....Köydeki yaşlı Ahmet dayı, yıllardır çektiği yatalak hastalığından ölüp kurtularak, Allah’ n rahmetine kavuşmuştur. Köylü onun öldüğünü duyunca toplanıp onu mezarlıklarına namazından sonra götürüp defnetmek isterdir. İstiyorlar istemesine amma o günlerde köylerinin tek imamı, o gün izinli olarak memleketinde olduğu için ölen bu adamın cenazesini yıkayacak ve onun namazını kıldıracak başka bir imam yoktur.
…. Tek çare vardır yakın gördükleri başka köydeki imamı oraya getirtmektir. Bunu düşünürler ve sonra bunlar birilerinden bir at bulurlar köyün Ermeni gençlerinden biriyle yakın köydeki bu imamı köylerine at ile getirtilmek üzere gönderirler.
….Ermeni genci atını sürer doğruca komşu köye giderek alıp getireceği imamın yanına varır ve olayı köyün imamına anlatır. Kendisine at üstünde seni bizim köye götüreceğim köydeki cenaze için der.
….İmam bir şart koşar ve yanına gelen bu gence der’ ki. Evet oğlum seninle giderim ama, benim bir şartım var, yolda giderken senin getirdiğin ata biz ikimiz sırayla bineceğiz sizin köye kadar der.
….genç başlangıçta hocaya olan saygısından itiraz eder. Olur mu hocam bu atı, bizim köylü senin üzerine binip gelmen için bana verdi, sen buna bineceksin ben de yanında geleceğim deyince, hoca o zaman ben gelemem oğlum der.
….Çaresiz kalan Ermeni genci, hocanın isteğini kabul eder ve sonunda yanlarındaki bu ata nöbetleşe, nöbetleşe binerek köye doğru giderler. Bunlar tam köye yaklaşırken, ata binme sırası Ermeni gencine gelir. Hoca atından iner ve başını tuttuğu hayvana haydi bakalım sıra sen de deyince, Ermeni genci de istemeyerek de olsa bu ata binmek zorunda kalır.
….Köye iyice yaklaşınca bakarlar ki köydeki halk köyün girişinde toplanmış hocanın gelmesini bekliyordur, bunlar at üzerinde gelenin hoca değil de gönderdikleri genç. olduğunu görünce içlerinden bir homurtudır çıkmaya başlar.
….Bunların içlerinden biri bağırır. Yahu biz bu gence o ata hocanın binmesi için vermedik mi de şimdi hoca yaya, gönderdiğimiz genç adam ise atın üstünde buraya geliyor deyince diğerleri de o gönderdikleri gence kızmaya başlarlar.
…. Artık hoca atın başında, yanında kendisini çağırmaya gelen genç de atın üstünde kalabalığın yanına kadar gelirler. Onları bekleyen halkın İçinden biri öne çıkar gence kızmaya başlar.
…. Bre ahlaksız bre utanmaz allanmaz adam sen utanmadın mı, koskoca hoca efendi yaya geliyor, sense atın üstünde buraya gelirken ata biniyorsun demeye başlar.Biz o atı sana hoca binsin diye verdik üstüne üstlük onu buraya alıp getiresin diye bir de sana para da verdik diye kızmaya başlarlar.
….Hoca adama çıkışır burada durun bakalım beyler der. Durum hiç de sizin bildiğiniz gibi değil demeye başlar. Başlar ama anlayan kim, herkes gence kızıyordur. İçlerinden biri öne ,bari sen Müslüman olsaydın’ da bu getirdiğin hocanın yerine cenazeyi sen yıkayıp yine sen namazını kıldırsaydın deyince, genç dayanamaz cevap verir.
…..Asla ben sizin dininize geçmem, ama hoca efendi isterse işte onun dinine hiç düşünmeden geçerim der.
….Halk şaşırmıştır ve nerdeyse genci döveceklerdir, hoca kızgın halka bakar, durun, durun ne yapıyorsunuz biz onunla yola çıkmadan önce benim isteğim üzerine onunla bir anlaşma yaptık diyerek halkı teskin eder. Yolda gelirken ata biraz o biraz da ben, binecektim, tam köye yaklaştık ki, sıra ona gelmişti deyince, halk yatışır ve cenaze yıkanır namazı kılınır ve toprağa verilir.