Alçak ruhlu olanlar para arar, yüksek ruhlu olanlar ise saadet arar. ostrovski
Fuat Türker
Fuat Türker

Darwinistler'den 'İşte Öylesine Hikayeler'-V

Yorum

Darwinistler'den 'İşte Öylesine Hikayeler'-V

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

727

Okunma

Darwinistler'den 'İşte Öylesine Hikayeler'-V

Darwinistler'den 'İşte Öylesine Hikayeler'-V


Yalayarak Annelerinin Ter Bezlerini Süt Bezlerine Dönüştüren Yavrular

Memeliler ile sürüngenler arasında çok büyük yapısal farklılıklar vardır. Bu farklılıklardan biri de memelilerin sütleridir. Evrimciler sürüngenlerin memelilere dönüştüğünü iddia ederler. Ama o zaman bu canlının soyunu sürdürebilmesi için süt salgılamasına da bir açıklama getirmeleri gerekir. Bir sürüngenin nasıl olup da bir anda süt salgılamaya başladığını bakın bir Darwinist, nasıl ’öylesine bir hikaye’ ile açıklıyor:

Soğuk bölgelerde yaşayan bazı sürüngenler, vücutlarını ısıtacak bir yöntem geliştirdiler... Pulları giderek daha sivri hale geldi ve sonunda tüylere evrimleşti. Bu arada gerçekleşen bir diğer adaptasyon ise terlemenin gelişmesi oldu; bu, canlıya gerektiğinde suyun buharlaşması sayesinde vücudunu soğutma imkanı veriyordu. Bu arada beklenmedik bir biçimde, bazı yavrular beslenmek için annelerinin vücudunda oluşan teri yalamaya başladılar. Bazı ter bezleri bu nedenle giderek daha zengin bir salgı salgılamaya başladılar ve bu salgı sonunda süt haline dönüştü. Bu sayede bu ilk memelilerin yavruları hayata daha iyi bir başlangıç yaptılar. (George Gamow, Martynas Ycas, Mr. Tompkins Inside Himself, Allen & Unwin, Londra, 1966, s. 149)

Bir canlının, annesinin vücudundaki teri "yalayarak" ortaya süt gibi son derece iyi hesaplanmış, besleyici değeri çok iyi ayarlanmış bir besini çıkarması, ancak öykülerde yeri olabilecek bir inanıştır. Dahası, son derece kompleks bir mekanizma olan ve vücut ısısının sabit tutulması için mutlak ihtiyaç duyulan terleme mekanizmasının, sürüngenlerde hiç yok iken memelilerde nasıl ortaya çıktığı bile evrimci mantıkla açıklanamaz.

Evrimci kaynaklarda sık sık yer alan bu ve benzeri hikayeler, evrim teorisinin bilimden ne denli uzak olduğunun bir kanıtıdır. Ancak burada yine üzerinde düşünülmesi gereken, bir bilim adamının buna nasıl inanabiliyor olduğudur. Şu sonuca varmak mümkün; Philip Johnson’ın belirttiği gibi, "Darwinciler için bir şeyin olduğunu hayal edebilmek, o şeyin gerçekleştiğine emin olmaları için yeterlidir." Philip E. Johnson, Objections Sustained, Intervarsity Press, 1998, s. 23

Tabi ki devam edecek...

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Darwinistler'den 'işte öylesine hikayeler'-v Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Darwinistler'den 'işte öylesine hikayeler'-v yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Darwinistler'den 'İşte Öylesine Hikayeler'-V yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL