Akrebin yelkovanı öptüğü yerdeyim demem o ki kendi yalnızlığımın tek şahidiyim. Aşkta isyan sessizlikle başlar bilirim. Susuyorsa sözcüklerim bir dili olmadığından değil. Lâl edilmiş sevmelerim. Gözlerimde şarap kızıllığı ve avuçlarımda yüzünün münferit sanrıları. Gökyüzüne kadeh kaldıra dursun dizelerim ve sen beni yağmıyorum diye terk et. Gitmelerini seveceğim.



Gözlerimin altında derin çukurlar var. Aynalar necedir yüzüme hasım. Masamda gönderilmemiş mektuplar, ellerim titrek uzanırken kadehe… Bildiğim tek bir şarkı dilimde… Sonsuza dek gitmeyeceksen bir defa da benden dinle…



“eşyalar toplanmış seninle birlikte

Anılar saçılmış odaya her yere

Sevdiğim o koku yok artık bu evde

Sen kadınım…”



Kör/ düğüm ?



Say ki sen hiç benim olmadın ben ise seni içimde taşımadım.



İnkâr!





Kurtarıcısıdır tüm günahların… Ben senin ya da sen benim, olmadı birbirimizin günahı olalım… Ateşlerde yanmaktan ne farkı var ki yan yana olamadığımız anların. Cehennemin tarifidir olmayışın. Feryad-ı isyana geliyor ya yürek…



Ah senin sevmelerin…



Ve



İsyan…



Bilir misin sen?



Çiçeği duvarımda asılı durur. Baktın mı her renk var içerisinde… beyazın siyahı saklayışı gibi kokuyor… hüzün gibi, yüzün gibi,yitik cümlelerim ve sanki biraz sen gibi…



Biliyor musun?



Bu gece çok uzak iklimlerde bir güz öldü… bir volkan patladı belki de… Fakat en çok bir kız çocuğu ağladı… Saçları saman sarısı, gözleri istiridye. elleri kahpe fakat hünerli… yosma… Büyümek bilmedi…



Bir de aradan yıllanmış yollar geçse bile ayağından geleni yapmayı bilemedi. Bilyelerini çaldılar. Yerlerine gözyaşı doldurdular.



Haykırış



Denedin mi sen?



Gel gör bendekini… nasıl seviliri göremedin madem haykırış nasıl oluyor hiç değilse bunu öğren!