3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
3541
Okunma

Gerçek zenginlik, içimizde dereler gibi çağlayan Mutluluktur !!!
Gerçek zenginlik, sevdiğin yar ile birlikte rahat, huzur, güven, sevgi ve mutluluk içinde yaşlanmaktır..
Zenginlik Seni MUTLU EDEN ŞEYİN hayatında varlıgıdır....EVET
Bende soruyu mutluluk nedir diye cevaplandırdım
Mutluluk kavramı muhtis görece bir kavramdır.
soyle ki uyusturucu kotudur yani genel kabul goren fikir budur,evet kötüdür.
fakat hayatındaki mutlu anları salt uyusturucu kullandıgında yasayan bir insan icin ondan daha hoş bisey olamaz onlara göre..
Mutluluk ve mutsuzluk kavramları hayatındaki milyonlarca parametreye gore heran
değişebilir..
Önemli olan seni mutlu eden seyin ne olduğunu bulmak ve onu yaşamaktır!...EVET
Huzurdur kısaca. En mutlu adamlar en az şeye sahip olanlardır. Onların hayatta kalmak için sahip olmaya ve biriktirmeye ihtiyaçları yoktur. Sadece kendileri olarak, özgüvenleriyle yaşamayı sürdürürler. Şimdi senin tercihin, sahip olduğun herşeyi satıp bir dağa çıkmak mı olcak kardeşim. Elbette hayır. Eğer birşey olup üretebilir ve bu ürünü hemen elinden çıkartabilirsen zenginleşirsin.
Aptal zenginler gibi biriktirmek biriktirmek sadece sorun biriktirmektir.
Hayata bir de bu açıdan bakmak istersen...Mutlu adamların hiç bir şeyi olmayanlar olduğunu anlarsın. Kendin olarak yaşamak, yaşayabilmek, dürüstçe işte budur gerçek zenginlik...
Mutluluğun kıymetini bilmeyip maddi şeyler için başkalarını üzenlere...
Zamanında çin imparatoru kızını iyileştirmek için bir tedavi aramış. O zamanın bilge bir alimi. Bu insana mutlu bir insanın gömleğinden giydiriceksin. Düzelir demiş..
Adamlar mutlu bir adam aramışlar tüm ülkede. Sonunda imparatorun uşaklarından birisi gelmiş imparatoru. Adamı bulduk. Çok mutlu bir adammış ama. Gömleği yoktu. Gömlek alcak parası olmayan fakir bir adammış..
Bu öykü, önemli bir gerçeği vurguluyor. Bazı insanlar almaktan başka bir şey bilmiyorlar. Oysa vermek çok mutluluk verici bir şeydir. Hele hiç karşılık beklemeden vermeyi öğrenebilsek daha çok mutluluk vericidir. Neden? Çünkü bu Tanrı’nın bir özelliğidir. Tanrı öyle cömert ki, hiç karşılık beklemeden verir. Bizi de kendi benzeyişinde yarattığı için, karşılığı beklemeden bir şey verdiğimiz zaman mutlu oluyoruz.
Oysa insan genellikle bunun tersini yapıyor. Karşılık beklemeden para verenler ve yardım edenlere az rastlanır! İnsanlar hep kendi çıkarlarını düşünüyor. Buna öyle alışmışız ki karşılık beklemeden yardım edenden şüphelenerek, "acaba bu işte onun çıkarı ne" diye düşünüyoruz. Hatta Tanrı’nın bile karşılıksız bir şey vermeyeceğine inanıyoruz!
Bu yüzden Tanrı’nın bize sonsuz yaşamı armağan edeceğine inanmıyoruz. Sonsuz yaşamın ancak kendi uğraşmamızla elde edilebileceğini sanırız. Oysa sonsuz yaşam Tanrı’nın bize sunduğu en büyük armağandır! Bu armağanı kabul etmekten başka bir şey gerekmiyor. Ama insan kuşkulu olduğu için bu işin içinde bir kurt var diye düşünüp başka yollardan Tanrı’yı ve sonsuz yaşamı elde etmeyi tasarlar. Şeriat kurallarını tutmakla sonsuz yaşamı elde edeceğini sanır. Ne var ki Tanrı, sözünde açıkça diyor ki "İman yoluyla, lütufla kurtuldunuz. Bu sizin başarınız değil, Tanrı’nın armağanıdır. Kimse övünmesin diye iyi işlerin sonucu değildir... Günah’ın ücreti ölüm, oysa Tanrı’nın karşılıksız armağanı Rab’bimiz’in sunduğu sonsuz yaşamdır..günahsız masum bir yaşam...
Bir bilgeye sordum; Sordum; "Umut." diye cevap verdi.
Acikcasi bu tek kelimelik cevap beni biraz sasirtmisti. "Neden ve
nasil?" diye sordum. "Zenginlik" dedi, "bizi aslinda baska seylere
ulastiran bir kaynaktir. Paran varsa bir arabaya ulasabilirsin; sevgin
varsa insanlara ulasabilirsin, bilgin varsa sonuclara ulasabilirsin.
Tanidiklarin varsa islere ulasabilirsin; Sagligin varsa vucudunu
istediklerine dogru harekete gecirip onlara ulastirabilirsin.
