13
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1177
Okunma
Günümüzde insanî değerleri alaşağı eden iki unsur var:
Birincisi savaş,
İkincisi medya. Sazıyla, sözüyle, camıyla, mikrofonuyla; kalemiyle, kağıdıyla...
Savaşta galip olan karşısındaki düşman bildiğine her şeyi yapmak ister; mağlup, ya karşı koyar, ya da canı kıymetliyse düşmanının her istediğini yerine getirir. 2. Dünya Savaşı, Avrupa ülkelerinde yaşayan insanlardaki değer ölçülerini beş grama indirmiştir.
Cepheden yaralı dönen gazidir. Madalya takılır. Gazi, yarası iyileştiğinde ikinci bir madalya için cepheye gönüllü koşar. Vatan savunmasında bu hoş görülür de, ya işgalci güç isen?
Hele bir terör örgütüne paçayı kaptırdıysan, öyle bir gaza gelirsin ki, intihar gönüllüsü bile olabilirsin.
Bir ülkede düşman sadece işgalci güçler değildir.
Rejim, kendisinden olmayanları da istediği gibi kullanır. SSCB’nde olduğu gibi. Nitekim demir perde aralandığında rejimin ürünleri kendilerini dışa sergilemişlerdir.
Ne var ki dinin afyon olduğunu iddia eden komünistler, kendilerini uyutanın din değil, votka olduğunu anlayamadıklarından ve de uyanamadıklarından avratlarının Anadolu’da, Avrupa’da hamamda kir atar gibi don attıklarını bilmekte, torba dolusu para getirmesini beklemektedirler.
’Yaprak Dökümü’ dizisindeki ’Ferhunde’ karakteriyle beğeni toplayan Deniz Çakır, bu sezon ’Kako Si?’, ’40’ ve ’Ya Sonra’ isimli üç ayrı sinema filmiyle izleyicinin karşısına çıkıyor.
Beğeni topluyormuş.
Veriyorlar gazı.
Niçin? Daha cesur frikikler versin diye.
Ve artist kızımız uçuyor.
Terör örgütünün kullandığı çocuklar da bir araya toplandığında, onları yönlendiren kesin ve kesin şöyle konuşuyordur:
“- Sülo, molotofu hepinizden iyi atıyor. Korkusuz. Ta polis arabasının yanına kadar sokuluyor. Aferin Sülo!”
Ve Sülo, uçuyor.
Bu gazın etkisi, iddia ediyorum, biber gazından daha güçlü.
“- Mim Ali Bey! Mim Ali Beey; sizi çok seviyorum!” diye diye, Mim Ali Bey’i de iyi gaza getirdiler. Adam öyle kendinden geçti ki, ağzından çıkanın taa nerelere varabileceğini düşünemedi.
Ve Mim Ali Bey uçtu.
Birilerini kullanmak mı istiyorsun? Vereceksin gazı…
Yüksel ÖNAÇAN