyhissalâtu vesselam: "Yünün her bir kılı için de bir sevap var!" buyurdular
(Ya Fatıma, kurbanının yanına git! Kesilirken orada bulun! Yere akacak ilk kan damlası ile, geçmiş günahların affedilir) [İbni Hibban]
Hz MUhammed (sav) in sözlerine itikat esastır. yukarıdakı hadisi şerifleri okursanız kurabanın neden kesilmesi gerektiğini, neden kesilen mekanda bulunulması gerektiğini anlarsınız.Bunda ne tiksinilicek bir durum vardır, nede katliamlık bir durum sözkonusudur.Yüce Allah'ın emirlerini uygulamak ne zamandan beri katliyamdır?Şaşıyorum doğrusu (hele elde bu kadar kanıt varken)...Tabiki kurban eziyet edilmeden kurallarına görede kesilmelidir.Dini vecibeler yerine getirilerek kesilen kurbanın ne canı acır nede bir şey hisseder.O kurbanlar bilakis yüksek mertebelere ulaşırlar.Düşünün Allah yolunda kurban olmak ne büyük bir hazdır.Düşüncelerinizi kendi sözlerimle değistiremem sizi doğru yola sevk edemem ne haddime . Zaten böyle bir kudretimde yoktur. Ama düşüncelerinizin yanlış olduğunu Yüce Allahın sözlerini örnek vererek değiştirebileceğime eminin.ÇÜnkü her müslüman bilirki Allahın sözleri Üstüne ve karşısına söylenecek laf yoktur...
Uzun zamandır her şehrin belediyeleri kurban kesim yerleri belirliyor. Acıkta kurban kesmek yasak diye biliyorum. Benide üzen bir konu. Açıkta kesilmesine karşıyım. Kurallara uymayanlara karşı önlemler alınmalı bizlerde duyarlı olmalıyız. Yalnız: ''...... Çünkü öldürmeyi görev bilen cehaletin cahilliğini görmek bana acı veriyor... Merak ediyorum, insanlarımız ne zaman sevap işlemek adına bu günahtan vazgeçecekler acaba? '' demişsiniz. Güldane Hanım, et yiyen biri olarak bu cümleniz ile çelişkiye düştüğünüzün farkında degilsiniz. Tabağınıza gelen pişmiş et öldürülmeden gökten inmiyor herhalde bu durumda mezbahada kesilenler dogal günah değil cünkü mezbahadakilerin canı yok . Ama size göre et yiyemeyen fakirler için kesilirse vahşilik ve cahillik oluyor. Yani acıkta kesilmesi harici belirli zamanlarda kurban kesilmesinide karşı oldugunuzu vahşet olarak gördüğününüz dile getirmişiniz. Bu durumda bu ne lahana turşusu bu ne perhiz demem gerekiyor...
merhaba güldallı Kurbana iki kala karikatür ve yazın güzel örtüşmüş. Kutlarım. kurban, adak sadece islama özgü yaratılan tanrıya duyulan bir minnet ifadesi değil. Azteklerden mısırlılaradek 'kurban' insanoğlunun daha refah içersinde yaşaması, işlediği günahların bedelini ödeyip 'öbür' dünyada rahata kavuşması için yarattığı kaçış manzumesinin bir parçası. Sürü haline getirilen bireyler gerçek kurbanlıklar olarak imparatorun kasaphanesinden geçirilmekte, her saat başı, sömürülerek. Et ve emek tüketerek bu kasaplığa suç ortağı olmayı sürdürüyoruz. dostlukla hep
O halde bu vahşetten nemalanan kurumları deşifre edelim ve engelleyelim.TSK ve onun yan kuruluşları(Mehmetçik vakfı vs) THY,İHH ve bilimum dinci örgütler Bu tablo devletin diğer kurumları ve benzerlerinin isimleriyle uzadıkça uzuyor...Sevgilerimle güldane
Yerden göğe kadar haklısınız. Özellikle çocukların izlemesi, bence de çok yanlış. Umarım bu sene de ortalığı kan gölüne çevirip sonra da yağmur yağmasını beklemezler. Hiç ümidim yok ama...
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.