12
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1454
Okunma

Kasım ayının ilk on gününü geçirmemize rağmen, havalar mevsim normallerinin üzerinde seyrediyor.
Eskilerin ‘pastırma sıcakları’ dedikleri günleri yaşıyoruz herhalde. Dokuz günlük bayram tatili, bugün mesai saati bitiminde başlayacak, memleketine, sevdiklerine gitmek isteyenler için.
Otobüs terminalleri, tren garları dolmaya başlamıştır günler önceden. Biletini önceden ayırtanlar, gönülleri rahat, henüz almamış olanlar, bulma telaşında.
Başka şehirlerde okuyan öğrencilerimiz, evlerine dönmek için, akrabalarını ziyaret etmek isteyenler sıla yolunda.
Anlayacağınız, karayollarımız bayramda fazla mesai yapmak zorunda.
Zaten yoğun olan karayolu trafiği, içinden çıkılmaz bir hale gelecek.
Kendi aracıyla yola çıkacak olanlar, lütfen azami hassasiyet göstersinler. Uykusuz yola çıkmamalı, bir an önce varmalıyım düşüncesiyle, hızlı gidip de dönüşü olmayan bir yola gidip, sevdiklerini de haberleri izleyenleri de yasa boğacak bir haberin kahramanı olmamalılar.
Dün sabah haberlerinde, İstanbul’da görevli üç polis memurunun, Adana yakınlarında bir kamyonun altına girerek hayatlarını kaybettikleri haberini, içimiz burkularak izledik.
Yine hız, yine uykusuz direksiyona geçmek!
Hayatlarının baharında, ailelerinin yüreğine ateş düştü, biz izleyenlerin içi sızladı.
Değmiyor, acele etmek hiçbir zaman fayda sağlamadığı gibi, bunca acıya değmiyor.
Ne olur, birkaç saat geç gidin, ama sevdiklerinize bayramda, kanlı yaş döktürmeyin.
‘Yol hep benim, ben iyi şoförüm, basar gaza giderim’ demeyelim.
Sanki diğer herkesi deli, bir kendimizi akıllı kabul edip, onlara da kendimize de zarar vermeden nasıl menzile varırız diye düşünelim.
‘ Karşımdaki yavaşlasın, o yol versin’ diye düşünmeyelim.
Tedbiri alan biz olalım.
Lütfen biraz itidal ve dikkat!
Bayramımızı huzurlu, mutlu acısız yaşamak için, direksiyon başında trafik canavarı olmayalım.
İnşallah her bayram duyduğumuz kaza haberlerini almayalım.
Hepinize mutlu, huzurlu, sevdiklerinizle beraber, hayırlı bayramlar diliyorum.