Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
yunusemredeniz
yunusemredeniz

GECE YARISI MEKTUPLARI-17

Yorum

GECE YARISI MEKTUPLARI-17

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

949

Okunma

GECE YARISI MEKTUPLARI-17

ACZİYETİM AVUÇLARIMDA KANIYOR

Ateşler içindeydin. Çocukken hastalandığımda annemin bana yaptığı gibi ıslak havlular koydum alnına. Nane, limon kaynattım... Bir süre sonra yorgunluktan ve ateşten ağır ağır kapandı gözlerin. Kapandı gök, kapandı yıldızlar... Dil sustu. Fesleğen kokulu uykulara daldın... Rüyalı denizlere... Gece henüz olmuştu ve dışarda yağmur yağıyordu.


Günlerdir yazamıyordum. Odaya geçip yazı masasının başına oturduğumda titrek bir hüzün kirpiklerimin arasından usulca kayıp yanaklarıma düştü. Senli sensiz bir şiire tutulmuştum. Gece yüzlü bir yalnızlığa... Acziyetim avuçlarımda kanıyordu. ‘Her yalnızlık bir yalnızlıktır, içinden öyküler geçse de’ diyordu şair. Yalnızsın, yalnızız, yalnız...

Ayaklarımın ucuna basarak yattığın odaya giriyor, varlığınla çoğalan ellerimle saçlarını okşuyordum. Yer yer sayıklıyordun. Bir tek anne dediğini anlıyordum kısa cümlelerinin arasından. Her hasta büyümüş de olsa bir çocuktur demişti annem. Ve her çocuk annesini arar./ Biliyordum...

Yağmur sanki hiç dinmeyecekmiş yağıyor, damlalar kendini camlara vuruyordu. Rüzgarın uğultusu çocukluğumu alıp getiriyordu uzaklardan. Çocuk korkularımı... Bir şiirden ötekine savruluyordum ‘Yağmurun tüm şiddeti yangının içinde’ydi ve her ‘yağmurda bir çicek adı saklı’ydı. ‘O çiçekti işte gözyaşlarımızla ıslanan’...

Sen ateşler içindeydin... Ben üşüyordum. Kelimeler üşüyordu, şiirler, dualar, acılar... Kalın bir palto bulup omuzlarımın üzerine attım. Yazın çabuk geçtiğine hayıflandım. Adaya gidememiş, ağız tadıyla dondurma bile yiyememiştik. Bu duygu ve düşünceler içinde uzun süre odanın sarı duvarlarını seyrettim. Hüzünler, ayrılıklar, kavuşmalar, özlemler sızıyordu duvarlardan. Görüntüler hızla gözümün önünden akıyordu.

Saat 2.30
Oturduğum koltuktan kalkıp pencereye yöneliyorum. Yollar ıpıssız. Balkonun kapısını açıyorum. Islak bir rüzgar saçlarıma vuruyor. Bir sigara yakıyorum. Neşet Ertaş yeni bir türküye başlıyor.‘ Bülbül gül aşkına düşmüş dillere, .baharda gül, gül baharda ne güzel’ Sen ne güzelsin

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Gece yarısı mektupları-17 Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Gece yarısı mektupları-17 yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
GECE YARISI MEKTUPLARI-17 yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL