Karikatürcü bir toplumuz sivriliklerle tatmin oluruz...

Çocukluğumda dövüşte acayip dayak atsam bile rakip yüzümde bir iz bıraksa toplum beni dayak yemiş ilan ederdi...Salladığınız yumrukların bir önemi yoktur..

Bir gencin on elinde on hüner olsa bile elindeki bir arıza onun değerlendirilmesinde yegane faktördür..
Başında binlerce fikirle dolu olsa saçları yoksa adı keldir..Dünyanın en ileri görüşlü adamı olsa gözündeki arızadan dolayı adı kördür...

Toplum bu denli sığ ve kadir bilmez olunca o nu yönetenlerde o şekilde tatmin ediyor...
İnsanımız genelevlerde otellerde savaronada bile haraç mezat meze diye satılırken başa gelmeyen kalmamışken allahın emirleri hiçe sayılırken başın örtüsü ön plana çıkarılıyor..
Bu zavallı aç sefil işsiz cahil milletle oynanmaktadır..

Baş örtüsü başı değil zulmu zulumle örtmenin metodudur elli yıldır..Bebeği kandırmak için sahte bir emziktir...Toplum huysuzlandığında ağzına verilen..

Allah Rasulu ve arkadaşları hasır üstünde yatar ve yarı aç yarı tok gezerlerdi...Niçin....
Birinin hakkını yemekten korkarlardı..Yeme içme konusunda sıradandılar..

Hiç kürklerine yalılarına arabalarına güvenip öne çıkmadılar...Hiç Allahın emirlerini şarlatanlıkta kullanmadılar....

Hele bu dönemde bayraktan istiklal marşından ezandan rahatsız olmalar çoğaldı...
Eskiden hiç bir yerde görmediğim bir çatışmayı da ankara çiğdemlik dolmuşlarında yaşadım
Bir başörtülü hanım bindi ve zannımca bilgili ve gergin bir lettoplu gence bir yana kayarmısın dedi..o da hayır dedi..baktım iş uzayacak tek kişilikteki yerimi bayana verdim..fakat bu konuda genç yüzde yüz haklıydı..hanımefendi toplumun örtülüye gösterdiği lütufu artık kanıksamış üstünlerin hakkı haline dönüştürmüş....bu çok tehlikeli bir dönüşüm...siyahlara beyazların yaptığı gibi...orda aptal bir kaç dinci geçinen olsa bayanı sahiplenip genç adama şiddet uygulayabilirdi..baş örtüsü artık kibir ve hakir görmenin aracı olmuş bir sürü nemalanmış kimseler için..

İşgal altında bir devletin bayrağı ne kadar komik duruyorsa böylelerinde de baş örtüsü o kadar komik duruyor.

Baş örtüsü insan varolalı ifetlilik dindarlık gelenekçiliğin simgesi iken bugün şehirlerde farklı anlam yüklenmiştir..

Cahil toplumlarda Allah ve Rasulu hep pisliklerin üzerini örtmek ve Marks ın dediği gibi afyon gibi uyutmak için kullanılır..Ulvi değerler kaynaştırmak için değil sömürenler tarafından ayrıştırıcı ve çatıştırıcı olarak kullanılır..

Bizler okurken Allahın kanunları zaman ve mekan üstüdür değişmez derdik...
Hüküm yalnız Allahındır derdik..
İnsan Hakk tan emanettir derdik...
Anam babam ve canım fedadır sana ya Rasulullah derdik...
Allah yoluna öldürülsem diriltilsem tekrar öldürülsem tekrar diriltilsem derdik...
Avrupalı bilim adamları gibi labaratuar önlüğü gibi sokup çıkarmazdık..
Doğruluk ve adalet terazisi doğumdan ölüme kadar bizimleydi...
Rahman ve Rahim Allahım bize merhamet etki birbirimizi sevelim birbirimize veli olalım ey Valim ..Bilen bir toplum yap ey Alim Allah ım..