Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
hu
huruf

Ruh Üzerine Denemeler 1

Yorum

Ruh Üzerine Denemeler 1

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

712

Okunma

Ruh Üzerine Denemeler 1

Neredeyiz ve nereye gidiyoruz…

Kör bir dilencinin kokusuna aşık olduğu kaldırımlar kadar uzak bir hayalin peşindeyiz. Onlarca milyon kilometrenin gölgesine aşık olmuş, ruhumuzu çivileyip daracık hayallerin arasına sorgusuz sualsiz “toprak” peşinden koşuyoruz… Toprak, evet, hemde ölülerin üzerine örtülen cinsten, kara, soğuk ve verimsiz… Verimsiz; zira biz öyle kıldık. Herşeyin olduğu gibi onun da ruhunu çaldık. Hani demişti ya şair “toprakları toprak yapan üzerindeki kandır” biz yanlış anladık… Her kana bulanmış kanı “vatan” sandık…

Neden mi? Nedeni müsemma…

Hırsız neden çalar? Hırsız olduğu için, başka izaha gerek yok…

Oysa demişti zamanın bilge adamı da dinlememiştik:

"Türkiye ruhunu kaybetti. Toprak mı, En değersiz şeyimizdir belki de, belki de en değersiz şeyimizi kaybedince, her şeyi kaybettiğimizi anladık: Ruhumuzu!"

Bir fahişe düşün, bedenini satan hem de üç otuz paraya, seviyor mudur sence işini yoksa ilk işinde, ilk gecesinde satmış mıdır ruhunu? Bir fahişe düşün…

Bir hırsız getir gözünün önüne, zevk alır mı çalmaktan, yoksa ilk girdiği evde bırakmış mıdır ruhunu? Bir hırsız düşün…

Ne farkımız kalmış ki bir fahişeden; üç otuz poraya bedenini satan, ne artımız var ki üç otuz para için ruhlar çalan bir hırsızdan… Biri çalarken bırakmış ruhunu bir köşe başında yahut bir balkonun soğuk mermerlerinde, diğeri belki bir otel odasında belki bir yatağın ardında…

Hangi kutsalımız kalmış taşlara uzatıp üç kuruşa satmadığımız yahut vazgeçip edepsizce yok saydığımız? İnsanlık mı; çoktan tükettiniz namluların ucunda ve ağlayan kız çocuklarının göz yaşlarında, Ahlak mı; kaldırım taşlarını çatlatırcasına küfrederken zaten tükürdünüz pis bir nesne gibi hayasızca, Din mi; onu zaten kaldırmıştınız tozlu raflara bir sünger çektiniz üzerine ünvalarınıza aldırmadan…

Önce “ruhumuz”la başlar kayboluş ve ardı basit… Gözlerine mil çekilen mahkum gibi, kaparsınız ruhunuzu kendiliğinizden içinde “emanet” barındıran herşeye.

Sınırlar arıyorsunuz insanların yaşadıkları alanlara, ya benim sınırlarım ne olacak! Ruhumun derinlerini çevreleyen “emanet”in yolunu çizen sınırlar. Sınırlarına dikenli teller çekiyorsunuz kaybetmemek için bir avuç toprağı ya ruumuzu çalanlara ne yapmak gerek, var mı onlar içinde bir dikenli teliniz, var mı bir bekçiniz elinde silah, bekleyecek kadar cesur!

Oysa demiyor muydu Efendiler Efendisi “Lâ tahzen innallâhe meanâ” (Korkma, Allah bizimledir)… Nerede sizin en kudretli silahlarınız, nerde sizin en etkili sözleriniz, nerde sizin ihtişamınız…

Çaldınız hepsini, bilerek ve isteyerek ardına bir avuç korku ve hüzün bırakarak çaldınız…

Ve artık geri alma vakti geliyor. Güneş hep saklanır mı sandınız dağların ardına. İbrahim (as) hiç batmaz sanmıştı da sonradan dememiş miydi “La uhibbul afilun”(Ben batanları sevmem) ve uyanmıştı; gözlerini yummuş ruhuna bırakmıştı işi de bulmamış mıydı “emanet”in sahibini. İşte artık bir gaflet uykusundan uyanıp ruhumuzu sorgulamak vaktidir…

Haykırmak, sesimizi zorlamak ve bırakıp “batanların” çizdiği sınırları, bırakıp bir avuç mezar örtüsünü, yettiğince değil yetirinceye kadar her uyuyana sesimizi, haykırmak…

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Ruh üzerine denemeler 1 Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Ruh üzerine denemeler 1 yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Ruh Üzerine Denemeler 1 yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL