Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
AyşegülTezcan
AyşegülTezcan

Kayboldum Bu Yolculukta

Yorum

Kayboldum Bu Yolculukta

12

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

927

Okunma

Okuduğunuz yazı 5.10.2007 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.

Kayboldum Bu Yolculukta



Sözüm onlara, siz alınmayın….

Yolculukta konuşmasını pek sevmem ben. Ama karşımda oturan teyzenin bakışlarındaki çağrıya dayanamadım bir an. Titreyen ellerinde büyük iki poşeti vardı. Ben başlattım sohbetimizi; “Teyzeciğim, nereye yolculuk”

Sormaz olsa mıydım acaba… Yüreğim dağlandı. Kederli hasta gözleriyle baktı bana, yüzünden okuyordum hüznünü. Önce sustu, belli ki nereye gideceğini bilmiyordu. Bu hali iyice ilgimi çekiyordu. Üzüldüğünü fark edince gülümseyerek “ben Ayşegül, teyzeciğim” dedim. Hastalıktan kızarmış gözleriyle baktı ve sustu yine. Yüreğindeki derin acıyı hissettim o an. Yalnız düşünceleriyle, hüzne sardı beni bakışları.

Torbasından birkaç fotoğraf çıkardı önce. Anlatmaya başladı titrek sesiyle. Küçük yaşta evlenmiş, evinin direği Rıfat beyin kahkahalarıyla mutlanmış, göz yaşıyla kederlenmiş senelerce. Hep yitirmeyi öğrenmiş. Eşini topraklara emanet etmiş yıllar önce, hayatın kırıntılarını yaşamış sadece. Hayat uzadıkça gülüşler kısalmış fark etmeden. 2 oğlu varmış imkansızlıklar içinde büyüttüğü. Kendini çıkarmış hayatından, onlara adamış ana yüreğini. Azime imiş adı. Siyah beyaz fotoğraflara bakarken çocuklarının küçüklüğünden bahsetti, ne kadar mutluydu o günleri anarken.

“Ah Azime teyzeciğim ne de güzelmişsin gençliğinde” dedim.
“Rıfat bey de az yakışıklı değilmiş hani…” Bu sözlerim pek hoşuna gitti doğrusu.

Gözlerindeki derin acıya takılmıştım ben oysa. Belli ki hayat bir kezzap gibi yakmıştı yüreciğini. Karşı tepeler yemyeşildi. Baktıkça hüzünlerini unutup koyunları anlatmaya başlıyordu. Yaşlılık işte, zordu. Çok sevdim Azime teyzeyi ama bir sır gibiydi hala gözlerinden okuduklarım.

Akrabalarına gidiyor sandım önce konuştukça anladım ki işin aslı öyle değil. Paylaşmak istedim, itiraz etmedi çünkü konuşmaya ihtiyacı vardı. Bu tatlı ihtiyarı sokağa bırakıvermiş evlatları.

“Nasıl olur Azime teyze” dedim
“Bu yaşlı halinle nereye gidersin sen. Koca İzmir’de ne yapar ne edersin?”

Uzun uzun sustu…

Derken yolculuğun sonuna gelmiştik. Bu halde bırakamazdım, ısrar ettim çay bahçesinde kısa bir nefeslik sohbet için. Gevrek aldık giderken, çayımız da geldi. Titreyen elleriyle bardağı tutamıyor ama yardım da istemiyordu. Canının içmek istemediğini söyledi.

“Ben bazen kamışla içiyorum” dedim. (aslında hiç içmemiştim kamışla)
“Denemek ister misin?”

İtiraz etmedi. Çocuklar gibi döke saça yedi, içti. Öyle güzeldi ki, öyle tatlı bir ihtiyardı ki. Aklım almıyor bir türlü. Nasıl eşyalarını eline verip bir başına bırakırlardı onu. O hayatını çocuklarının önüne bıraktı, onlarda yağmaladı usulca. Ve iki poşet eşya, birkaç fotoğraf ile yaşlı bir kadın arta kaldı. Düşündükçe zihnimin karanlıklarında kayboldum.

Zor da olsa ikna ettim onu huzur evine yerleşmesi için. Hem gözleri de rahatsızdı, tedavi şarttı. Anne yüreği işte aklı evlatlarında kaldı yine;
“Beni merak ederlerse” diyordu.

Ah be Azime teyze zaman öyle değişti ki. Merak etmiyorlar işte. Ne mutluluklarla can verdiğin, hayatına taşıdığın, ömrünü verdiğin çocukların bakmıyorlar gözünün yaşına… Günler eskiyor, güzelliğin gidiyor nihayetinde. Kentin ışıkları aynı kalsa da gözlerdeki yaşlılık yansıyor şehre yıllar sonra. Ve kaybolmuş gençliğini ne kadar arasan da kentin sokaklarında, izine bile rastlayamıyorsun bu zamanda.

Gözlerin dolduğunda isyan edesim geliyor hayata. Genç evlatların; bu yaşlı gözlere bıraktığı nem, zamanı geldiğinde yara olmaz mı yüreklere. Merhameti yok mudur bu gözyaşı kurşunlarının Azime teyze. Bak oyunlarını yarıda bıraktı minik yavruların, seni yalnız koydu hayat yoluna. Bir bayram sabahı olur ya hani elleri öpülür büyüklerin… Kimin ayağı kayar belli olmaz, bu gözyaşı kurşundur fazla yaşatmaz Azime teyze…

Yoruldum ben, siz yorulmadınız mı?
Bu gerçeklerden memnun değilim ama değiştiremiyorum da.

