Beni okuyanlar, dikkat etmişlerse, deneme-eleştirilerime veya şiirlerime gelen yorumlara karşılık vermediğimi fark edeceklerdir. Nedeni de şu: Yorum diye sergilenenlerin, üzülerek söyleyeyim, çok büyük bir çoğunluğunun yorum olmadığını, bir tür "al gülüm-ver gülüm" ilişkisi olduğunu seziyorum. Dolayısıyla, ben, eserlerime gelen yorumlara cevap yetiştirmeye kalkışırsam, o yorumların tıpkı "edebiyat defteri" sitesinde yayımladığım eleştirel-denemeler gibi emek ürünü işler olmasına özen göstermem gerekecek.(Çünkü, "gönlüne sağlık, şahaneydi, güzel şiirdi, kutlarım" demek kolaylığını, yorum diye ortaya sürmek; o şiire / yazıya da, o şaire / yazara da saygısızlıktır kanımca). Buna ise, hem gündelik yaşam kavgasıyla boğuşmak, hem de mevcut edebiyat ortamındaki "anti-demokratik zihniyet" izin vermiyor. Demokrasi kültüründen geçmemiş, edebiyat değerlerini o kültürel atmosferin dokusunda içselleştirmemiş insanlarla cebelleşmek, edebiyata da bize de bir artı katmıyor. Aksine, eksiltiyor her şeyi ve hepimizi.
Gelelim Lâcivertiğnedenlik rumuzlu arkadaşımızın eleştirisine. Baştan, şunu diyeyim ki: ben bu arkadaşın yazdıklarına ve yayımladıklarına yüksek bir değer biçiyorum. Edebiyatın etik ve estetik ölçütlerini sahiden de benimsemiş bir arkadaş.
Yalnız, benim buradaki eleştirimden neden üstüne alınmış anlayamadım. Ben, tek tek kişileri kastetmiyorum burada. Genel bir eğilimden yakınıyorum.
Sonra, benim de birçok sitede yayımladığımı (dolayısıyla kendimle çeliştiğimi) dillendiriyor ki, doğrudur. Bir dönem, bir arkadaşımın önerisiyle, çok yabancısı olduğum sanal edebiyat sitelerinde bulundum: ancak, "doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar" misali, kimilerinden ben kovuldum, kimilerinden de kendi irademle ayrıldım. Kaldı ki, Lâcivertiğnedenlik'in şiir ve yazılarımı gördüğü sitelerin ezici çoğunluğu, bana hiç danışmadan yayımlıyor yazdıklarımı; ya sanat-edebiyat dergilerinin internetteki linklerinden, ya da başka yerlerden aktarıyorlar.Ne yapabilirim ki? Tam burada, benim şiir ve yazılarımın yayın kaynaklarının, doğrudan sanal ortamlar değil, öncelikli olarak sanat-edebiyat dergilerinin ortamları olduğunu vurgulamama lüzum var mı ayrıca?) Hem, benim dediğimin özeti şudur: Esas olan, edebiyatın kan damarlarının dolaştığı dergiler ve kitaplardır. İlkin orada yayımlayın, sonra isterseniz yüz adet sanal sitede yayımlayın.
Lâcivertiğnedenlik rumuzlu arkadaş, bu kapsamlı eleştiri yazısından cımbızla çekip çıkardığı bu cümlede odaklanmış temelde. Yazının bütününe yönelik bir değerlendirme beklerdim kendisinden. Onun birikimi buna yeter de artar bile. Yazdıkları, nitelikçe sahiden kayda değer. Bunu söylemekte hiçbir beis görmüyorum.
Umarım, bundan böyle, bu sitede tekrar yayımlamayı kararlaştırıken belirlediğim ilkeye sadık kalarak, bir yorum yazısını cevaplamak zorunda kalmam.
Diyeceklerimi, yazılarımla / şiirlerimle diyorum zaten. Beğenen beğenir, beğenmeyen beğenmez. Tek kişiyle dahi çekişmeye niyetim yok. Dahasını anlamsız buluyorum.
Lâcivertiğnedenlik'e teşekkür ederim.