hayrettin eniz taylan

Seni yaşama öyküsünün ruhunda gözler mavi geleceğine sarar beni. Yüreğinin iğnesi batar yarama. Kanamalı bir aşığın can kanı olup mazimi tümden resetliyorsun. Online olan günlerin dilinde çevrimiçi sevdalar sunuyorsun.
-Düşlerin serpilir yalnızlığımın nadasına. Demet demet sen filizi aşka büyür, benimde yeşillenir dünyan.
Hangi mevsimin aşk ruhusun bilmiyorum;ama baharların ve harların beni taşıyor aşk iklimine. Ilıman ve ilmi akışların pınarıyım.Aşkın köpüklerinde yıkanıyor adın. Seni özlemekle,sensizliği kabullenmek arasına boyanıyor dünyam.
Mutluluk karesinde seni arıyorum. Sen varsın, senden olan her şey dizelerimin dizinde uyuyor, gülüşün yok, bir ömür bende kalışın yok diye hicazkar anlar besteliyorum.

Kavuşmalarımıza ışınlanışını seziyor, hislerime öylece derman oluyorsun. İçindeki içsel dağların dağlanışını duyuyor, sen ile senin çevrende oluşan volkanik sorunların fay kırığında kaçarak aslım kadar duruşumun güneşi seni özetler, seni bekler, seni ister …
Ruhunun panosuna yazdığın benli özlemler, güzel bir gelecek için durulanıyor aşka.
- Aşk ile mantık arasında kurulmuş denklemin çok bilinmeyenlerinde bilinen benim, bilinmeyen değer sensin.
-Emsalsiz isteyişin haritasında susuyorum. Senin olmak için yerli Yakup oluyorum. Yusuf da ben oluyorum ki senden başka Züleyha’lar sevmesin. İşveli bir aşk sokağın cam damarıyım. Sen yoksun diye yoluma güller atılabilir.O yüzden Yusuf oldum ,senin aşk kuyunda kalakaldım.

Bekleyiş destanımızın mitik öğelerinde adın okunur. Merhalelerinde dirhem dirhem senli kalışlar uzatır destanımızı. Dünyanın en uzun destanı Manas gibi uzar sevgin dünyamda.
-Varılışın saklı damarlarında okunmak sana.Hece hece erimek senle.
-Hayallere sığmayanları da yaşamın sahiline almak ve seninle uçsuz bucaksız okyanus olup yaşamak yaşamayı, yaşamak seni.
Her demi yaşamayı bekleyen haylaz kumrular gibi sokulmak huzura, mutluluğa, güzelliklere, güzelliğinle kalmak güneşsiz güncüllere.
Ay yıldızların saçını tararken usulca saçlarını okşamak hayalinde kalmak. Saçlarınla benli açlarım arasında esen yellere seni estirmek.

-Aksin yansısın aksilerime.


Kalbim desin

Uzun süreli bir yayın gibi güncelerin okunsun sevgi şafağımda. Adını yazmak , yadını kazımak, uzak kalışları kalaylamak, benli olan seni sıvamak sevda evime. Sen olmak ,senli kalmak aşk ile hep aşk arasında.
-Muhteşem yanlarının yandaşı olup seni okumak harf harf. Mavilerle anlatsa seni hayat.


Mutluluğun resmi, güzelliğin çizimi,isteyişin işlemi, hissedişin hissesi, mantığın tığı , bir ömrün mumu olup mumyalamak aşkı.
-Unutuluşların duşlarında paklanmak geleceğe. Güven dağlarımda yetişen en kızıl gül olarak kokunu yayıp sarhoş etsem bir ömür.
-Leyla kıskanır mı? Şirin hayıflanır mı? Julyet kanar mı ?
- Sen gülsün, gülsün gülün.Kokun sarsın sarsılan yüreğimi.

Bir gülün yapraklarının döküldüğü baharlarda geldin ömrüme.Eylülleri sevmek ,eylüllerde kalmak sevgim bu yüzden. Son baharın son yaprağında buldum seni. Yaprak yaprak döküldün yarama.Aşk oldun, aşk yazdın, dize dize büyüdün ömrümün yeni baharında.

-Gölgeli huzurun güneşine yansıdı gözlerin . Maviye efsane oldu beni mavilerine çalan baştan alışların .
Köpük köpük sokuldun dermanlarıma.
- Derdim şimdi sen ..
Hep derdim …
Şimdi notasız özlemlerin teliyim, çal beni senden.
Eşsiz kalan bir bülbülün ses teliyim dinle beni senden.Bulutların çizdiği havaların arasındayım.Beyazlarına, bakirlerine, gençliğine, hiç bilmediklerine sarındığım hevesimin simyası oldun.

Önce ruha düşen cemrenin ilk adıyım. Önce , öncelerine yağan damlaların son kanıtıyım . Önce senden , senden önce senden , senden sonra senden öncüler bulan son aşk arifiyim.
Tarifsizliğin bu yüzden, tarifsiz sevgi selinin akışı bu yüzden.
-Gözlerindeki ışığın aşk aydınlığında yıllardır karanlık olan tüm aşk sofalarım aydınlandı. Yar yüzünün bulutu aşk nemimi yuttu.
-Yarın yağmura ağarıyor, yarın gözlerinden akacak damlaların doğum günü. Yarın beni sana yazacak aşk ve kader. Okulun tek kişilik ve bir ömürlük olduğunda yazıldım sana. Derslerin zormuş .Bu yüzden benden sen’e geçtim. Sende kalışların dersindeyim. Aşk dersin çok zor;ama senin Şems’in benim, senin Mecnun’nun benim, senin son kaderin , hatta son kederin benim. Çalışmakla alışmak arasında senin
Sıcak geleceğine geldim.

-Sunaklarında yıkanan aşk bebeği olarak kaldım. Yıka beni özünden, aşk sözünden. Mutluluk tablosuna çiz bizi. As beni sevda duvarımıza…Engeller susar, dağlar usar dağlanışımızdan gerisi aynı fidanın dalında çiçek olmak sarılmak ömrün tadına. Kalmak bir seninle,seni tümleyen mavilerinle can çiceğim.

…