Ingilizce reach (ulasmak) kelimesi ile rich (zengin) kelimesi de ayni
kökten geliyor olabilir. Ne kadar cok seye ulasabiliyorsan, o kadar
zenginsin.Bunlarla birlikte bilgi, saglik, sevgi, para ve yetkiye hic
sahip olmasa da insan zengin olabilir ya da bunlara sahip olduktan
sonra hepsini kaybetse de zengin olabilir."
Hayattan Zevk Almak için Umut etmelisin inanmalısın umut bizim gücümüzdür;
Daha bir merakla sordum: "Oyleyse nedir zenginligin kaynagi?" Bilge
adam, ilk cevabina geri dondu: "Umut." Umide sahip olan, bilgiye de,
sevgiye de, paraya da ulasmak icin harekete gecebilir. Umidi olmayan
ise kilini bile kipirdatmaz, yasama enerjisi kalmamistir. Hicbir sey
yapmaz. Yarin icin bir beklentisi olmayan dunyanin ekonomik acidan en
zengin adami olmus sayilabilir. Bununla birlikte bir milyar dolar borcu
olan, ama yarin icin umudu olan insan, hâlâ buyuk bir enerjiyle
yasiyordur ve bu enerji onu yarina ulastiracaktir. Hicbir seyi
olmayan, fakat obur dunyada cennete gitmeye umudu olan bir insan
dunyanin en zengin insani sayilabilir. Cunku bu umut onu dogru yoldaki
nimetlere ulastiracaktir. Iki kolunu, iki bacagini bir kazada
kaybetmis bir insan dusun. Kimse boyle bir duruma dusmek istemez. Bu
kisinin yarin icin umudu varsa, yeni dostlar edinmek, sohbet etmek,
konusarak yazi yazabilen bir cihaz almak, kitap sayfalarini gozle
cevirmek gibi bir umudu varsa o kisi hâlâ zengindir."
Ümit, en bedbaht insanlardan bile ışığını esirgemez !! Her şeyin yok olduğu anda bile ümit vardır..Ümidini kaybetmiş olanın, başka kaybedecek şeyi yoktur..
"Umudunu kaybedenler ya da umudu zayiflamis insanlar icin bir tavsiyen
var mi?" diye sordum. Dedi ki: "Umudun uc kardesi vardir: Çaba,
denemek ve israr etmek. Hicbir caba gostermeden sadece olmasini
beklemek, umut etmek, istisnai birkac durumun disinda hicbir ise
yaramaz. Hic calismadan universite sinavini kazanmayi umanlar, hayal
kirikligina ugrayacaktir. Hicbir kadina evlenme teklifi yapmayi
denemeyenler, evlenemeyecektir. Israr etmek ya da kararli olmak,
taleplerimize karsilik aldigimiz ret cevaplarina ragmen devam etmeyi
icerir. Baskalarini inceledigimiz zaman, israrli ve kararli insanlarin
umut ettiklerine ulastiklarini goruyoruz. Bu insanlar, karsilastiklari
ret cevaplarina ragmen, umutlarini kaybetmeden yollarina devam
ediyorlar. Umutlari zayiflayanlar, umut ettiklerine ulasanlara
baksinlar. Bu onlara umut edilene ulasilabildigini gosterecek ve
zayiflayan umutlarini pekistirecektir. Ev alma umudu olan ve bir ev
alabilen bir kisiyi goren baska bir ailenin kendilerinin de bir gun
bunu basarabileceklerine olan inanclari artabilir. Ornek almak..
Umudu ve Kanaati olmayan insan zengin sayılmaz..
Umut hayattaki hırsımıza bağlıdır. Biz ne kadar azimli olursak, o kadar çok hırslı ve umutlu oluruz. Bu durum biraz da beklentilerimize bağlıdır. Biz ki çıkışı olmayan bir yolu umutlarımızla aşarsak, o zaman hayata iyi bir adım atmış oluruz!
Umut, hasta bir insanı yatağından kaldıran, gözleri kör birine görmeyi sağlayan, hatta fakir bir insanı bile zengin yapan en önemli faktördür. İnanın ki bu hayatta çok bencil insanlar var. İşini hep şansa bırakanları düşünemiyoruz bile…
Umudun zıttı olan karamsarlık da çok kötü bir şeydir. Kimi insanlar çabalamak yerine karamsarlığa düşüp;”Yok olmadı, yapamayacağım, ben bittim” gibi sözler söyleyip, o durumdan kurtulmayı akıllarına bile getiremezler. Bu şartlar altında bile böyle davranıyorsalar, savaştaki insanlar nasıl yaptı? Onları ne kurtardı? Sevdiklerinin umutlarıyla, kendi umutlarıyla bu güne gelmediler mi? Kendileriyle birlikte bizi de getirmediler mi? Şunu anlayın ki ölümden bile ancak umutla kurtulabiliriz…
Hayattaki adımlarımızı umutla atarız. Bu adımlarda bir kere bile karamsarlığa kapılırsak, o an yere düşeriz. Tekrar çabalarsak kurtulabiliriz. Aynen çağdaş insanların yaptığı gibi. Unutmayın karanlık bir dünyayı bir ışık, bin umut kurtarır!
Umut,Sevgi,Gerçek Aşk,Sağlık ve Huzur !!! Nice insanlar vardır ki, servet içinde yüzüyorlar,ama Mutsuzlar! Çünkü bunlara sahip değiller.........
En zengin insan, tüm bunlardan birine sahip olabilen insandır.EVET
En zengin insan, MUTLULUĞU başarabilen insandır !!!
öykü gülen