Azime teyzeyi sevdim…
Çok sevdim…
Umarım ömrünün geri kalan günlerinde mutlu ve huzurlu olur.

Unutmayalım dostlar, akıp giden bir su hayat ve hepimiz gürül gürül akan bu ömrün sonuna geleceğiz bir gün.

Saygılar…

04/10/2007

Ayşegül TEZCAN

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Kayboldum bu yolculukta Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Kayboldum bu yolculukta yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Kayboldum Bu Yolculukta yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
yasukukla
yasukukla, @yasukukla
6.10.2007 15:33:35
Ayşegül'cüğüm yüreğine, kalemine sağlık...

Tebrik ve sevgilerimle canım...
Fikret TEZEL
Fikret TEZEL, @fikret-tezel
6.10.2007 15:24:34
Çok güzel.Günün yazısı olmayı haketmiş.Duyarlılığa ve anlatıma teşekkürler.
Selahattin YETGİN
Selahattin YETGİN, @selahattin-yetgin
6.10.2007 13:37:45
10 puan verdi
Yaşamın içinden derlenmiş, bizlere harika bir anlatıyla sunulmuş bu yürek damlalarını sevgiyle kutluyorum.
Zengin kaleme ve usta yüreğe sevgilerimle...
esra1993ttnet
esra1993ttnet, @esra1993ttnet
6.10.2007 13:31:25
sizi yürekten kutluyorum...
ezom
ezom, @ezom
6.10.2007 08:32:26
10 puan verdi
Canım kutluyorum seni ..
yürekten,biliyorsun .
saba35
saba35, @saba35
6.10.2007 00:42:13
Güzel bir yolculuktu sizinle..
kutluyorum...Sevgimle...
ahmett_20
ahmett_20, @ahmett-20
6.10.2007 00:36:47
Her şeyden önce bu ihtiyara yardım ettiğiniz için ben teşekkür etsem de, Allah size mükafatını verecektir. Tıpkı; evladlarına vereceği ceza gibi... Hani bir cuma günü Peygamberimiz hutbeye çıkarken üç kere "amin" demişti de Sahabeler sormuştu gene "niye" diye. Peygamberimiz, o anda Cebrail (as) geldiğini ve " Ramazan-ı Şerif geçtiği halde affedilmeyen kişinin burnu yerde sürtülsün dedi; amin dedim, annesi babası sağ olup da cehenneme gidenin burnu yerde sürtülsün dedi; amin dedim, bir mecliste senin adın anıldığında salavat getirmeyenin burnu yerde sürtülsün dedi; amin dedim, buyurmuşlardı. Artık fazla söze ne gerek var!
selamlar
Karakalem
Karakalem, @karakalem
6.10.2007 00:01:50
9 puan verdi
ilk tebrik eden ben olayım bari...:))
ezom
ezom, @ezom
5.10.2007 17:19:25
10 puan verdi
ayşeğül'çüğüm beni aglattın,hiç dayanamam böyle şeylere,bakıyorum sende öylesin yalnız oturan biri sokakta kalmış bir köşe de duran insanlar beni ceker engel olamam kendime ,of of dedim ne hallere geldik.biz böyle mi gördük yada gördüğümüz gibi yetiştiremiyormuyuz evletlerimızı ? nerde hata var? bizim ne soyumuzda nede dinimizde var bunlar! hanği duyguya sahip gencler anne ve babasını dışarı koyabilirde rahatca yastığa başını kor, allahım yüreklerimize sevgi ve şefkat merhamet versin ...artık unutuluyor..

canım yüreğine sağlık..tam puan .
Mehmet Kaya
Mehmet Kaya, @mehmetkaya
5.10.2007 16:48:08
Bazen vefasızlık insanın önüne set oluyor
Teyzeme de set olmuş diyorum :((
Karakalem
Karakalem, @karakalem
5.10.2007 14:54:31
9 puan verdi
bir yerde okumuştum diyordu ki "evlatlarınızı iyi yetiştirin, çünkü onlar karar verecek ilerde sizin hangi huzur evlerinde kalacağınızı.." hayatın acı gerçeklerinden biri daha, kabullenmesi zor, anlaşılması zor, hele hele yaşanması kim bilir nasıl zor...Allah Azime teyzeye de onun gibilere de yardımcı olsun... bizim gibi evlatlara da akıl fikir versin inşallah...

yüreğine sağlık...
Olgun Ekinci
Olgun Ekinci, @olgunekinci
5.10.2007 10:28:21
NE DİYEYİM NE SÖYLEYEYİM BİLEMEDİM?
NASIL BİR YÜREK VARDIR KADINLARDA?
NASIL BİR ANNE YÜREĞİ VARDIR DERİNLERİNDE?

SOKAĞA BIRAKILAN BİR YAŞLI KADIN..
O İSE “Beni merak ederlerse” DİYOR ÇOCUKLARINA ! !

SEVGİYLE..
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL