İnsanın bir duruşu olmalı hayata,arkadaşlarına,işine,çevresine karşı.Öyle bir duruşu olmalı ki bu tıpkı bir ağaç gibi dimdik,kök salarak eğilmeden,dallarını kırmadan düzgün bir duruş.Kimse kırmamalı dallarını,izin vermemelisin,kırılsa da kökü sende,yenisini filizlendirip,yeniden çiçek açıp daha güçlü bir dal yaratmalısın gövdende.Arada sırada seni budamak isteyenler olabilir,bırak budasınlar dallarını,yenilenirsin.Her ağacın yaprak dökme mevsimi,budanma mevsimi vardır elbet,senin de olacak unutma.Bunlar sana acı vermemeli,gövdenden kopan dallar,dökülen yapraklar sana acı vermesin.Bunlar yenilenebilmenin güzellikleridir.Tıpkı bir romancı gibi,sanatçı,bestekar gibi.Romancı yazdığı eseri kitap haline getirip sattığı zaman üzülmez.Satıldıkça bu ona daha çok zevk verir ve yeni ürünler,yenilikler yazmaya,yapmaya başlar,talep görüyordur çünkü,insanlar onunla mutlu oluyorlardır çünkü..Sen de böyle olmalısın.Dallarım kesildi,budandı diye üzülme.Senin gücünden faydalandıkları için,yapraklarının güzelliklerine bakıp hayran kaldıkları için gurur duy.
Kestane ağacı gibi ol her zaman hayata karşı.Kestane ağacı dürüttür,adildir,neşelidir,sende öyle ol.Bukadar dürüst olman sevgi bulmakta güçlük çekmene sebep olabilir ama özel olduğunu unutma.Herkes yanına,lezzetine varamaz.
İncir ağacı ol hayata karşı ama her zaman değil bazen.İncir hassastır,çabuk kırılır,incinir ve incindiğin için yapraklarınla insanları kaşındırıp huysuz edebilirsin.Yapında bencillikte vardır,düşünmezsin karşındakini.Meyvelerini bile verirken yapraklarındaki süt onları kaşındırır,alerji yapar ve ondan sonra meyveni sunarsın insanlara.Hayatta da böyle olmalısın.Herkese kolayca sunmamalısın güzelliklerini;akıllısın çünkü.Ne almak,ne vermek istediğini bilirsin.
Fındık ağacı olmalısın arada sırada.İnsanları şaşırtmak güzeldir.Olağanüstü özelliğin vardır.Gücünü arada sırada hissettirmelisin,kolay olmadığını,hemen teslim olmayacağını kabuğunun sertliğiyle göstermelisin.Dişiyle seni kırmak isteyenlerin bazen sen dişini kıracaksın,anlasınlar ki kolay lokma olmadığını,kolay ulaşılmadığını.İnsanları nasıl etkileyeceğini bilen bir kişiliğin olmalı,bazen yer fıstığı gibi tatlı,bazen kabuklu fıstık gibi sert,bazen de Antep Fıstığı gibi aranan.Ihlamur ağacı olmalısın,şüpheci,adımlarını sağlam atan,temkinli duran.Ihlamurun yapraklarıyla şifa verdiği gibi,sende yüreğinle şifa vermelisin insanlara.
Meşe ağacı olmalısın,karanlık ormanlarda dimdik tek başına durabilen.Cesur olmalısın tıpı bir meşe ağacı gibi.Dalların sık,etrafı gizlemesi bilen...Meşe gibi çevrenin,dostlarının sırlarını,ayıplarını gizlemelisin dallarınla.Güven vermeli senin dalların insanlara.O dallara tutundukları zaman bilmeliler ki asla kırılmayacak,o dallara gizlendikleri zaman bilecekler ki güvendeler.İşini asla şansa bırakmadığın için,ayakların yere sağlam bastığı için,insanlar bu güveni senden,heybetinden alacaklar.
Zeytin ağacı olacaksın,erdemli,dürüst,barışçı,insan canlısı.İnsanları anlamayı,orta yol bulmayı bilmelisin,barış yanlısı olduğun zaman,küslüğe,kırgınlıkları giderdiğin zaman insanların senden vazgeçmesi mümkün değil.Her evde bir dalın mutlaka olacaktır bundan emin ol.
Ceviz ağacı olacaksın,her gördüğüne atlamayıp,zor beğenen olmalısın.Bu senin kaliteni gösterir.Önüne her çıkanı kabul etmeyeceksin,seçici olmalısın.Kabuğun çift katmandan oluştuğu gibi,hayatındaki fırsatların da çift olacağını düşüneceksin.Yalnız karakterin tek olacak,içindeki meyven gibi.
Salkımsöğüt olacaksın,biraz melankolik,biraz duygusal.Biraz kırılgan,biraz alıngan.Başkalarının duygularına da önem vereceksin,bencil olmayacaksın,gökyüzünden ve topraktan aldığın kadar,vermesini de bileceksin insanlara.
Kavak olmayacaksın mesela,uzadıkça uzayan,ayakları yerde,başı gökte olmayacaksın.İnsanlar yere basan ayaklarını gördüğü gibi,seni de görmek isteyecekler.Burnun Kaf Dağı’nda olmayacak.Uzadıkça uzayan yerine,insanlara uzanacak dalların olmalı.
Çınar olacaksın hayata karşı,herşeye karşı.Dimdik göğe duracaksın,yıkılmadan,sökülmeden öyle bir duracaksın ki yaratılışların mucizesini izler gibi izleyecekler seni.Rüzgarla beraber dalların şarkı söyleyecek.Ağaçların en yaşlısı,en görmüş geçirmişi olacaksın.
Bir orman olmalısın sonunda,tüm ağaçları içinde barındıran uçsuz bucaksız bir orman.Duygusal,alıngan,güçlü,çekici,barışçıl,kaprisli,dürüst...Unutma herşeyden önce sen olacaksın,bu senin ormanın senin duruşun olacak.Her uzvun bir ağaç olacak,aklının her köşesi bir ağaç gölgesi,bir ağaç serinliği olacak.İnsanlara huzur,güven veren,dallarında kuşların yuvalar yaptığı bir insan olacaksın.Bu orman senin ormanın,senin ağaçların,senin kişiliğin.Asla onu yakmalarına,bir dalının bile yanmasına,hor kullanılmasına izin verm.Unutma sen bir ormansın,ayakların toprağa kök salmış,çeşit çeşit güçlü ağaçları olan bir orman...

Murat Uçmaz