Türban üzerine sözüm var.

Son günlerde ülkede tartışmaları yeniden tırmanışa geçen yüksek öğretim kurumlarını ve siyaseti karıştıran türban konusu üzerinde sıradan bir kişi olarak birkaç cümle konuşmayı ben de kendimde bir vatandaş olarak hak görüyorum.
Yüce Rab’im olan yüce Allah dünyayı, tüm kainatı ve o kainatlar içinde olan biz ve bizim gibi olduğunu var saydığımız insanları yaratırken onun her şeyi yaratıcılığı ve yüceliği olarak kendi yarattığı biz fani insanların yaşamlarını yaşamlarındaki olumlu olumsuz ne varsa hepsini düşünerek peygamberleri ve indirdiği dini kitapları vasıtasıyla insanlığa gerekli mesajları verdiği su götürmez bir gerçektir.
Fakat her şeyi bilen ve ona göre hayatını sürdüren insanlık yaşamına yön veren peygamberlerine indirdiği Kuran ve diğer ilahi kitaplar inerken, yüce Allah mutlaka biz insanların yaşadığı ve insanlığın ileride daha da yaşayacağı gelecek çağlardaki insanların yaşam durumunu ve her koşulunu düşünerek sureler ayetler indirmiş olacağı muhakkaktır.
Eskiden adı halk arasında çember,yazma ya da baş örtüsü olan bez örtü aradan yıllar sonra, nedense birileri tarafından modeli değiştirilerek onun üzerinde belli bir model yapılarak, kimi inanç sahiplerine ve halkımıza insanlarımıza türban olarak enpoze edilip aşılandı ve içimizdeki belirli kişilerin ve belirli inanç sahibi bir zümrenin kullanacağı adeta bir simge adeta bir bayrağı haline getirildi.
Bu belirli kişiler de, kendilerini Kuran’daki Müslümanlığı en iyi bilen ve en iyi yaşayan kişiler olduklarını sanan kimselerdir. (Gerçi kim daha iyi Müslüman kim daha iyi değil orasını bir tek Allah bilirdir. Çünkü kuran da sadece namaz kılmak oruç tutmakla ve başörtüsüyle ilgili ayetler yoktur bunlardan başka Kuran da 6500 in üzerinde daha yerine getirilmesi gereken ayetler vardır.
Bu insanların bunların yaşadıkları hayat ortamında hepsini yerli yerinde yerine getirip getirmediğini bir tek Allah bilirdir.)
Ne biz biliriz ne de onlar kendileri bilebilir. Hiç kimse övünmesin ben Allah’ın cennetlik sevgili kuluyum diye.
Bana göre her şeyi en doğru bilen yüce Allah’tır. İnsanlığa bir sure indirirken mutlaka biz insanların o gününü, bu gününü ve de biz insanların yarınlarını bilerek sure indireceği muhakkaktır.
Allah bir peygamberinin hanımının ve diğer kadınların başlarını örtmesini istiyorsa, mutlaka onun bir nedeni olmalıdır ama benim fikrime göre bu neden bir kadının saçını gören erkeğin ona karşı cinsel arzu duyacağından değildir.Çünkü böyle saçma bir şey olamaz Allah da bunu mutlaka bilirdir.
Saçı başı temiz ve bakımlı olan hiçbir kadın karşısındaki erkeğe cinsel arzu isteği vermez aksine takdir ve sevgi verirdir.
Öyleyse Kuran’daki “eşlerinizin ve kadınlarınızın başlarını örtün süresin peygamber (s.a.v.)efendimize indirilmesinde başka gerçekler olması gerekirdir diye düşünüyorum.
İlahiyet İslam profosörlerinin ve ülkemizdeki söz sahibi bazı dini araştırmacılarının bu konudaki yazılarında baş örtüsünün aslında yanlış anlaşıldığı, başınızı örtün diye bir şey olmadığı yazılmakta, onun yerine doğrusunun “süs yerlerinizi örtün” olduğu söylenmektedir.”
Şayet şimdi bu yazılıp söylenenler gerçekten doğruysa bu türban denen çağımızdaki gereksiz örtünün tartışılması nedendir.
Yok yazılanlar ve söylenenler hiç de doğru değilse yine bunun en doğrusunu bilebilecek olan ne Türkiye millet meclisidir, ne yüksek öğretim kurullarıdır ve ne de dinle ilgili yetkili ilahiyatçı kurumlardır.
Oturursunlar ülkemizde ne kadar bu örtü konusunun araştırmacısı varsa ve yine ne kadar araştırmacı din profösörleri varsa çağdaş bir din Şûrası oluşturup. artık şu bizlerde bıkkınlık veren bu konuyu tartışsınlar ve bu konunun en doğrusunu bulsunlar.
Biz de kurtulalım artık kısır döngüden. Yoksa tıpkı eskiden olduğu gibi sağcı, solcu- alevi, Kürt –Türk ılımlı Müslüman, laik Müslüman-başkanlık sistemi isteyenler, laik cumhuriyet sistemi isteyenler ve daha sıraya neler girecektir ilerde neler, neler.
Bana göre bu tartışmaların hepsi ithal ve bizleri bir şekilde bölmeye Türkiye’yi içten yıkmaya çökertmeye yönelik olaylardır. Çünkü onlar da Kuran’ı incelemekte ve bizleri Kuran’daki yoruma açık ayetlerle içten çökertmek yıpratmak istemektedirler.

Yüksel Şanlı er
06 Ekim 2010-10-06


A’raf 7/ 26 : «Ey Ademoğulları (kadınlar ve erkekler)! Size ayıp yerlerinizi örtecek örtü ve bir de süs elbisesi indirdik. Fakat TAKVA ELBİSESİ hepsinden hayırlıdır.»

3/14 : Kadınlardan...gelen zevklere aşırı düşkünlük, insanlara süslü (çekici) gösterildi. Bunlar, sadece Dünya hayatının geçimidir. Asıl varılacak güzel yer, Allah’ın yanındadır.

Nûr 24/31 : İnanan kadınlara da söyle : Bakışlarını kontrol altına alsınlar, ırzlarını korusunlar. Süslerini (zinetlerini) açıkta kalanlar dışında göstermesinler. Örtülerini (hımar) göğüs yırtmaçlarının üstüne kapatsınlar...


33/59 : Ey Peygamber! Eşlerine, kızlarına ve mü’minlerin kadınlarına söyle, dış giysilerini (cilbâb) üzerlerine alsınlar. Tanınıp incitilmemeleri için bu çok daha uygun bir yoldur...

7/31-32: Ey insanoğulları (kadın ve erkekler) ! Her mescide güzel, süslü giysilerinizi giyerek gidin... De ki : Allah’ın kulları için çıkardığı süsü... kim haram etti? De ki : O, dünya hayatında inananlarındır...

7/26 : Ey Ademoğulları ! Size çirkin yerlerinizi örtecek giysi ve süs kıyafeti indirdik...