Rıhtımları aşındırıyorum. Karış karış... Bir ipucu, bir seda, bir özlem ararım senden yana... Denizlerde kanat çırpan martılardan, denizin dibindeki rengârenk balıklardan, balıkçı kayığından... Her kesten... Her şeyden... Sorup soruşturmaktayım izin sıra. Bilen yok; bugün de elde avuçta var sıfır. Sıfırları tüketiyorum bu arada bol bol... Ellerim yorgun, gözlerim uyuşuk... Tam buldum bulacağım derken bir iz; hayal kırıklığıyla boynu bükük dönüyorum geri... Sabır dağlarını eritiyorum sayende... Gün be gün... Umudum hâlâ var; yitirmedim... Ancak her geçen gün azalıyor... Bir iz bıraksaydın da seni bulmama yarayacak, olmaz mıydı? Bî çare âvare âvare dolandırmaktan zevk mi alıyorsun? Yoksa çok yakınımdasın ve çaresizliğimi mi izliyorsun?
Oysaki ben;
Karanlıklara dalan ışıkları göğüsledim
Sen diye
Seher vakti uzattım ellerimi güneşe
Işık huzmesi sararken vücudumu
Hayaller kurdum
Sen diye...
Bulutlardan havalanarak yeryüzüne
Pike yapan damlalara
Kucak açtım sevgiyle
Sen diye
Havuz dolusu yorgunluk bedenime çökmüşken
Sayıkladım
Sen diye...

Mecnun gibi düşerim yollara ararım seni... Dağları aşarım Ferhat gibi... Cefa çekerim her dem, acılar bağrımı yakar, seni bulamam diye... Bazen sessizce esen rüzgârdan, bazen gök gürültüsünden sar-kan şimşeklerden, bazen karda açan kardelenden, bazen goncaya duran güllerden sorarım seni...
Ya görünmeseydin gözlerime... Ya da süründürme beni peşinden... Bak ne haldeyim, anla beni...
Sevgimi bağrıma bastım; taş. Taştan duygular.

Karanlıklara dalan ışıkları göğüsledim
Sen diye...
Sen olmayınca, her taraf karanlık görünüyor gözlerime. Kapkaranlık dünyam... Bu karanlık dünyama güneş olup doğ ne olursun. Aydınlat körelen kalbime mesaj götüren gözlerimi...
Bırakma beni karanlıkta; gel gör beni...
Ayak izlerin bir gölge gibi düşer ellerime
Umutlarım, sevinçlerim
Kara bir tabloya dönüşür hayallerimin
Orta yerinde
Zaman kanatlanıp yelken açar
Badireler mekân tutar ciğerpare semalarda
Ayaklanır
Menekşe bahçesinde dikenler
Kara pençe tütsü, zalimlik destan
Yazgı ikram edilirken limonlu çayla
Yine de beklerim seni
Efsunlanmış gözlerimle...