Kılavuzu para olana her kapı açıktır. shakespeare
astakoz
astakoz

Dilenci

Yorum

Dilenci

2

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1189

Okunma

Dilenci

Dilenci


Yazardan beklentilerimiz olur, yeni eserini okumaya başlarken. Beğendiğimiz bir oyuncunun veya yönetmenin, yeni filmini izlerken de aynı beklentiler içindeyizdir. Takip ettiğimiz biriyse, sevdiğimiz bir sanatçıysa; yine bizi uçursun isteriz, düş desenli halıların üstünde. Yüksek beklentilerimize cevap bulamadığımızda hüzünleniriz. Küseriz bir süreliğine. Dünya görüşümüze uygun davranmadıysa, bir konu üstünde sevmediğimiz fikirler öne sürdüyse, kızarız, kırılırız. Aydınlanma mücadelesinde mevzi kaybetmiş, güç yitirmiş sayarız kendimizi. O bile böyle düşünüyorsa, onlardan yana davranıyorsa halimiz nicedir diye üzülürüz. Moralsiz, düşük omuzlarla kendimizi en iyi bildiğimiz işe adarız. Sokaklarda, kaybolmuş tarihimizi ararken buluruz kendimizi. Yakın, çok yakın tarihimizdir aradığımız. Dün gibi yakın, gül gibi narin zamanlarımız, nedense yaşanırken değil de daha kötüsü ile karşılaşıp, aklımız başımıza geldiğinde değerlenir.

Tüm sanat dallarında aynı hayal kırıklığı yaşanıyordur. ‘’O eski besteler yok artık’’ cümlesini kurmayanımız nerdeyse yoktur. Bunu derken o eski günler var mı ki, o eski duygular yaşansın ve o güzel eserler üretilsin diye düşünülebilir. Tüketime endeksli mutluluk parametrelerinin girdabındaki hayatımız, mutlu olma şansımızı azaltıyor. Tatmin düzeyimize müdahale ediyor. Yenidünya düzeninin çocuklarının, yaşadıkları kadarını yansıttığı çalışmaları, günümüzün gerçeğidir. Geçiş sırasında zedelenmiş her şeyimiz gibi, sanatımız da kendine düşen payı alacak elbette.

Sanatçıları başka dünyalardan gelmiş gibi düşündüğümüzden midir, yoksa kötülükleri onlara yakıştıramadığımızdan mı; onları her şeyden ayrı tutup, üretmelerini bu yetmezmiş gibi her seferinde daha iyisini şekillendirmelerini bekleriz. Tam da burada onlara ve dolayısıyla kendimize haksızlığımız başlar. Bu sarmal ile birlikte tüketime koşullu çalışmalar istemiş olmak, kalitesizliği istemekle eşdeğer. Düzenin en önemli enerji kaynağı olan hep daha iyisini, her zaman daha hızlısını isteme anlayışı; sanata bakış açımıza amansız bir hastalık gibi bulaştığında, dönüşü olmayan bir yola girilmiş olunuyor.

Hayata bakış açımızla ilintili olan her konu gibi, sanat eserlerine bakışımız da bu tatmin anlayışıyla paralel bence.

Bir konuyu çok iyi anlatabilen yazarın; günün birinde sırf kendi için, içsel bir alanda görece daha kötü iş çıkarma lüksü olmamalı mı?

Sevdiğimiz yönetmenin bize göre doğru olmayan bir açıdan bakarak çektiği film için, ‘’o artık düşman saflarda’’ deme talihsizliği midir doğru olan?

Her dönemden çok ihtiyacımız olan hoşgörü, bizim gibi güya okumuş kesimlerin bile yanına yanaşamaz mı oldu?

Dilenmekten utanmayacağım tek şeydir hoşgörü, içinizde bir yerde halen saklı duran, insana yakışan, tarihimizde güzel örnekleri olan bu güzel erdemi paylaşalım, yüceltelim. İnsanlığımıza olan yolculuğumuzda bizi huzurla uçuracak halının kendisidir hoşgörü. Varın dilediğiniz gibi dokuyun, etrafını kendi zevkinize göre işleyin, dilediğiniz rengi fazla koyun ama ne olur yalvarırım hoşgörülü olun!

10.11.10

Nadir

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Dilenci Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Dilenci yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Dilenci yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Aysel AKSÜMER
Aysel AKSÜMER, @ayselaksumer
11.11.2010 18:36:08
Çok yerinde konulara değinmişsiniz. Ben de her konuda hoşgörüden yanayım. Değer verdiğimiz ölçüde değer göreceğimizi düşünüyorum. Sayfanız her zaman ki gibi dolu dolu. Saygılarımla...
asran
asran, @asran
11.11.2010 18:29:08
Hoşgörüyle bakabilen birileri mutlaka vardır, bunların dışındakilere de denilebilecek ne var ki zaten. Yalnızca yazmak değil, hayatın her anında insanlar hep aynı yüksek seviyede işler çıkaramayabilir. Önemli olan çabalıyor olmak.

Her Allah'ın gününde emek verip, edebiyata gönül veren ve hep aynı emekle yazılar yazıp ekleyen tüm arkadaşların eserlerini okurken durmadan bunu düşünüyorum. Bu yüzden her biri ayrı ayrı çok değerliler. Nasıl büyük gönüllüler hepside. Sizin nezdinizde tüm arkadaşlarıma duamdır: Varolun. Allah emeklerinizi zay ettirmesin inşaallah.

Teşekkür ediyorum Nadir Bey...Üzmeyin kendinizi, sadece yazın, eksiğimiz varsa düzeltiyoruz birlikte. Saygımla...

asran tarafından 11/11/2010 6:29:31 PM zamanında düzenlenmiştir.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL