Özeti çıkartılmış bir hayat benim ki, gerçek hikayeden kopmayan ama hiç bir gerçekte varolmayan. Alfabetik düzen için de kendi halinde hayat. a dan z ye sadece sıkıştırılmış, kıstırılmış.......Dar alanlarda kısa voltalarla sınırlanmış.
Seçimlerim, hayallerim, öfkeye de,sevgiye de aynı klavuz kaptan aslında, gülende, ağlayanda aynı gözler.Feryat figan suskunluklar, sessiz haykırışlar, kuytu köşe gözyaşları,çok bilinmeyenli denklemler türetmiş içimdeki kilitli,.Paslı kapılar ardında ki toz duman odalara.
Kullanılmamış kelimelerden oluşturulmamış cümleler bulmak zor, duygular kopyala yapıştıra endeksli , kurulan çarpık kentleşme yüreklerde tarih tekerrür ettikçe özüne ihanet yokuşlarında bir ileri iki geri........Dudak kenarına kondurulmuş emanet gülüşler, çıkmaz olduğu önceden saptanamayan sokağın sahte belgesi, süslü tabelası, insan hayatıyla oynayan, huzur, kırmızı kar mevsimine ertelenmiş, imkansızlık takvimlerinde, mutluluğunsa son kullanma tarihi geçmiş daha paketi bile açılmadan.
kimsesizler yurdunun, kimsesizliğinin sesinde çentik atılmış ağır kanamalı yaraların kabuklarına; için için kaybedilen kanın son damlaları süzülür olmuş.


Korku tünelleri varmış insan derinliğinde ki gizli geçitlerde, kendi korkusunda kıstırılmış duvara ve yanlızlığın resmi çizilmiş hafızalara, her duygu bir resim; bu hayatta.
Tonlamalar öznel subjektif bakış açılarında kendi sahasında yenilgilerde bütün olma ruhundan uzak olanlar.
Hayatın pençesiyle kan revan yere serili aciz bünyelerin boş sol yanları.Beyin göçüm valizleriyle hazır ve nazır; nasır tutmuş ellerin hissizliğinde yüreğin, yüreğimse tutuklu akreple yelkovan kovalamacasına.Çerçeveletip asılmalı aleme aşk dediğin, ibret meydanlarına.
Hafif esen hasret rüzgarlarıyla dağılmalı kokusu kent sokaklarının ıslak ve soğuk kaldırımlarına.