5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1712
Okunma

Bir kara bulut muydu vicdanların üzerine çöken?
Kendi ellerimizle kendimize ferman yazar olmuşuzda haberimiz yok.Kaç göç oyunlarında ya ebelenmişiz, ya da ebelemişiz insanlığımızı.Köşe başlarında nöbete durmuş en acımasız yanlarımız.Fırsat kollar olmuş aklımızın en çalışkan yanı.Hatta öyle bir hale gelmişiz ki en beyni çalışanımız bile kopyacı olup çıkmış.
Belkiler dermişiz en olur olmaz yanlarımızdan.Kimi gün acabaları aklamışız müşkülpesent yanlarımızda.Kimi gün se pişmanlıklar bir arpa boyu yolu bellemiş gidip gelip yüzümüze vurmuş adımalrımızın yerinde sayışını.Acılara sırıtmışız...Hemde öyle bir sırıtmışız ki evlere şenlik cinsinden...
Senaryolar yazmış ve belki de bilmeden, farkında olmadan başrolde oynamışız.Galalar yapmışız...Hatta DALYA demişiz aymazlıklarımızla...Mangalda kül bırakmayan söylemlerin peşkeşinde harcamışız en nadide zaman dilimlerimizi.Nasrettin Hoca misali ya tutarsa demişiz...’Beş parmağın, beşi bir değil’demişiz.Canımızı acıtacağını bile bile bir şans vermek istemişiz belki de...Kimbilir belkide bu defa tutar DOSTLUK mayası...Aklımızın ucundan geçirmemişiz tereyağından kıl çektiğimiz yanlarımızda kuruyup kaskatı kesileceğimizi...Postun altındaki tilkileri görmemişiz!..
Satılmış aşklara değinmişiz zaman zaman.Satılmış yanlarımızdan dem vurmak aklımızın ucundan geçmemiş.Pazarcılık kültürümüzü, astarlayıp hayatımızın içinde öyle zeminlere oturtmuşuz ki; akıllara zarar cinsinden...Almış-satmışız...Alavera yapmışız hayat akışında vurdum duymazlıkları...Üç kuruşa beş köfteye yok öyle demişiz lakin, vicdanların çarçur edilişine bana değmeyen yılan bin yaşasın deyip, gülüp geçmişiz.Ahkam kesmekte KODAMAN ya da KABADAYI olmuşuz da nara atmaya başlamışız bile...Mahallenin bıçkın delikanlısı olmaya soyunmuş, rolümüzüde bileğimizin hakkıyla oynamışız...Hep soru sormuş ve cevap beklemiş ya da aramışız.SATTI DEMİŞİZ...SATILDIM DEMİŞİZ...Acı içinde kıvranmış ama satılmışlıklara ne baş kaldırmış ne de isyan etmişiz.Her yerde her şeyde devrimler yaparken, vicdanlarımızı askıya almışız.Çürümeye terk etmişiz...
Ali cengiz oyunlarında orta oyunları oynamış meddahlara taş çıkartmışız.Hatta öyle ustalık kazanmışız ki; nabza göre şerbet koymuşuz yeni buluşumuzun adınıda...’Hem nalına, hem mıhına vurmak’ vasıflı meziyet haline gelmiş haberimiz yok...Menfaatlerin çakıştığı yerde bozuk para gibi harcanmışız da ruhumuz duymamış...Gaflet uykusuna mı yatmışız ne, ya da üzerimize ölü toprağı mı atılmış?
Bunca hengamenin içinde hiç şunu sormayı akıl etmemişiz;
BENDEN ÖNCE KAÇ KİŞİYİ DAHA HARAÇ MEZAT SATTI?..
Hoş desek ne değişecekti ki? Huylu huyundan vaz mı geçecekti yani?..’Alışmış kudurmuştan beterdir’ unutup gitmişiz...Allah’ın hakkı üçtür demişiz...ŞİRİNLİK MUSKASI TAKMIŞ YÜZLERDE SEVGİYİ ARAMIŞIZ...Yüreğimizi akıtmış, her şeyimizi paylaşmışız.Belkide gözümüzde büyütüp bizden çok BİZ yapmışız...
Gün ikindilerde avutmuş, masallar okumuşuz çocuk yanlarımıza.Aldırma demişiz, gül geç, dünya gailesi işte demişiz...Akıllı, uslu ol demişiz...Bir hıçkırığın avuçlarından devşirmişiz yitik anıların kırıntılarını...Dinime imanıma inandım, güvendim demişiz ve kendimiz kandırmışız hep...Kendimden çok ona güvendim, bir o gördü ağladığımı, bir o duydu yüreğimin sesini demişiz.Zaman her şeye ilaç cinsinden, içimize sindirmişiz yediğimiz DOST KAZIĞINI...Nafile zamanların nazarında her şeyi sineye çekmeyi öğrenmişiz.Arif olan anlardı demişiz.Kırmadan kırılmışlığımızı basıp bağrımıza susmayı erdem saymışız.Ama inatla yaşanmışlıkların hatrına binaen sol yanımızın kilitlerini kırıp yüreğimizi kapısız han eylemişiz onlar için...
Dostun dosta sözü hoş gelir bellemişiz...Senden ayrılalı gülmedim dostum,dostum dostum diyede türküler söylemişiz deeee...
BEN Mİ-SEN Mİ, BİZ Mİ SİZ Mİ, HANGİSİ DEMEMİŞİZ!..
BİRİMİZ HEPİMİZ,HEPİMİZ BİRİMİZ İÇİN DEMİŞİZ!..
DEMİŞİZ DE BELLİ Kİ AYVAYI YEMİŞİZ!...
KENDİNİ KENDİNLE SINAYIP, RUHUNU YÜZÜNE GİYECEK KADAR CESUR MUSUN DOST?..*
Sevgi ve saygılarımla,
HÜZÜN ŞAİRİ; NİĞMET YILDIZ...
CUMHURİYET BAYRAMI TÜM ULUSUMUZA KUTLU OLSUN...