’Sevgili(lere)ye’



Basamaklar ilerledikçe tükeniyordu nefeslerimiz,

En uzun geceydi hayattımın ve,

Ruhumu delen bir mermiydi çocuk sesleri,

Fail-i kim bu sevdanın,,,?

İnsanlar ’neden’yüzlerini çevirdiler benden,

Nedenleri sormaktan usandım...



Bu son iklimdi yağmura gömdüğüm, sağanaklar ardımda dolanıyordu, oysa ben hiç görmedim...

Yitip gitmek üzereydin bu sevdayı, tavanı çökmüş o ’biz’ kadar kadim olan kiralık evde...

Kimseler yoktu, bir biz vardık, kimseye değil birbirmize anlam veremiyorduk.

Oysa mahşerde bekler gibi seni beklerdim o evde, günahımın sevabı saydığım canbalam;



Ve şimdi,



Bir kaos!
Bir felaket!!
Bir aşırı feodal sevda!!!
Ve
Sıkı(cı) bir yönetim başlattın olağan üstü şubat günlerimde...



İntihar dolusu kaç mevsim geçti yerleşik sevdalardan, birisinden kurtulduk derken diğerinde ölüyorduk!

Bırakta ölmeyi sevdadan sayalım biraz, sanki hiç ölmemiş gibi davranalım...



Divane bir şehir vardı (yer)yüzünde hep karanlık bir ifade taşırdı...



Seni içerde tutular, benide dışarda unuttular!!!



Ve sadece;



Bir tutam berfin çiçeğiydi suç ortağımız...



Yanlızdım,(hep dostumdu) Yeşilepeye bakan o eskimiş bankta, oturup ağaçların hışırttısını dinlerdim!!!

Bazen seni düşünürdüm, bazen de kimseler duymadan ağlardım...



Ve şimdi bomboş duruyor bank, otururacak kadar sevdalı bir sahibi yok!!!



Sevdasızlar!
Katiller!!
Ölüler çoğaldı!!!



Şehrizinanlar!
Bekolar!!
Ve ferman kesen mirlar çoğaldı!!!



Ne çok zaman geçti bu talan yeri ömrüzümde sevgili,



Ki hala kanıyorsun yar(a) göğüsümün tam üstünde!!!

Ve

Gamzeni her sakladığında, yüzüm bin parça olurdu kurak coğrafyanda...



Bir tutam berfin (kardelen) çiçeği topladım sana, Cudi’nin temiz yüreğinden!!!



Berfinler hala solgun duruyor, Cudi beyaz bir gelinlik gibi duruyor,

Öykümün en hırçın yerinde!!!



Bir kabile çıktı, tüm yolları kestiler, Med-cezirleri yakıp yıktılar, bin acıyla bin yara ile büyüttüğümüz sevdaları yasak ettiler...



Yüzlerini çevirdiler!
Sustular!!
Lal kesildi dilleri!!!



Oysa hala,



Mavi sevdanın yasaklı izlerini yazıyorum defterime...



Günlüğümde sesler!!!



Kan ve barut kokusu...